Ligin esaslı takımlarından, iki İstanbul büyüğüne boyun eğmemiş, tek mağlubiyetini geçen hafta almış ve kalesinde 9 maçta sadece 3 gol görmüş Göztepe'yi kantara yükleyin. Üzerine Bodo/ Glimt maçının yorgunluğu, İlkay ve Lucas'ın eksikliğini ilave edin, yetmedi Göztepe'nin erken bulduğu golle 1-0 öne geçtiğini hesaba katın ve hatta Davinson gibi kritik bir adamın Trabzonspor maçında cezalı duruma düştüğünü de not edin… Galatasaray'ın altındankalkması gereken ağırlık ziyadesiylefazlaydı. Evet, taraftarı önünde oynuyordu ama geçiş oynayan takımlar karşısında zafiyeti olan kadro sahaya 'yüksek postta düşenleri toplayan' Lucas ve kısa zamanda oyun aklı olan İlkay'dan yoksun 11'i ile sahadaydı. Osimhen kazandığıparadan bağımsız bu ülkeye gelmişen amatör ruhlu adamlardan.Sıfır kibir, sıfır problem. O koşupmücadele ettiğinde, takım da onaayak uyduruyor. Barış'ın ısrarlı koşusu sonrası Osimhen'in golü Beşiktaş derbisinden beri Galatasaray'ın ön alan baskısından gelen 5. gol. İcardi'nin 46'da girişi erken görünebilir, eğer Barış bir sıkıntı yaşamadıysa. 10 kişi kalmış rakip karşısında Okan Buruk'un şahmat'ı erken çekmesi kendi karakterinin bir parçası. İki orta sahaya düşme riskinide alan skoru da bulan kendisi. Göztepe, 3-4-1-2 başladığı maçta 10 kişi kalınca ikinci yarıda beyaz bayrağı çekti. Tabelanın büyümesini kaleci Lis önledi. 3-1 sonrasındaki kontrollü oyunun, Bodo maçındaki 2-0 iken 30-45 arasındaki oyuna selamı var. Buruk'un takımı,aktif dinlenmeyi çözdü. G.Saray,çok zor bir maçın altından kalkmayıbaşardı. Okan Buruk külliyatına eklenmesi gereken stratejik bir 3 puan.