Spor yazarları Trabzonspor-Beşiktaş maçını yorumladı
Son dakika Trabzonspor-Beşiktaş maçı haberleri: Trendyol Süper Lig'in 16. haftasında Trabzonspor ile Beşiktaş sahadan 3-3'lük beraberlikle ayrılarak puanları paylaştı. Fotomaç gazetesi yazarları, Trabzonspor-Beşiktaş maçını dikkat çeken ifadelerle yorumladı. İşte o yazılar... (TS-BJK spor haberi)
Derbi öncesi iki takıma baktığımızda Trabzonspor her geçen hafta üzerine koyan ve ligin üst sıralarındaki yerini koruyarak yolculuğuna istikrarlı bir şekilde devam eden bir takım. Beşiktaş ise bu konuda baya sıkıntılı görünüyordu. Bir türlü istenilen seviyeye gelememeleri, iyi bir galibiyet serisi yakalayamamaları, her hafta değişen performansı en büyük sıkıntıları... Beşiktaş, bu maçı kazanarak ligdeki geleceğine doğru bir şekilde yön verme açısından bir fırsat olarak görüyordu.
Maça iyi başlayan bordo-mavililer hem topu hem de oyunu kontrol altına aldı. Ama en büyük sıkıntıları yaptıkları pas hatalarından sonra gösterilen reaksiyon pres için doğru değildi. Ayrıca organize olmakta da yeterli olmayınca Beşiktaş'ın en önemli özelliği olan hızlı oyuncularla geçiş hücumları etkinliği devreye girdi. Bunu da iyi değerlendirdiler. İlk 45 dakikada bunu iyi yansıttılar. Buna karşın top kaybından sonra yapılan yanlış yerleşimler, savunma merkezinin ve kenar beklerinin mesafe ayarlarının doğru olmaması, Trabzonspor'un yediği 3 golün özetiydi.
Fakat Ali Şansalan ve Alper Çetin maçın önüne geçti. İkisinin performans tam bir fiyasko idi. Toure'yi atıyorsun, doğru karar, tartışmasız ama Orkun'u niye atmıyorsun? Niye ikiniz birden bu pozisyonu görmezden geliyorsunuz? Nasıl bir yönetim, nasıl bir monitörden görüp görmezden gelme? Neden korkuyorsunuz doğru karar vermek için? Bu akıl oyunlarıyla niye, neden Trabzonspor'un önünü kesmek istiyorsunuz? Maçın kaderi ile niye oynuyorsunuz, kime yaranmak istiyorsunuz? 9 kişi kalamaz mı bir takım, hayırdır siz neyin peşindesiniz?
İkinci yarı bordo-mavililer, iki oyuncu değişikliği ile oyuna başladı. Bunun yansıması gayet olumlu oldu ve çok iyi bir dakikada 2. golü buldular kurdukları baskı sonucunda. Maçın en zor bölümü Beşiktaş adına maçın son 30 dakikasıydı. Çünkü ligde öne geçtikleri maçlarda 12 puanı bu bölümde kaybettiler ve de buna bir çözüm bulamadılar. Nitekim bu maçta da bunun bir örneğini daha yaşadılar. İşin tuhafı bununla ilgili hiçbir planları yok ve bu yalnızca 10 kişi kalmaları ile açıklanamaz. Bu beraberlik iki takıma da yaramadı sonuçta.
SİNAN VARDAR - KAYBOLAN UMUTLAR!
Dün Trabzonspor deplasmanında mücadele eden Beşiktaş, bir kez daha büyük hayal kırıklığı yaşattı. İki takımda da önemli eksikler bulunmasına rağmen maç, kalitesiz bir futbol ile dikkat çekerken, izleyenlere heyecan dolu anlar sundu. Ancak Beşiktaş'ın özellikle ikinci 45 dakikada ortaya koyduğu performans tam bir hayal kırıklıydı! Beşiktaş, ilk yarıda rakibine oranla daha kontrollü bir oyun tercih etti. Trabzonspor'un baskısını kırmak için kontraataklarla gol arayan siyah-beyazlılar, Abraham'ın attığı golle biraz moral buldu. Ancak Cerny'nin yıldızlaştığı ilk yarı, Gökhan Sazdağı'nın hatası nedeniyle ev sahibini ümitlendirdi.
Beşiktaş'ın 3-1 lehine giden maç, VAR'ın müdahalesiyle değişti. El Bilal Toure'nin kırmızı kart görmesiyle Beşiktaş 10 kişi kaldı. Tabii ki VAR'ın bir anda Beşiktaş aleyhine sahneye çıkması zaten beklenen bir gelişmeydi! İkinci yarıda 10 kişi kalan Beşiktaş, tamamen savunmaya odaklanmış bir oyun sergiledi. Bir ara Beşiktaş, 11 kişiyle kendi ceza sahasında defans yaparak maçı kurtarmaya çalıştı. Ligin bu seviyesinde bir takımın 10 kişiyle dahi böylesine çaresiz kalması üzücüydü.
Sergen Yalçın'ın stratejik hamleleri de Beşiktaş'ın galibiyetine engel oldu. Rashica'nın oyundan alınması tam bir akıl tutulmasıydı. Bu değişiklik, Beşiktaş'ın oyununu daha da kısıtladı. Ersin, 3 gol yemesine rağmen kurtarışlarla dikkat çekti. Ancak takımın genel oyun anlayışını göz önünde bulundurunca, Bir kalecinin bu kadar çok müdahale yapması, savunma hattındaki eksikliklerin ve organizasyon eksikliğinin açık göstergesiydi. Yıllardır süren transfer hataları ve belirsizlikler daha da belirginleşti. Beşiktaş'ın tek hedefi Türkiye Kupası olacak gibi. Yönetim ve teknik heyetin çözüm üretmesini boşuna bekler gibiyiz! Lütfen şapkalar öne beyler! Bu gemi böyle yürümez!
Trabzonspor, 38. dakikadan sonra tek kale oynadığı derbiyi hakem Ali Şansalan yüzünden kazanamadı. Beşiktaş'ın ilk yarıda 9 kişi kalması gerekiyordu. Ama Ali Şansalan uyudu, korktu, görmezden geldi iki kırmızı kartlık pozisyonu! Zaten Ali Şansalan, derbiyi berabere bitirmek için sahaya çıkmıştı adeta. Gözünün önündeki kırmızı kartları bile veremedi. Kararı korkusundan VAR odasına bıraktı. Orkun Kökçü'nün de ilk yarıda kırmızı kart görmesi gerekiyordu. El Bilal Toure'nin kırmızı kartından sonra öyle bir Trabzonspor izledik ki... Fırtına adeta bir tsunamiye dönüştü. Bu kadar baskılı oynayan Trabzonspor maçı kazanamadı. Çünkü Ali Şansalan böyle istedi. Trabzonspor maçı kazanmasın diye her şeyi yaptı. İki topu direkte patladı bordomavililerin. Eğer Onuachu bu maçta olabilseydi; Trabzonspor çok rahat bir galibiyet elde edebilirdi.
Trabzonspor maç boyunca tek kanat üzerinden oynadı. Ayağına topu alan her bordo-mavili oyuncu, Zubkov'u gördü. Zubkov, Trabzonspor'u attığı ve attırdığı gollerle adeta ipten alırken, bence üç kişilik mücadele ortaya koydu. Şu bir gerçek ki Trabzonspor, Onuachu ve Pina'nın yokluğunu maçın her saniyesinde hissetti. Olaigbe oyunda kaldığı süre içinde ne öne top taşıyabildi, ne de bir çalım atabildi. Çalım atamayan kanat oyuncusu olmaz. Zubkov'dan biraz hisse kapsın Olaigbe. Trabzonspor, Onuachu'nun olmadığı bir maçta ilk yarıda havadan oynamaya kalktı. Bütün hava toplarını Beşiktaş kazandı.
Fatih Tekke ikinci yarıya başlarken hatasından dönerek, iki kritik değişiklik birden yaptı. Serdar ve Olaigbe'yi kenara alarak, Saviç ve Sikan'ı sahaya sürdü. Trabzonspor ikinci yarıda sayısız gol pozisyonuna girdi. Beşiktaş 10 kişi ile kalesini iyi savundu. Kaleci Ersin, kariyer maçlarından birini oynadı. Trabzonspor ilk yarıda özellikle Oulai'nin kaptırdığı toplar yüzünden hızlı geçişler yedi. Beşiktaş bu geçişlerle çok rahat goller attı. Onana bu sezonki en kötü maçını oynadı.
Beşiktaş, böylesine zor bir deplasmanda 38. dakikada 10 kişi kaldı ama 1 puanla dönmesini başardı. Beşiktaş'ın oyununda bir yükseliş ve olumlu yönde ilerleme var. Derbide iki kırmızı kart vardı. VAR Odası, Orkun'un kırmızı kartında uyudu veya başını kuma gömdü. Beşiktaş'ın sahadaki mücadelesine, döktüğü tere büyük saygım var. Onlar da aslanlar gibi savaştılar. Ama bu derbide Trabzonspor'u Ali Şansalan durdurdu. Federasyon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 'VAR'da yapılan hataları affetmem' demişti. Ama VAR Odası, maalesef evlere şenlik. Sahadaki kaliteli futbola ayak uyduramadı hakemler. Ben Fatih Tekke'yi Trabzonspor'a oynattığı muazzam futbol nedeniyle tebrik ediyorum. Sergen Yalçın da Beşiktaş'a umut veren bir futbol oynatmaya başladı. İki takımı da yürekten kutluyorum. Bizlere nefes kesen bir derbi izlettirdikleri için.
TURGAY DEMİR - SERGEN'E YAZAR!
Bir sezonda üç derbide de öne geçip hiç birini kazanamayana ne denir, şanssız mı, beceriksiz mi, kontrolsüz mü, güçsüz mü, eksik mi, fazla mı!? Varın bu sorunun cevabını sizler verin. 4 Ekim'de G,Saray derbisi oynayan Kartal öne geçtiği maçta oyunu okuyamayan Sergen Yalçın'ın kanat oyuncularına rakip forvetleri kovalattırdığı için beraberliği zor kurtarmıştı. 2 Kasım'da Fenerbahçe karşısında 2-0 öne geçen Kartal, Orkun kırmızı kart gördükten sonra, sanki hala gole ihtiyacı varmış gibi, orta sahayı sağlamlaştırmak yerine Bilal ve Abraham'ı sahada tutan Sergen Yalçın'ın hatasının bedelini sahadan puansız ayrılarak ödedi.
Ve dün Trabzon deplasmanında iki farkı buldu ardından gol yedi ama bırakmadı ve sahanın en iyilerinden Cerny'yle tekrar farkı 2'ye çıkardı. Artık sahada başka bir maç var! İki farklı öndesin ve ne Rashica'ya, ne Orkun'a ne de Abraham'a ihtiyacın yok… Kenarda da Demir Ege, Kartal gibi genç orta sahaların yanı sıra yılların tecrübesi Necip var. Çıkar yürüyenleri, al koşanları maçı öyle bitir ama nerde!/ Şapkadan tavşan çıkaracak ya Sergen bey, o sebeple bekliyor… Trabzon baskıyı kurmuş, Ederson stoper, libero oynamayı geçmiş orta saha gibi takılıyor ve kenarda seyrediyor Sergen Yalçın.
Sonra ne mi oluyor!? Ne olacak, bu dağa kar dayanır mı, dayanmaz elbet… Ev sahibi atıyor iki golü, yakalıyor beraberliği hatta iki net golü kaçırması muhtemelen kazanabilirdi de. Kim okur bilmem ama bu maç Sergen'e yazar. Öte yandan NBA tadında bir derbi izledik, herkes hücumu düşündü. Keyifli miydi, öyleydi ama futbol sadece hücum değil.
MUSTAFA ÇULCU - ORKUN'A KIRMIZI ÇIKARAMADI
Muhteşem bir atmosfer... Şehir şampiyonluk sezonundaki gibi kenetlenmiş... Trabzonspor oyuna iyi başladı. Önde baskı yaptı ve topu kaybetse bile kısa sürede geri kazandı. Trabzonspor oyunun hakimiydi ama savunmada eksik yakalanınca Beşiktaş üç kez rakip ceza alanına girdi üç gol buldu. Saviç ve Pina'nın yokluğu savunmada çok ağır hissediliyor. Trabzonspor'dan akıllıca Saviç ve Sikan hamleleri geldi.
Oyunu tamamen rakip alana yıktılar. Skor olarak gerideysen eksik kalan rakibe karşı böyle baskı yapılırdı, Trabzonspor da onu yaptı. Her iki takıma bize böyle keyifli maç seyrettirdikleri için teşekkür etmeliyiz. Hakem Ali Şansalan maça Emirhan'a çıkardığı doğru sarı kartla girdi. Ama 5'te Serdar'a gaddarlık içeren bilek üstü basan ciddi faulde Orkun'a kırmızıyı çıkaramadı! Sahada bu basma kırmızı kart olmalıydı.
13'te Trabzonspor penaltı bekledi ama devam kararı doğru. 27'de Trabzonspor golünde Augusto açık ofsayt, iptal doğru. 26'da Muçi'nin yüzüne elini illegal kullanmasından dolayı Ndidi'ye sarı gösteremedi. Sonra 37'de Toure ikili mücadelede Ozan'ın topuk bölgesine basıyor, ayağını çekiyor. Dizden bacağı kırık olduğu için güç transferi yok sarı olur ama aklı Orkun'un pozisyonunda kalan ve korkan VAR hakemi Alper Çetin aradı, buldu, uydurdu hakemi OFR ye çağırdı.
Şansalan'ın aklı da Orkun pozisyonunda kaldığı için Toure'ye kırmızı çıkardı. Orkun'da devreye girmeyen VAR, Toure de devreye girdi! 48'de Orkun'a kontrolsüz giren Augusto sarı görmeliydi. 89'da top taca çıkmadı, oyun hakem atışı ile başlaması gerekirken taçla başladı, bu da bir skandal! Maçın temposuna kalitesine ayak uyduramayan, standart dışı uygulamalarla tuhaf kararlar veren hakemlere şimdi futbol ailesi nasıl inansın, güvensin, saygı duysun?