Muhteşem bir atmosfer... Etkilenmemek mümkün değil. Trabzonspor 11'inde hücum ağırlıklı oyuncular fazlaydı. Beşiktaş ise yeni bir teknik adam ve yeni bir oyun anlayışı ile sahadaydı. Maçın başlamasıyla birlikte Beşiktaş'ınönde yaptığı pres, kaptığıtoplar ve öne çabuk oynamayaçalışan bir yapı içerisindeolduğunu gördük. Trabzonspor'da böyle bir oyun anlayışı karşısında sorunlar öne çıktı. Bunda en büyük etken orta alan yetersizliği. Önde hücum ağırlıklı oyuncularınız varsa rakip alanda daha fazla kalmanız gerekmekte. Fakat önde çabuktop kayıpları olduğundan geridönüşlerde de zaaflar ortaya çıktıve Beşiktaş rahatlıkla hücum girişimlerindebulundu. Orta alanda Siopis, tek başına maç süresince büyük bir mücadele gösterdi ve takımını ayakta tutmaya çalıştı. İkinci yarı Cornelius'un oyuna girmesinden sonra Ersin'in yaptığı hatadan kaynaklı gelen golden sonra beklentilerin uzağında bir Trabzonspor vardı. Bir türlü organize olamadılar. Kopuk kopuk oynamaya çalıştılar. Özellikle savunmanınsol kenarında oynayan Puchacz,maç süresince büyük hatalaryaptı. Rosier ve Ghezzal birlikteliği ile Trabzonspor'un sol kenarını çok iyi kullandılar. Kazandıkları penaltı ve kaçan golün ardından Rosier'le gelen Beşiktaş'ın beraberlik golü... Bu maçta Beşiktaş, Trabzonspor'a göre daha organize görüntüler ortaya koyan takımdı. Trabzonspor'da ise beklentilerin uzağında olan oyuncular vardı. Böylesi büyük maçta her ne kadar futbol takım oyunu olsa da yetenekli oyuncu performansları büyük önem taşır. Beklentileri karşılayan iki isim isekaleci Uğurcan ve Siopis'ti.