Gelin beraber futbol sahasında bir turşu kuralım. Sebzeyi hasat eden, yıkayan, kesen defans hattı, turşuyu, oyunu kuran da orta saha. O bölgedefermantasyon ne kadar kaliteliyseturşu da o kadar lezzetli olur. Bitmedi elbette, birilerinin turşuyu kavanoza doldurması lazım, otomasyonla çalışmıyoruz, hepsi insan eli yani sahada ayağı… Birileri kavanoza doldurup asist yaptığında golcüler de etiketi basıp kutuya dolduracak işte… Dün G.Saray ilk 30 dakikada turşuyu fazla fermante etti. Bu ne demek, ürün gevşer, tadı acır. Ne bekler ne de kanatlarda Barış ve Yunus üretim hattındaki tıkanıklığı gideremediler. Antalyaspor her hattıyla kuru-pilav yanında turşuyu yemeye hazır bir takımdı oysa ki. İlk yarının son çeyreğinde üretim bandı akmaya başladı. Kütür kütür turşu derler ya G.Saray onu çıkardı imalattan üç golle.. Barış Alperüçüncü vitesetaktığındabu ligde karşısındaduracakadam yok. Ve elbette Osimhen… Adam tek başına Gedelek Turşucusu… 4-0 sonrası rölanti de olsa G.Saray pozisyon vermeden kazanıp farkı kağıt üzerinde 10 puana çıkardığı maçın moraliyle gidecek derbiye. "F.Bahçe'yi şampiyonlukyarışında bir adım öndegörüyorum" diyen Emre Belözoğlu tespitlerini de, zengin babanınfutbol meraklısı oğlunun Bodrum'akaçarken arkasında enkaz gibi bıraktığı Antalya'nın başına geçtiği günkü tercihini de gözden geçirmeli. Hiç kimseye olmasa da "EmreBelözoğlu"na ayıp oluyor…