F.Bahçe’nin rakibi artık Antalya
20 Şubat 2017, Pazartesi

RIDVAN DİLMEN

F.Bahçe’nin rakibi artık Antalya

Advocaat ligin bitimine 13 hafta kala "Nasıl yarıştan kopabiliriz" diye bayağı bir çaba sarf etti... Fenerbahçe'nin rakibi artık Antalyaspor, Başakşehir ve Galatasaray oldu. Bence Beşiktaş ile rakip değil artık Fenerbahçe... Şampiyonluk şansı kalmadı. Antalyaspor'a geçilmemeyi düşüneceksin 4'üncülüğü vermemek için. Oynatmak istediği oyundan görebiliyorduk bunu Advocaat'ın... "Çok kötü kadrosu var" deniyor, bir de "Bu kadro şampiyonluğa oynamaz" diyenler var. Bu ikisi farklı şeyler... Fenerbahçe'nin kadrosu, şampiyonluğa oynar. Kulüp bulsalar Van der Wiel, Salih ve Stoch yoktular. Dün oynadılar bu oyuncular... Krasnodar deplasmanında 11 çıkmış Emenike de keza...
Sahadaki oyun; bol hareket, yok bereket... Koşu var, istiyorlar ama sonuç yok. Sonuç için iyi futbolcuları doğru oynatmalısın. Oyuncuların mevkileriyle oynayabilirsiniz, çift forvete dönebilirsiniz. 21 maçta 37 puanı var Fenerbahçe'nin. 26 puan kaybetmişsin.
O zaman başkanından, oyuncusuna kadar sorumlular bu işten. Mali kriterler, şunlar, bunlar ama bunlar da yönetimlerin sorumluluğunda. Fakat bazen küçük dokunuşlar, fark yaratır. Teşhis belli, tedavi belli, eczane de var, gidip alacaksın.
Git, bul bir tane 10 numara, gerekirse geberik, solak... Duran top falan kullansın. Bu kadar sorumlulukları üzerinden atan bir antrenör var. "Niye taraftar gelmiyor" demeye kimsenin hakkı yok.
20 yaşında oyuncusu yok Fenerbahçe'nin. Stoperler tecrübeli, İsmail yıllardır büyük takımda oynuyor.
Sağ bek PSG'den. 30'lu yaşlarda çok oyuncu var. Bu oyuncular, o kadar panik halde oynuyorlar ki... İştah ile acemi gibi oynamayı karıştırıyorlar.
Avrupa Ligi ile Ziraat Türkiye Kupası kalmış sadece elde. Oyuncu alamamışsınız, satamamışsınız. Taraftar niye gelsin?
Sezon açılacakken Ersun Yanal'ı gönderip İsmail Kartal'ı getirmek, Pereira'yı yine tam sezon açarken gönderip Advocaat'ı getirmek!.. Başkan haklı, basketbolun da başkanı o ama neden oraya gidiyor taraftar? İnsanlar başarıya ve mutluluğa gidiyor. Niye mutsuzluğa gitsin ki! Dün maça gidenler, hayatlarından 2.5 saat kaybetti.
Trafik çektiler. Sadece bilet kuyruğu çekmemişlerdir, stat boştu zaten.
Fenerbahçeliler mutsuz. 2.5 yıldır yaşananları ben hayretle izliyorum. Koskoca Fenerbahçe, futbolcu alamadı, satamadı.
"Bize bir şey olmaz" derseniz olur.

***

Bedava benzin!

Bu koşu meselesi bayağı ilginç... Bilime süsleme yapmamak lazım. Antrenör yaratıcı olacak, problem çözecek. Matematik hocası değil ki bunlar, koşu mesafesine takılmışlığı bırakmak lazım.
Galatasaray, 6 attığı Akhisar maçında 105 kilometre koşmuş. Dün Çaykur Rize ile berabere kalan Tudor'un takımı, 118 kilometre koştu, o konuşuluyor. Hikmet Karaman hocam, koşu mesafesi demeci veriyor. Eee, 120 kilometre koştun ama küme düşüyorsun hocam? Mutlaka faydalanmalıyız ama yetenek zor kazanılıyor.
Çok net! 6 tane atmışsın, 105 koşmuşsun. Rize maçında ise bedava benzin yakmışsın. Çalışmak, bilimden faydalanmak... Yöneticiler de inanmışlar; "Bizim takım ne koştu ya" diyorlar.
Büyük takımdaysan bırak kilometreyi be kardeşim, iyi oyuncuları getirin, onu oynatın. 3 tane TV'yi koysanız, Beşiktaş'ı seyrederim. Ben Fenerbahçeliyim ama Beşiktaş'ı izlerim. Oyun oynayacaksınız oyun, top oynayacaksınız.

ANALARININ AK SÜTÜ GİBİ HELAL!

Ligin en iyi futbol oynayan takımı Beşiktaş. Şampiyon olurlar mı olmazlar mı bilemiyorum ama hakemler üzerinden Beşiktaş'a vurmak yanlış.

Geçen hafta Cuma akşamı Beşiktaş'ın altındaki takımlar için 'yenerse, alırsa' diye tahminler yapılıyordu çünkü Beşiktaş kaybetmişti ama altındaki üç takım da puan kaybetti. Bu hafta rakipleri kaybetti... Beşiktaş, bu kez böyle bir ikram alınca da affetmedi. İlk yarı 5-1 filan bitebilirdi.
İyi futbol, pas, şut, kafayla gol, kontratak her şey vardı. Üçüncü golü bulduktan sonra Galatasaray derbisi başladı Şenol Güneş'in kafasında. Ceza sınırındaki oyuncuları oyundan aldı. 3-0'dan sonra rakibin oynamasına müsaade etti. Büyüklerde bu vardır. 2'yi 3'ü bulunca, vitesi geri alırlar, sonraki maçı düşünmeye başlarlar. Akhisar da araya girip pozisyon buldu, iki pozisyondan birini de gol yaptı Olcan'la... Beşiktaş için 3-0'dan sonra artık Perşembe akşamı oynayacağı Hapoel Beer-Sheva maçı sonrasında da Galatasaray derbisi vardı.
Beşiktaş, bu sezon diğer rakiplerine göre avantajlı. Beşiktaş, Türkiye Ligi'nin en iyi futbol oynayan takımı. Buraya gelene kadar da teknik heyetin, oyuncuların, yönetimin büyük payı var. Gidip Babel'i aldılar, siz alsaydınız...
Ortada zaten büyük bir fark var. Sezon başında benim için bir numaralı şampiyonluk adayıydı.
Böyle bir gerçek varken, bazı şeyleri hakem hatalarına bağlamak saygısızlıktır. Sezon sezon değişkenlikler gösteriyor ama bu işten en çok karlı çıkan Üç Büyükler... Ben tarafsız değil ama objektifim. Fenerbahçe'nin karşılaşması olduğunda kazansın diye dua ederek izlerim ama karşımda dokuz televizyon olsa Beşiktaş'ın maçını oturup izlerim çünkü bir futbol adamı olarak Beşiktaş'ın oynadığı oyundan büyük keyif alıyorum. Deplasmanlarda bile evlerinde gibi rahat ve etkili oynuyorlar. Analarının ak sütü gibi bu sonucu, bulundukları yeri hak ediyorlar. Şampiyon olurlar mı olmazlar mı bilemiyorum ama hakem kararları üzerinden Beşiktaş'a vurmaya çalışmak insafsızlıktır.

BİZE ULAŞIN