Jose psikolojik savaş başlattı!
17 Eylül 2024, Salı

MURAT ÖZBOSTAN

Jose psikolojik savaş başlattı!

Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho, Galatasaray'ın maçını yataktan izlediğini belirterek, "Benim için sıradan bir karşılaşma, rahatım" dedi. Bu sözler tepki çekti. Portekizli hoca neyi amaçlıyor?

BÜLENT TİMURLENK: Derbiyi kazanamazsa elbette 'Neden yataktan izledin?' diyen biri çıkar sorar da mevzu bu değil. Geçmişte Mourinho'ya akıl oyunları yakışırdı. Şimdi kendi fikirlerinden daha çok önüne konulan metinleri seslendiren bir hocaya dönüşmüş. Yok '4 metre içeri girdi', yok 'Onlara sarı kart çıkmıyor', yok '6 oyuncu değiştirdiler'… Bunları sosyal medyada 15 yaşında çocuklar da yazıyor. Gerçek bir oyun eleştirisi ile rakibi kanatabilirsiniz. En iyisi sahada kazanmak da Portekizli'nin şu anda yaptığı gıdıklamaktan öte değil. Bu da karşı tarafı en fazla güldürür. İlk ateşi 'hadi hoş geldin' diyelim, kararında bırakmadı, şimdi bence can sıkıcı.




LEVENT TÜZEMEN: Mourinho'ya geldiği günden itibaren 'Galatasaray'a saldır' talimatı verilmiş. Portekizli hoca, görev yaptığı kulüplerde büyük başarılar elde etti ama meslektaşlarıyla da saha içinde kavga etmekten hiç kaçınmadı. Mourinho'nun sürekli Okan Buruk'u hedef alması, hakemlerin G.Saray'ı kolladığını ifade etmesi planlanmış bir saldırı. Mourinho, G.Saray'ı psikolojik bir savaşın içine çekmeye çalışıyor. Sürekli rakiplerinin sinir uçlarına dokunmaya özen gösteriyor. Oysa aynaya bakıp kendisini görsün. F.Bahçe, ne Jesus ne de İsmail Kartal dönemindeki kadar coşkulu oynamıyor. Şu sözü çok seviyorum; 'Sorunun kendisinde olduğunu kabul etmeyen insanlar, çözümü başkalarının huzurunu bozmakta bulurlar'. Mourinho da kibrini, geçimsizliğini her fırsatta dile getiriyor. G.Saray yönetimi, özellikle Okan Buruk, Mourinho'nun tuzağına düşmemeli, işine bakıp yoluna devam etmeli.

AHMET ÇAKAR: Mourinho sadece saha içinde başarılı bir teknik adam değil, saha dışında da rakibi manipüle etmekte zaman zaman küstah zaman zaman sevecen zaman zaman mütecaviz davranabiliyor. Yani diğer bir deyimle, futbolun sadece sahada oynanmadığını biliyor ve maç öncesi bazı psikolojik manipülasyon yöntemleriyle rakibi karıştırmaya ve bozmaya çalışıyor. Onun tarzı bu. Ama Türkçemizde güzel bir laf vardır, 'dakka dukka' diye. Bir gün de birileri onu psikolojik olarak manipüle etmeye çalışabilir. Eğer alışkınsa hiçbir etki göstermez ki ağır alışkın olduğunu düşünüyorum.

ÖMER ÜRÜNDÜL: Mourinho, uzun senelerdir herkesin tanıdığı gibi değişik yapıya sahip bir teknik adam. Onun için zaman zaman ilginç beyanatlar verir. Bu da bunlardan bir tanesi. Kendisine göre derbi öncesi takımına böyle bir motivasyon yapmış. Galatasaray ile ilgili yaptığı başka genel açıklamalar da bir numaralı rakip olarak sarı-kırmızılı ekibi görmesi. Halbuki işin içinde Beşiktaş da var.

100 MİLYON EURO'LUK ADAM EGOSU YOK!

Galatasaray'da bir Osimhen fırtınası esiyor. Yıldız futbolcunun özellikle maç sonu tribünlere çıkması, taraftarla bütünleşmesi Avrupa'da manşet oldu. Aslan'ın İcardi'den sonra yeni efsanesi Osimhen olur mu?

BÜLENT TİMURLENK: Öncelikle Türkiye'de spor gazeteciliğini şarlatanlığa çevirenler, Osimhen'in maskesine taktılar. Zahmet edip İtalyan medyası arşivlerine baksalar utanacaklar ama bu his onlarda yok. Osimhen, İcardi'nin olduğu takıma, "Ben Napoli'yi şampiyon yapmış 100 milyonluk adamım" edası ve kibirle gelseydi muhtemelen büyük arıza çıkardı. Hatırlayın Gomis bile ne sıkıntılar çıkarmıştı. Osimhen, gol atmasa da takım oyununun bir parçası olarak rakip defansların dengesini nasıl bozduğunu ilk maçtan gösterdi. Özellikle İcardi'nin sakat olduğu dönemde G.Saray'ın en önde böyle bir enerji kaynağına ihtiyacı vardı. Elbette dünyanın bütün büyük golcülerinde olduğu gibi Osimhen'e top atacak adamlar lazım. Rize maçında Sara, bu işi layığıyla yaptı. Derbide tek başına Sara yetmez, Barış'ın da devreye girmesi lazım.




LEVENT TÜZEMEN: G.Saray taraftarı, Osimhen gibi yıldızları davranış biçimiyle kendine hayran bırakıyor. Sabaha karşı gelen Osimhen'i binlerce G.Saray taraftarı karşıladı. Nijeryalı 100 milyon Euro'luk yıldız, mütevazı kişiliğiyle parlıyor. Saha içinde arkadaşlarıyla mükemmel iletişim kuruyor, yanlış pas veren, isabetsiz şut atan arkadaşlarına moral veriyor. Taraftarın yanına çıkması, kendisine gösterilen sevgiye bir karşılık vermekti. İcardi, bir G.Saray ikonudur. Osimhen, bir yıl boyunca G.Saray taraftarının efsanesi olur. İcardi-Osimhen birlikteliğini Okan hoca sahaya başarılı bir şekilde yansıtırsa G.Saray takımı, sadece G.Saraylılar değil tüm Avrupa'nın yakından izleyeceği bir takım haline gelir.

AHMET ÇAKAR: Osimhen'in zaten nasıl bir futbolcu olduğunu biliyoruz. Dünya tanıyor. Napoli'nin şampiyonluğunda büyük pay sahibi. Türk futbol tarihinde Türkiye'ye gelmiş piyasa değeri en yüksek oyuncu ve hemen adapte oldu. Ortama adapte oldu, arkadaşlarına adapte oldu. Cumartesi gecesi belki gol atamadı ama çok enerjik. Sürekli hareketli, müthiş sprinter ve dribbling özelliği var. Kesinlikle İcardi'nin çok önünde. Efsane olma ihtimali çok yüksek ama bir şartla; bu sene G.Saray'ın şampiyon olması. G.Saray şampiyon olamazsa Osimhen 30 gol de atsa efsane falan olamaz.

ÖMER ÜRÜNDÜL: Osimhen önemli bir yıldız santrfor. Piyasa değeri büyük. Napoli'de başkan ve teknik direktörü ile yaşadığı tartışmalar sonrası bir fırsat transferi doğdu ve G.Saray da bunu değerlendirdi. Eğer İstanbul'da fizik olarak güç kaybetmezse mutlaka G.Saray'ın yararlanacağı bir santrfor. Bu konuda karar vermek için en az 1 ay beklememiz gerekiyor.

GÜNEŞ 12. ADAM GİBİ ÇALIŞTI

Trabzonspor, Şenol Güneş ile umut verdi mi? Abdullah Avcı'ya göre takımda neleri değişmiş gördünüz? Yarış için Trabzonsporlu umutlansın mı?

BÜLENT TİMURLENK: Şenol Güneş, Trabzon'un üzerindeki ölü toprağını kaldırdı ama kadronun oyun kalitesi yaşı genç mi derseniz, işte orada sıkıntı var. 10 kişi kaldıktan sonra birçok oyuncunun fizik olarak yetersiz olması ve hücuma çıkarken yapılan top kayıpları Beşiktaş açısından maçı tek kaleye çevirdi. İstanbul'un 3 büyüklerinin kadrolarına baktığımız zaman Güneş'in işi zor ama Avcı'nın oynattığı futbolun Trabzonspor taraftarının sinirlerini bozduğu günlerden sonra önceki gün taraftar, kazanamasa da tribünden mutlu ayrılmıştır.




LEVENT TÜZEMEN: 72 yaşındaki Şenol Güneş, maç boyu yerine oturmadı. Visca atıldıktan sonra 11. adam Trabzonspor taraftarı olurken, 12. adamlığı Şenol hoca üstlendi. Sürekli oyuncularını uyardı, doğru pozisyonlar alması için inanılmaz çaba harcadı. Şenol hoca, bilgi birikimi ve tecrübesiyle toprağından yetiştiği Trabzonspor'u zirve yarışının içinde tutacaktır. Ancak hâlâ Trabzonspor'un Onuachu, Sörloth, Cornelius gibi bir santrfora ihtiyacı var.

AHMET ÇAKAR: Bu tür kan değişiklikleri her camiayı ateşler. Şenol Güneş, dünkü çocuk değil. O bir Trabzonspor efsanesi. Göreve getirilmesi doğru karardı. Daha çabuk ve dikine oynayabilir bir Trabzonspor ortaya çıkacak.

ÖMER ÜRÜNDÜL: Trabzonspor'un bol alternatifli kadrosu yok. Bu maçtaki en büyük artı, 10 kişi ile yaptıkları yürekli mücadeleydi. Beşiktaş gibi bir takıma karşı 90 dakikaya yakın bir kişi eksik oynayıp puanla ayrılmak başarı. Ama bundan sonra ne olur orası soru işareti. 3 maçta 6 puan kayıp var.

DİKKAT! İMMOBİLE DÜŞÜYOR

Beşiktaş, Trabzon'da maçın büyük bölümünü 10 kişi oynayan rakibi karşısında puan kaybetti. Teknik direktör Van Bronckhorst'un taktiği eleştirildi. Ne diyorsunuz?

BÜLENT TİMURLENK: Visca erken kırmızıyı görmese bence müthiş bir maç izleyecektik. 10 kişi kalan Trabzonspor karşısında iki stoperini de rakip yarı saha yuvarlağının önüne getiren Beşiktaş'ın sabırlı pas oyunu eleştiri almış olabilir ama taktik disiplin açısından Uğurcan'ın da kurtardıklarını hesaba katarsak Gio'nun doğruları yaptığını söyleyebilirim. Sadece Ciro ve Svensson'u son düdüğe kadar oyunda tutmalıydı.




LEVENT TÜZEMEN: Hollandalı teknik adamın yaptığı değişiklikler, galibiyeti getirmedi. Kazanırken teknik adamları bazen fazla gökyüzüne çıkarıyoruz. Bir örnek vereyim; Beşiktaş, Sivas'ı evinde yendi ama iki golü de Sivas bence kendi kalesine attı. Bunları görmeden sınırsız övgüler yağdırmak, Trabzon'daki duruma bakınca şapka düştü, kel göründü demek.

AHMET ÇAKAR: Beşiktaş kötü top oynamadı. Özellikle ikinci yarı neredeyse maç tek kale oynandı, eğer Uğurcan gününde olmasaydı Beşiktaş 3 puanla dönmüştü. Bazen erken 10 kişi kalmak eksik kalanı çok dirençli hale getirebilir.

ÖMER ÜRÜNDÜL: Böylesine zor bir deplasmanda daha 13. dakikada rakip bir kişi eksik kalmışsa bu durumda beraberlik iyi bir sonuç olarak kabul edilemez. Beşiktaş ile ilgili 3 konu üzerinde duracağım. Bazı önemli transferlerin katkısı ve Van Bronckhorst'un ona özgürlük tanımasıyla defansif özelliklerinin yanında Gedson'un ofansif katkılarla gol atması ve pozisyon bulması önem kazanıyor. Joao Mario iyi bir futbolcudur. İlk maçında uyum sıkıntısı çekmedi. Önemli bir kazanç olacaktır. En önemli sorun, yıldız santrfor İmmobile'deki fiziksel düşüş. Son 15 dakikada oyundan çıkarılması medyanın bir bölümünde 'İmmobile nasıl çıkar?' diye eleştirildi. 75 dakika İmmobile ne yaptı? Ben hiçbir şey göremedim.
BİZE ULAŞIN