Bir film uzunluğunda olsa, kısa, yaz sezonu boyunca süren bir dizi olsa, uzun olurdu Osimhen'in transfer hikâyesi. 3bölümlük belgeseli pekalaçekilebilir, o zaman ilk sahneye dönelim. 45 milyonluk teklife 'Hayır' dedikten sonra köşesine çekilen ve 5 Temmuz'da G.Saray'a "Beni alın" diyen Osimhen'in transferi sadece 75 milyonluk maliyeti yüzünden değil, önceki vukuatlarıyla da transferde sabıkalı olan Napoli başkanın varlığıyla zor olacağı belliydi. Yönetim, geçen sezon Osimhen'in sarı-kırmızı forma altında yaptıklarını tribünleriyle birlikte canlı şahidi olmasa, Başkan Dursun Özbek yeni golcü transferine en fazla 25 milyon ayırırdı. Onun yaptıkları elbette yapacaklarının garantisi değil ama eşi benzeri olmayan bir referans. Higuain'i de 94 milyona serbest kalma maddesiyle satan ama arkasından "Bizi sattı, hain buadam" diyen Napoli Başkanı'nın bir yıl önce 130 milyon değer biçtiği Osimhen için 75'ten bir kuruş aşağı düşmemesi, İtalya için 75 geçerli değil maddesi varken G.Saray'a da "Juventus'asatamazsınız" demesi anormal değildi ama Osimhen nöbeti tutan G.Saray taraftarının da taşan sabrının bunu dinleyecek hali yoktu. Osimhen, 3 yıllık vadede amortismanı da düştüğünüzde, kazandırdıkça kasaya girecek milyonların da hesabını yaptığınızda intihar gibi bir transfer değil ama risk futbolda her zaman var. Rakamların çok fazla konuşulduğu 45 gün geride kaldı. Bundansonra 40 yıllıkG.Saraylıymışgibi ülkesindeimza için bekleyenve 90 dakikalıkoyuna hazırlanmasıgerekenbir Osimhen var.