
Liverpool'un zaferi İstanbul ile ilişkili ama her şey aslında 2004 yazında Avusturya'da başladı. O zaman için Şampiyonlar Ligi'ni kazanmaya hazır görünmüyordunuz...
Avusturya takımı Grazer ile ön eleme karşılaşmıştık. Şampiyonlar Ligi'nde zihin durumu belirleyici rol oynar. Performanslar ve oyun tarzı gibi şeylerden bahsedebiliriz. Ancak işin gerçeği oynadığınız maçların hepsinde hayatta kalmaya çalışırsınız. Her zaman zirvede olmanız gerekir ve eğer olmazsanız kaybedersiniz.

Grup aşaması farklı bir durum göstermişti. Meşhur 2004/2005 sezonunda Liverpool için her şey biraz karışıktı...
Doğru biraz yavaş bir başlangıç yaptık. Özellikle Olympiakos maçını hatırlıyorum. Mutlaka kazanmalıydık ve devre arasına 1-0 geride girdik. Oradan çıkıp üst tura çıkmanın bir yolunu bulduk. Neden? Çünkü biz çabuk toparlanabilen bir takım takımdık. Bu olmadan hiçbir şey yapamazsınız.

Ne zaman kupaya kadar gidebileceğinizi anladınız?
Örneğin, Klopp'un Liverpool'unu izlediğinizde gerçek hakimiyeti görürsünüz. Bizim zamanımızda bu çok doğru değildi. Grup aşaması dahil, her şeyin olabileceği hissine kapıldık. Eğer illaki bir maç söylemek gerekirse, o maç Juventus'a karşı 2-1 kazandığımız çeyrek final ilk maçı olur.