Başkanın ağzını bıçak açmadı!
Galatasaray'ın Union Saint-Gilloise'a kaybetmesi hesaplarda yoktu. 3 maçta 9 puan toplayan Galatasaray'ın hedefi, Belçikalı rakibini yenip 12 puana ulaşmak, ilk 8 için iddiasını güçlendirmekti. Akıldaki hesaplar maalesef RAMS Park'taki hesaplarla uyuşmadı. Aylardır G.Saray'ın kadrosunun geniş olmadığını iddia ettim ve bu düşüncem Gilloise maçında tam olarak belgelendi. G.Saray, sayısız Avrupa maçı oynamasına rağmen ilk kez bu kadar çaresiz bir kadro ile sahaya çıktı. 11. adamın kulübede 12, 13'üncü yedeği yoktu.
Perşembenin gelişi, çarşambadan belli olur denir ya, maç öncesi localardaki dostlarla sohbet ettim. Hepsinin genel düşüncesi, '1 puana razıyız' şeklindeydi. Öyle ki tribünler bile geçmiş Avrupa maçlarındaki havasında değildi. İlkay çok top kaybı yaptı, İcardi etkisizdi, Leroy Sane yokları oynadı. Elde tutulacak tek isim, yüreğiyle sahada mücadele eden Torreira oldu. Joker Sallai mücadelesiyle ön plana çıkarken Barış Alper güçlü fiziğine rağmen ikili mücadeleleri kazanmakta zorlandı.

ŞIMARIK İSPANYOLLAR TÜRKLER'E DÜŞMAN!
İspanyol hakem Jose Maria Sanchez, bir kez daha G.Saray'a düşmanlık yaptı. 2023-24 sezonunda M.United maçında skor 3-3 olmasına rağmen Maguire'ın koluyla düzelttiği topa penaltı çalmadı ve maç boyunca itiraz eden G.Saraylı oyuncuları kötü bir vücut diliyle sürekli azarladı. Bu hakemin son büyük maçına baktığımız zaman 6 tartışılan penaltısı, 4 tane iptal edilen golü, 2 VAR çağrısı krizi ve maç başı ortalama 9 sarı kartı olan ve ülkesinde de tartışılan bir hakem. Sanchez, G.Saray'ın oyun kurmasına izin vermedi. Saçma düdüklerle oyunu kesti, avantajı oynatmadı, oyunun ritmini bozdu. Gereksiz yere yatan rakip oyunculara prim tanıdı, hatta taç çizgisinin dışında yatan oyuncu, hocasının talebiyle saha içine girip kendini yere attı, buna bile göz yumdu. Ama en büyük hatası, sarı kartı olan ve kaleci Uğurcan'ın ayağına bilerek basan Promise David'i ikinci sarıdan atmamasıydı. İspanyol hakemlerin Türk futboluna karşı bir hainliği var. Çünkü Avrupa ve dünya futbolunda son dönemlerde gövde gösterisi yapan İspanyollar, şımarıklıklar gösteriyor. Fransız ve İngiliz hakemler mükemmel maçlar yönetirken İspanyollar kendi takımlarına göre hareket ediyorlar. Sanchez, bu kararları belki de A.Madrid ve A.Bilbao'yu düşünerek verdi.

G.SARAY, OSİMHENSİZ AVRUPA'DA YÜRÜYEMEZ
Maç sonunda Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in locasına girdim. Gördüğüm manzara karşısında çok üzüldüm. Etrafında eski ve yeni yöneticiler vardı. Hepsi, 'Üzülme başkan' diye tesellide bulunuyorlardı ama başkan, kimseye cevap bile vermedi. Belli ki sonuca çok üzülmüştü. Ben de bu üzüntüsünü haklı buluyorum. 105 milyon Euro verip Osimhen ve Singo gibi oyuncuları alıyorsun, 12 milyon Euro'ya Sane'yi getiriyorsun, karşılığı bu olmamalı diye düşünüyorum. Şu gerçek, Victor Osimhen oynamadığında G.Saray, mücadele anlamında ve pozisyon üretme konusunda öksüz kalıyor. Çünkü Osimhen önde yaptığı baskıyla rakip savunmanın dengesini bozarken arkadaşlarını da ateşliyor. Osimhensiz bir G.Saray'ın Avrupa'da yürümesi çok zor görünüyor. Örnek; Frankfurt ve Gilloise maçlarında Osimhensiz G.Saray kazanamadı. Liverpool, Bodo ve Ajax zaferleri Osimhenli kadroyla yaşandı.

EKİBE TRANSFER ŞART
Okan Buruk'un maçtan sonra, "Eren yoktu, Yunus sakattı" söylemlerine katılmıyorum. Bu kadar çok sakatlık yaşanmasının nedenleri bulunmalı. Bence Okan hocanın akıl danışabilecek güçlü bir desteğe ihtiyacı var. Fizik kondisyon konusunda da güçlü bir isim veya isimler, Kemerburgaz'a getirilmeli. Liverpool, Manchester City, Manchester United, Barcelona, Real Madrid gibi dev kulüplerin teknik kadrolarının çok geniş olduğunu görebiliriz.
