Taktik-maktik yok
03 Kasım 2018, Cumartesi

GÜRCAN BİLGİÇ

Taktik-maktik yok

F.Bahçe on biri açıklandığında, bir haftadır Samandıra'dan çıkmayan Ali Koç ve ekibinin ruhunun yansıdığı anlayışı gördük; "Taktik - maktik yok; bam bam bam..." Sezonun dönüm maçında, ne kadar ofansif oyuncu varsa, listeye yazılmıştı. Orta sahadan vazgeçip, "Biz değil, onlar düşünsün" sürpriziydi sanki. Rakibin hangi özelliği veya dezavantajı bu kararı aldırmıştı Koeman'a bilemeyiz ama, normal bir aklın ürünü değildi. Üç temposuz veya şeffaf (Valbuena, Frey, Benzia) oyuncu ile böyle bir maça çıkmak, zaten teslimiyeti kabul etmekti.
İlk yarıda üstünlük Galatasaray'da olsa da, etkinlik Fenerbahçe'deydi. Skor 2-0'a geldiğinde gollerin başlangıcında duran toplar vardı. Böyle bir oyun üstünlüğünde, pozisyonu akan oyundan bulamadılar. Belhanda'yı topla birlikteyken iyi baskıladı Fenerbahçe. İkinci yarı Alper hamlesiyle Fenerbahçe pas noktası sayısını artırdı. Daha öne oynamaya başladıkları gibi, atak olgunluğunu da yaptılar. Galatasaray, takım halinde 2-0'a sırtını dayamanın cezasını ödedi. VAR ile penaltı geldi, Jailson'un vuruşuyla da beraberlik sayısı.
Yine de bunları yazmak boşuna. 20 yaşında, pırıl pırıl bir genç; Koray Şener Fenerbahçe tribününde fenalaştı, hayata veda etti. "Genetiğimizde var" inancını taşıyıp, herkesin umudunu kestiği bu takımın, arkasında durmak için oradaydı. Mekanı cennet olsun yavrumuzun.
Bitiş düdüğünün peşinden birbirlerine saldıran cibilliyetsizleri de gördükten sonra, gerçeklerin, vefat eden renktaşlarının arkasından tribünlerini bırakıp gidenlere ait olduğunu belirtelim. Futbolcular birbirini tokatlıyor, kulübedekiler futbolculara saldırıyor, ateşi yakan Soldado ile Belhanda ise hiçbir olay karesinde yok. Örnek bir provoke izledik yani. Bu beraberlik Fenerbahçe'ye "galibiyet" gibi yazacaktır.
Kendi sahasında 2-0'dan puan kaybeden Fatih Hoca'nın derdi daha büyük. Tavşan da bitti, şapka da gitti.
BİZE ULAŞIN