Tudor kiracı, Terim ev sahibi
13 Şubat 2018, Salı

ERMAN TOROĞLU

Tudor kiracı, Terim ev sahibi

G.Saray maçı ilk yarıda bitirdi. Sarı-kırmızılılarda yavaş yavaş 'Nasıl gol yenmez, nasıl defans yapılır' anlayışı oturmaya başlamış. Sezon başı tek yanlı oynuyorlar, "Gol atalım, geriye otobüsle veya dolmuşlar dönelim" diyorlardı. Şimdi pozisyon bittiği an ailece geri geliyorlar. G.Saray'ın en büyük avantajı bu. İdeal mi? Henüz değil. Zaman zaman 4-5 kişi ile baskı yapıp rakip oyuna çıkmadan topu kapıp, fazla enerji kaybetmeden tekrar hücuma dönmek istiyorlar. Yapıyorlar ama o da ideal değil. Bu işler zaman ister...
Ama Terim birbiriyle uyumlu olan isimleri oynatmaya gayret ediyor. Yaptığı en doğru işlerden biri bu. Çünkü futbolda duygu denen bir olay vardır. Arkadaşının nereye gittiğini veya nereye gideceğini hissedersin. O seni bilir, sen de onu... Ona göre hareket edersin. Bu ikililer her takımda her zaman yakalanmaz. Tudor yakaladığı bu ikilileri saçma sapan işlerle bozmuştu. Şimdi Fatih Terim, tekrar yakalamaya çalışıyor. Neden? Çünkü Tudor, G.Saray'ın kiralık teknik direktörüydü. Terim ise ev sahibi. Aradaki fark bu!
"İlk 45 dakikada G.Saray'ın kalesinde kim oynuyordu?" desem, çok zor cevap verirsiniz. Neden? Çünkü iyi pres yaptılar, rakibin oyun alanlarını iyi kapattılar. İkinci yarı 3-0'ın rahatlığıyla bu sefer Antalya gelmeye başladı. Şimdi burada bir olay var: Fatih hoca çok mecbur kalmazsa değişiklik için 70. dakikayı bekliyor. Bu bir alışkanlık mı, uğur mu veya başka bir şey mi, bilemem. Ama dün bu işe takımın temposunu artırmak için 50. dakikada başlayabilirdi. Yapmadı. Şu da bir gerçek; Antalyaspor eski Antalyaspor değil. Oyuncu kalitesi iyi değil, direnemiyorlar. Bir de G.Saray'ın aldığı Japon oyuncu var: Nagatomo... Hani bir cümle var ya; Çin işi, Japon işi bunu yapan bir kişi... Bu da bu Japon'un faydalı olacağını gösteriyor.
Hakem için bir şey söylenebilir: G.Saray'ın lehine bir penaltı var gibi. Eğer önüne birisi geldiyse kendi göremedi. Ama olay yardımcının tam karşısında oldu. O uyarmalıydı!
Belhanda'nın uzatmalarda çift sarıdan gördüğü kırmızı kart şunu gösteriyor: Fizik olarak hazır değil. Fizik olarak hazır olmadığınız zaman böyle saçma sapan işlere karışıp oyundan atılırsın. Çünkü adalene hükmedemezsin. Halbuki adalen güçlü olursa, beynin daha farklı çalışır.
Gomis'e baksanız olayı çözersiniz. Fizik olarak daha iyi olan Gomis, Belhanda'nın ikinci sarı kartı göreceğini hissetti ve ısrarla arkadaşını uzaklaştırmaya çalıştı. Ama fizik gücü düşük olan Belhanda saçma sapan işler yapmaya devam etti ve atıldı.
BİZE ULAŞIN