"Galatasaray'ın başına geçtiğimde Fenerbahçeli bir yönetici, 'Galatasaray bir sakata imza attırarak ne yapıyor?' demişti. Ağzı laf yapan, gazetelerde resmi sık çıkan biriydi, o yüzden siması gözümün önünden gitmez. Bundan dokuz ay sonra kupa finalinin ilk maçını kazandık. İkinci maçta 1-0 gerideydik. Uzatmanın son dakikasında top Dean Saunders'ın ayağına geldiğinde, statta aşırı düşmanca bir ortam vardı!
Maçın ardından zaferi kutlamak için sahaya daldık. Tellerin üzerinden dev bir Galatasaray bayrağı verdiler. Oyuncular bayrağı dalgalandırmaya başladı. Sıra bana geldiğinde onlar da kupayı almaya orta sahaya gidiyordu. Ben de orta saha çizgisine doğru onları takip ettim. Boşalmakta olan tribünlere baktım. Bahsettiğim Fenerbahçeli yöneticinin orada olduğunu gördüm. Bir an kendimden geçtim, kendi kendime 'Topal kimmiş sana göstereceğim' dedim. Orta yuvarlağa gittim ve bayrağı oraya diktim."
KURTULDUM DERKEN...
Fenerbahçe taraftarının bu olaydan hoşlanmadığını fark ettiğini söyleyen Souness, "İçeri sağ salim ulaşmam için başımın üstünde tutulan sandalyelerin refakatinde tünele yöneldim. Tam kurtuldum diye düşünürken, tünelde Fenerbahçeli bir taraftarla karşılaştım. Biraz gürültü-patırtı koptu haliyle... Soyunma odasına gittim ve 'Evet işte bu. Yarın buradan ilk uçakla ayrılacağım. Kesin beni kovacaklar' diye düşündüm. Ancak Galatasaraylı yöneticiler aşağı geldiklerinde, gözlerinde yaş vardı ve ben bıyıklı adamlarla hayatımda hiç bu kadar çok öpüşüp, kucaklaşmamıştım!" dedi.