Fenerbahçe, TFF'nin Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı'nın, 'Kulüplerin Takım Harcama Limitleri' bölümünde yaptığı değişikliğe ilişkin bir açıklama yayımladı. Sarı-lacivertliler, limit aşım müsaadesinin yüzde 30'dan yüzde 40'a çıkarılmasıyla ilgili herhangi bir taleplerinin olmadığını belirtti.
Sarı-lacivertlilerin resmi sitesinden konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle:
"Son günlerde Kulübümüzle ilişkilendirilen, hiçbir dayanağı bulunmayan ve bilinçli olarak yapıldığını düşündüğümüz yanıltıcı söylemlerle ilgili kamuoyunu aydınlatmak ve daha da önemlisi yakın gelecekte karşılaşılması muhtemel bir kriz hakkında Türk Futbolunun dikkatini çekmek amacıyla bu açıklamanın yapılması ihtiyacı doğmuştur.
Kamuoyunun öncelikle bilmesini isteriz ki, geçtiğimiz Haziran ayında yürürlüğe giren yeni Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı esas ve ilkelerinin oluşturulması sürecinde Kulübümüz öncü rol oynamıştır. Bu çalışmada, futbol alanında öne çıkan ve benzer süreçlerden geçmiş ülkelerin düzenlemeleri büyük bir titizlikle incelenmiş ve çalışmanın her aşamasında UEFA yetkililerinin de görüşleri alınmıştır.
Tüm kulüplerimizin görüş ve katkılarıyla üzerinde çalışılan talimat taslağı, sektörü finansal darboğazdan kurtarmayı amaçlarken, aynı zamanda Türk futbolunun gerçekleriyle de örtüşecek kalıcı bir çözüm hedeflenerek hazırlanmıştır.
Ancak daha sonra, hazırlanan bu talimat taslağı, üzerinde Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yapılan değişiklikler sonucu yürürlüğe girmiştir. Ortaya çıkan bu farklı modelin, Türk Futboluna kalıcı bir çözüm getiremeyeceği gibi, birçok yeni soruna sebebiyet verebileceği de açıkça görülmektedir. Aynen şu günlerde yaşanan tartışmalarda olduğu gibi
Konunun daha anlaşılabilir olmasını sağlamak ve kamuoyunu daha iyi aydınlatmak adına bir örnek vermek isteriz;
Kredi anapara geri ödemelerinin kulüplerin harcama limitine indirim konusu yapıldığı bu farklı modelde, finansal borçlarını yeniden yapılandıran kulüpler için, anapara geri ödemesi yapılmayan ilk iki senede harcama limitleri açısından bir rahatlama sağlanmaktadır. Ancak, kalan 3 seneye ertelenen bakiye borç geri ödemeleri nedeniyle, özellikle en büyük geri ödemenin yapılacağı son yılda harcama limitlerinin eksi çıkacağı bugünden görülmektedir. Diğer bir deyişle, yapılandırmanın son yılı olan 5. yılda birçok kulübün harcama limiti kalmayacak, dolayısıyla profesyonel futbol faaliyeti yürütülmesi çok güç hale gelecektir.
Haliyle, bu koşullar altında önerilen modeller, hedeflenen etki ve faydaları sağlayamayacağı gibi, sportif faaliyetlerin sürdürülmesine de imkan tanımayacaktır. Bu da söz konusu talimatın uzun vadeli planlanmadığının, sürdürülebilir olmadığının ve de çözüm getirmediğinin en önemli kanıtı niteliğindedir. Bu endişemiz Türkiye Futbol Federasyonu'na sözlü ve yazılı olarak bildirilmiştir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Türk Futbolunun içinde bulunduğu derin ve köklü sorunlara gerçekçi ve kalıcı bir çözüm getirebilmek için, Yeniden Yapılandırma ve Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı'nın birbirine paralel ve eş güdüm halinde çalışmaları gerekmektedir. Kulübümüzün henüz dahil olmadığı Yeniden Yapılandırma modeli, bir borç tasfiye planı niteliğinde olması ve birçok unsurun yanı sıra, geri ödemelerin de daha önce belirtildiği gibi dönem sonlarına ertelenmiş olması nedeniyle, hazırlanan Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı'nın bu haliyle uygulanmasında ileride büyük açmazlara neden olacağı açıkça görülmektedir. Bugünden net bir biçimde görünen bu sorun, zamanı geldiğinde bakarız mantığı ile değil, sürecin başında tespit edilmek ve tedavisi geliştirilmek suretiyle ele alınmalıdır.
Buradan hareketle, konuyu önümüzdeki devre arası transferleriyle rekabette avantaj sağlamak için, dar açıdan ve kısa vadeli çıkarlar gözeterek değerlendirmek son derece isabetsiz ve yanlıştır.
Her daim Türk Futbolunun içinde bulunduğu yapısal sorunlara dikkat çekmeyi bir vazife olarak gören Fenerbahçe Spor Kulübü olarak önerimiz, mevcut modelin, finansal Yeniden Yapılandırma ile aynı temele oturacak ve aynı hedefleri gözetecek, hatalı yönetimler sonucu yıllardır birikerek gelen finansal sorunlara, uzun vadeli kalıcı çözüm getirecek şekilde, tüm paydaşların katılımıyla gerçekleşecek çalıştaylar sonrasında geliştirilerek doğru bir kurguya oturtulmasıdır.
Bir kere daha vurgulamak isteriz ki, limit aşım müsaadesinin yüzde 30'dan yüzde 40'a çıkarılması ile ilgili bir talebimiz olmadığı gibi; yüzde 40'tan yüzde 30'a indirilmesinde de herhangi bir talebimiz bulunmamaktadır.
haberin devamı 
