Aykut Kocaman'dan çok sert hakem tepkisi! "Utanıyorum"

Aykut Kocaman'ın açıklamaları şu şekilde: ​

"Çok fazlasıyla istedik ama maçı kaybetmeye giden pozisyonlar da verdik. Oyun iki tarafa doğru da gidebilirdi.

Kesinlikle kesinlikle şu maçın sonucunda Galatasaray istediğini elde etti. Beşiktaş istediğini elde etti. Başakşehir yine aynı şekilde ve hakem de böyle istediğini elde etti. Dirar sarı kart gördü, doğru yanlış bir şey diyemem. Daha ağırını Serdar ceza alanında yaptı, hakem göremedi. Çok net Fernando'nun kırmızı kart var yine görmedi, yine görmedi. Görmek istemiyorlar, sezon başından beri konuşuyorum. Hakem konuşmaktan utanıyorum.

Ne söylesek boş sanki maçı kafasında berabere bitirmek varmış. Davranış biçiminde oyunu yönetme biçiminden anlaşılıyor. Ligi kendi sonuçlarımızla kontrol etme şansımız yok. Rakiplerin puan kaybetmesi lazım, bizim de kazanmamız lazım."

BASIN TOPLANTISI

Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kocaman, hakem Bülent Yıldırım'ın net penaltılarını vermediğini savunarak, şöyle konuştu:

"Net bir şekilde maçın skoru bizim işimize gelmiyordu, diğer 3 takımın işine geliyordu. Maça gelen hakem de aynı düşüncedeydi. Hakem, eşitliğin bozulmamasında en az Galatasaray kadar çaba gösterdi. Söylemekten utanıyorum ama net bir şekilde görüldü. Üç net penaltımızı tam gözünün önünde vermedi, bu ne demektir? Dirar'a sarı kart gösterdi gri bir pozisyonda, haklı. Serdar Aziz'in aynı pozisyonda Skrtel'e yumruk atmaya giden pozisyonunda gözlerine perde iniyor. Bunları dillendirdikçe kötü adam oluyorum ama bunları söylemem lazım."

Maçın hakemi Bülent Yıldırım'ın 2012 yılında yine bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde sarı-lacivertlilerin net bir penaltısını vermediğini savunan Kocaman, "İkinci yarıda son derece net bir penaltı. Serdar, Soldado'ya künde atıyor yaka paça. Orta hakem yakalayamayabilir ama 4 hakem var. Dört hakemin görememe ihtimali... Galatasaray'ın aleyhine de kararları var, bunu da atlamayayım. Bu penaltı pozisyonunu atlamak olarak değerlendirmek fazla iyimser olur." ifadelerini kullandı.

"BÜLENT YILDIRIM'IN MAÇI İDARE ETMEYE GELDİĞİNİ ANLADIM"

Aykut Kocaman, karşılaşmanın hakemi Bülent Yıldırım'ın derbiye atandığını duyduğundaki hislerinin sorulması üzerine, şu cevabı verdi:

"Bülent Yıldırım'ı duyduğumda idare etmeye geldiğini anladım. Ben, hakemleri bu davranış biçimine yönlendiren durumdan bahsediyorum. Bu söylemim yine çarptırılacak. Her meslek grubunun içinde meslek ahlakından uzak insanlar vardır. Hakemlerin hepsi pirüpak denmez ama bütün hakemlerin kötü olduğunu söylemek de yanlış. Onları bu hatalı kararlara, bazı kulüplerin aleyhine, lehine iten güçten bahsediyorum. Hakemlerin hepsi zor bir iş yapıyor. Bu anlamda ismini duyduğum anda idare etmeye geldiğini anladım. Bu beraberliğin bizim dışımızda herkesin işine yaradığını biliyordu. Umarım yanılıyorumdur."

Karşılaşmanın 5 dakika uzatılmasına da tepki gösteren Kocaman, "Malatya'da maç 7 dakika uzatıldı. Beşiktaş'la oynadığımız kupa maçında 10 dakika. Bu maçta ise 5 dakika. Bizim hesapladığımız uzatma 12-13 dakikaydı." dedi.

Hakemlerin futbol camiasındaki en eğitimli kişiler olduğunu kaydeden Kocaman, "Futbol dünyasının en donanımlı unsurları hakemler. Yurt dışıyla mutlaka farklılıklar olabilir. Hakemler de insan. Bazı takımların maçlarını yönettiklerinde olumlu olumsuz sonuçlardan sonra daha rahat maç alabiliyorlar veya alamıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"KALAN 8 MAÇI KAZANMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK"

Aykut Kocaman, ligde kalan maçlarını kazanıp rakiplerinin puan kaybetmesini bekleyeceklerini dile getirdi.

Vazgeçmediklerini aktaran Kocaman, şöyle devam etti:

"Yapacağımız tek şey var, kalan 8 maçı kazanmaktan başka çaremiz yok. Bu da yeterli değil. Takımın vazgeçmesine izin vermem. Kalan maçlarımızı kazandıktan sonra rakiplerimizin oynadığı maçları bekleyeceğiz."

Kocaman, Fenerbahçe Kulübünde haziran ayında yapılacak seçimli olağan genel kurulun takımı da etkilediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu maçta gerçek Fenerbahçe'nin yansımasının yüzde 60'ını gördük. Bu taraftarın gücünü ben biliyorum ama taraftarımız da aynı takım gibi yüzde 50-60'larda. Bu bütünlük olmayınca maçları yönetenler de istediğini yapabiliyor. Görünen köy kılavuz istemez."