Pereira pişman olmuştur
02 Mayıs 2016, Pazartesi

RIDVAN DİLMEN

Pereira pişman olmuştur

Lig maçında Beşiktaş'ta 3 ya da 4 kez, Fenerbahçe'de ise sadece Lokomotiv Moskova maçında gördüğüm şekilde pozisyon vermeden, rahat bir maç izledim. Pereira sanki "Çıkıp, 3-4 saat sıkı bir idman yapalım" demiş sanki. İdman maçı gibiydi, güle oynaya kazandı. Fenerbahçe'de çok doğru bir değişiklik oldu. Alper, Nani, Volkan Şen... Üçü de çalım atabilen oyuncular, birbirleriyle yer değiştirebilirler. Arka taraf da sağlam. Volkan Demirel iki haftadır statta duşlar çalışmasa, "Ya ne yapacağız, nasıl eve gideceğiz terli terli" demezdi. Öyle rahat maçlar oynadı. Rakibin tehdidi altına girmeden tamamladı maçı. Ağır sıklet boksörüyle tüy sıklet boksörü maçı gibiydi. Tabii ki Gaziantepspor'un da iki önemli oyuncusu maç içinde sakatlandı. Bir de sezon başına göre kadro kalitelerinin gerilemiş olduğunu gördük.
Böyle oynatmaya karar verdi Pereira, daha ileri gideyim bu değişikliklere devam etmeli. Benim köşe yazılarımı okuyanlar belki "Rıdvan Dilmen pek beğenmiyordu hocayı" diyebilir. Futbolda sisteme takılmayın diyenler olabilir ama ben takılıyorum. Bakın, sonuç ortada. 14 gol atan bir takıma dönüştü 4 maçta. Sebebi sadece sistem ve oyuncu tercihleri. Bir de Fernandao'ya Cenk Tosun muamelesi yapmaya başladı, Van Persie'ye de Gomez... Israr etti, Van Persie maçta oynayacağını bilerek geliyor artık stada. Öyle rahat bir maç çıkardılar ki bu şekilde, 2-0 geriye düşseler bile rahat kazanırdı. Fenerbahçe'nin topa sahip olma oranı arttı, topu kazanma süresi azaldı... Beşiktaş gibi oldu Fenerbahçe. Çok güçlü bir takım görüntüsü verdi. Beşiktaş ve Fenerbahçe de formda; iki takımın da hücumları kuvvetlendi. Fenerbahçe ligin ortasında bu sisteme dönebilseydi daha iyi durumda olabilirdi, kafa kafaya gelirlerdi. Şimdi 3 puan fark var.
Sezon başındaki şablon da yanlıştı. Josef-Topal ikilisinin önünde Sow, Van Persie, Fernandao, Nani oynuyordu, büyük mesafeler açılıyordu. Hücumcular ve savunmacılar diye ayrılıyordu. Şimdi dört tane iyi hücumcuya yakın oynayan iki orta saha ve bekleri öne çıkan dörtlü savunma var. Fark bu bence. Fenerbahçe, Molde maçı sonrası tok takım haline geçtikten sonra az gol atan, az yiyen bir haldeydi. Şimdi ise en doğrusuna döndü. Pereira da bence, "Keşke daha önce buna dönseydim" diyordur, pişman olmuştur. Bakın, bu maçla "Çok kötü sezon geçiriyor" denilen Van Persie 14 gole ulaştı. 11'de çıktığı maç sayısı daha fazla olabilirdi.
Son olarak; küme düşme hattında da baraj çok düşük bir sezon. Bursaspor geçmişte 5'te 5 yapıp 40 puanla küme düşmüştü, şimdi baraj bayağı aşağıda gözüküyor. Hakem Mete Kalkavan'ın maçı 2 dakika uzatması da dikkatimi çekti. Tamam, belki Fenerbahçe için önemli değil, Gaziantepsporlular da itiraz etmez ama Eskişehirspor'un hocası Samet Aybaba, "Ah, şimdi Fenerbahçe bir tane daha atsa" diye izliyordur ya da Sergen Yalçın, "Bir tane atsak da genel averajda rahatlasak" diyordur. Belki ufak bir detay ama üç hafta sonra lig bitince ikili ve genel averajları konuşuyor olurken önem kazanabilir.

ALPER POTUK HARİKA BİR JOKER
Alper'in görevlerine not verelim; Çok iyi bir sağ, sol açık mı? Değil. İyi diyebiliriz. Çok iyi bir iç mi? Değil. Çok iyi bir merkez oyuncusu mu, onu da diyemeyiz. Fakat her yere koyabilirsin, yama yapabilirsin. Taktik faul de yapabiliyor, top da taşıyor. Bence Pereira hem Alper'i, hem Volkan'ı geç keşfetti. Alper hiçbir mevkiide 10 üzerinden 9 olmaz ama hepsinde en az 7'dir. Nani, Podolski, Sosa, Oğuzhan... Hiçbirinin yerine koymam ama her takıma da alırım.

DİEGO FAYDALI DEĞİL AMA...
Maçın son bölümlerinde Diego üzerinden tribünlerin farklı tepkiler verdiğine şahit olduk, buna da değinmek isterim. Herhalde Gökhan Gönül, kendi dünyasında bu konuyla ilgili pişman olmuştur. Galatasaray maçının içindeki tartışma ve maç sonu konuşmaları... Diego'yla meselesini orada değil, soyunma odasında halletseydi keşke. Bakın, işler buraya geldi. Ben de Diego'nun faydalı olduğunu düşünmüyorum ama böyle de olmamalıydı.
BİZE ULAŞIN