Gomis’le barışın
11 Ağustos 2018, Cumartesi

AHMET ÇAKAR

Gomis’le barışın

FATİH Terim'in, "Ben dahil hiç kimse G.Saray'dan daha büyük değildir" sözünün mesajı olarak Gomis, Feghouli ve Belhanda sezona kulübede oturarak başladı. Eğer rakip Ankaragücü olmasaydı G.Saray kazanabilir miydi? Lige 2 bin 311 gün sonra dönen Başkent ekibinin kadrosu "toplama takım" havasındaydı. Ankaragücü, uyumsuz, dengesiz haliyle bile G.Saray kalesinde ciddi pozisyonlar buldu. Galatasaray'ın sezonun ilk maçında dağınık bir Ankaragücü ile oynaması hem kazanmak hem de Terim'in operasyon yapabilme adına büyük şans oldu.
Sinan, Rodrigues, Onyekuru ve Eren'den oluşan Galatasaray hücum hattı birbirlerine 4 yabancı gibi oynadı.
Bu dörtlü üst üste iki etkili pas bile yapamadı. Ayrıca Rodrigues ile Onyekuru'nun kişisel beceriye kaçıp "Golü ben atmalıyım" diyerek Nagatomo ve Eren'e pas vermemeleri egoist bir davranıştı.
Mariano'nun sağ beke dönmesi G.Saray'ın savunma aklını ve topu kullanma becerisini büyüttü. Brezilyalının rakibe basmadan önce rakibi aldatma adına yaptığı vücut hamleleri çok zekiceydi.
Serdar Aziz yüreğiyle oynuyor.
Güzel bir gol atmasına rağmen pozisyon alma bilgisi yetersiz olduğu için rakibi hep kaçırıyor. El Kabir'in biri ofsayt olan iki golünde de Serdar pozisyon hatası yaptı. Gomis heybetiyle rakiplere korku salıyor ve mutlaka önlem aldırıyor. Terim'in oynatmamasını doğru buluyorum ama Gomis'le bir barış sağlanmalı. Eren şık bir gol atmasına rağmen, ağır kalıyor. Üstelik kenar oyuncularına etkili paslar atamıyor. Rodrigues, Onyekuru, Gomis ile oynadıklarında pas yapabilecekleri için daha verimli olur.
Ercan Taner'i özlemişiz. Kadife gibi anlatımıyla kulaklarımızın pasını sildi.

Maçın iyisi: Mariano

Maçın kötüsü: Kone

BİZE ULAŞIN