Türkiye Kupası'ndaki F.Bahçe maçı ile birlikte dörtlü savunma ve tek forvete dönüş yapmak, G.Saray'ın fabrika ayarlarına geri dönmesini ve oyun olarak da güçlenmesini sağladı. Samsun ile Bodrum maçlarında futbol olarak yükselişe geçen G.Saray; kaliteli, dengeli, bol pozisyona giren oyununu Konya'da da sahaya yansıttı. Türkiye Kupası'nı en çok kazanan takım olan G.Saray, bir kupa takımı olduğunu bir kez daha oynadığı futbolla izleyenlere gösterdi. Konya'daki gövdeli galibiyetinmimarları Osimhen ve Sallaioldu. Mertens'in ortasını nefis kafa vuruşu ile gole çeviren Osimhen, Torreira ile Sallai'nin ilk gollerinde atağı başlatan isimdi. Sallai belki orta yapma konusunda isabeti tutturmasa da özellikle attığı ikinci gol göz kamaştırıcıydı. Sallai topa vurur gibi yapıp iki Konyalı'yı pasifize edip sol ayağı ile köşeye mermi gibi vurdu… Barış Alper, Sallai'nin bu hareketindenders çıkarmalı, kendisi degol vuruşlarında gelişigüzel hareketetmeyip Sallai gibi topa basmayıdüşünmeli. Konya'da G.Saray adına en güzel görüntü tüm oyuncuların, takım savunmasına sadık kalmasıydı. Herkes birbirine yardım etme konusunda taşın altına elini soktu. Lemina geldikten sonra daha çok hücuma çıkma şansı bulan Torreira, son haftalardaki golcülüğünü Konya'da da golüyle gösterdi. Ligde 5 puanlık farkı yakalayan ama oyun olarak da yükselişe geçen G.Saray, kupada da finale çıkarak çifte zafer yaşamanın sinyallerini verdi.