Usta yazardan olay sözler: Böyle badem olursun!

REHA KAPSAL: BİREYSEL HATA! fenerbahçe, 3 maçta 7 puan alarak gittiği Alanya deplasmanında beklentilerin çok altında kaldı. Fenerbahçe'nin en büyük sıkıntısı, topu savunmadan hücuma geçirmede çok güçlük yaşamasıydı. Fenerbahçe savunması, topu hücum hattına bir türlü geçiremedi. Özellikle pas bağlantılarını hücum bölgesine taşıyacak Max Kruse'yi gerekli toplarla buluşturamadılar. Bu sağlanamayınca da öndeki 3 oyuncu Vedat, Deniz ve Rodrigues'in hücum etkinliği iyice zayıfladı. Fenerbahçe'nin saha içi organizasyonu hem savunma hem de hücum anlamında çok yetersizdi. Baskıya karşı savunmadan çıkamayan bir Fenerbahçe ve özellikle pas akışının çok ağır ve de geç yapan bir oyun vardı. Ve de Fenerbahçe'nin saha içindeki oyun hareketliliği fazla olmayınca hem hücumda üretkenliği azaldı hem de oyunu kontrol etmekte de zorluk çekti. Fenerbahçe eğer topu savunmadan çıkaramıyorsa, bireysel hata yapabilecek isimler varsa topu rakibe verip orta sahada karşılayabilirdi. Bu da teknik direktör Ersun Yanal adına bir taktik olabilirdi. Oyunu genişletemeyen ve kontrol edemeyen Fenerbahçe'deki en büyük eksiklik Emre gibi oyun aklının olmayışıydı. Fenerbahçe'nin en güçlü pas bağlantısı Emre'nin olmayışı takımı çok olumsuz etkiledi. Bunun yanı sıra bir de pas oyununda başarılı olamayan Tolga ve Gustavo'nun birbirini tamamlayamayan iki futbolcu olması bu pas oyunundaki başarısızlığın en büyük etkenlerdendi. Fenerbahçe evet yeni bir takım, savunma bloğundaki isimler orjin oyuncular değil. En büyük sıkıntı burada. Rakip forvetlerden daha (tehlikeli) Fenerbahçe defans bloğu var! Altay, Jailson ve Ozan'ın bireysel hataları nedeniyle yenilen 3 gol de bu tezi doğrulamış oldu. Futbolda sistemin olduğu yerde bireysel hata bu kadar çok olmaz. ZEKİ UZUNDURUKAN: KALP KRİZİ Futbolun doğasında elbette ki hatalar da var. Ama Fenerbahçe, dün öylesine acemice hatalar yapıp goller yedi ki... İnanılır gibi değil. İlk golü resmen taçtan yedi Fenerbahçe. Kaleci Altay'ın da taçtan gelen bir topu kontrol edememesi düşündürücü. Deplasmanda öne geçmişsin. Ama oyunu tutamıyorsun. Alanyaspor'un golü adeta bağıra bağıra geldi. Maçı tek kaleye çevirmiş rakip... Ersun Yanal da bunu film gibi izledi; oysa kulübesinde rakibi durduracak, maçı çevirecek öylesine bir zenginlik var ki... İkinci yarının hemen başında bu kez Jailson'un jeneriklere geçecek derecede amatörce hatası yine Fenerbahçe kalesine gol olarak geri döndü. Junior Fernandes'in golünde de bu kez önce Ozan Tufan sonra da kaleci Altay hata yaptı. Skor bir anda 3-1 oldu. Şampiyonluğa oynayan bir takım koca sezonda bu kadar amatörce hataları ancak 3-5 kez yapar. Ama Fenerbahçe, dün bir maçta 3 kez yaptı. İkinci yarıda Fenerbahçe ceza sahasındaki Zanka-Cisse mücadelesinde VAR'a neden gidilmedi? Çünkü topa yükselen Cisse'ye elle bir müdahale var. Alanyaspor, ligimizin en hızlı top çeviren ve en tehlikeli kontratakları yapan takımı. Dün öylesine hızlı çıktılar ki, Fenerbahçe'nin orta sahasını ve savunmasını darmadağın ettiler. Erol Bulut bu sezonun en formda teknik direktörü. Helal olsun Erol hocaya. Müthiş bir takım kurmuş ve harika futbol oynatıyor. Liderliği de hak ediyorlar. Yeni transfer Luiz Gustavo, ikinci yarıda savunmada etkili müdahaleler yaptı. O da olmasaydı fark daha da büyürdü. Altay'ın kumaşı iyi ama tecrübesiz. Şampiyonluğu hedefleyen bir takımın kalesinde daha donanımlı bir kaleci olmalı. Harun bu kadar hata yapmaz mesela. Demek ki Fenerbahçe'nin kalbi Emre Belözoğlu'ymuş. O olmayınca adeta kalbi durdu Fenerbahçe'nin... GÜRKAN KUBİLAY: SAVUNMA ZULMÜ Avrupa ve ligimizde, tüm maçlarında ilk golü atan ve o maçların tümünü kazanan 2 takım Inter ve Alanya idi. Bunun değerini bilen Alanya ön alanda baskı yaparak başladı. Fenerbahçe'nin başlarda pas bağlantı hızı kötü ve yavaştı. İki takım da birbirinden çekindiği için ilk 15 dakika kaleyi tutan şut yoktu. Oyun, ceza sahasının ters tarafına çabuk top atma oyunuydu ki, Deniz attı, Kruse kaçırdı. Sakatlıktan Efecan-Djalma değişikliği geldi. Fenerbahçe,ters tarafa diagonal paslarda Tolga ve Kruse ile Emre'nin başarısını yakalayamayınca, hazırlık kısmında kısır kalıyordu. Bu tür sıkışık oyunlarda çözüm son çizgiye inilip,dışarı çıkarılan toplardır. Garry denedi, Tolga muhteşem bir sağ ayak içi ile golü attı. Duran top dışında pozisyon vermese de, kaleyi tutan tek şutunun gol olması dışında kötü oynayan Fenerbahçe, bu sezon çok vurguladığım taç atışından Zanka ve Altay'ın da hatası ile acemice bir gol yedi ve ilk yarı berabere bitti. İkinci yarının başında da Jailson'un hatası ile golü yediler. Tam bir tandem kabus günü yaşanıyordu. Deniz de ortalıkta gözükmüyor, Kruse'nin dışında pozisyona giren olmuyordu. Fenerbahçe'de savunmacıların kabus yaratmaları bitmiyor, Ozan'ın kaptırdığı topta Fernandes 3.'yü atıyordu. Alper ve Ferdi girdi, Zanka ve Deniz çıktı. Gustavo stopere geçti. 2 yılda Sadık, Serdar, Zanka ve Rami'nin alındığı bölgede Jailson- Gustavo oynuyordu. Düşündürücü idi ama Alanya'da Fenerbahçe'yi yakan yer de orasıydı. Fenerbahçe bu maçı acayip bireysel hatalarla kaybediyor, kabul. Ama ligin 4. maçının son 30 dakikasını savunmada hiç bir orjinal savunma adamı olmayan 4 oyuncu ile oynuyorsan, transfer politikana bir dönüp bakacaksın. EMRE BOL: KENDİNİ YENEN TAKIM Gerçek mevkisinde oynamayan, 'devşirme' oyuncuların hataları skoru belirledi. Alanya maçı Fenerbahçe için; sert, dişli, birlikte oynamaya alışkın rakiplerle deplasmanda nasıl oynayacağının test karşılaşmasıydı. Benden Altay eleştirisi beklemeyin lütfen. Hatasını söyleyelim elbette ama darağacını kurmayalım. Hataları; önünde oynayan takım arkadaşlarıyla kötü iletişim kurması ve yumruklaması gereken topları tutmaya çalışması... Çok genç bir kaleci Altay... Uzun yıllar F.Bahçe kalesini koruyacağına eminim. Serdar Aziz; yerine Jailson oynatılacak kadar kötü mü? En azından stoper mevkisinde oynamayı Jailson'dan daha iyi biliyor. Bak Ersun hoca senin nisanda şampiyonluk yaşadığın lig çok gerilerde kaldı. Artık sadece ön alan presiyle ve saldırarak şampiyon olamazsın. Takımın savunma yapmayı öğrenmesi gerekiyor. Erol Bulut ve Alanya'nın hakkını yemek istemem ama dün gece F.Bahçe kendi kendini yendi! 39 yaşındaki Emre Belözoğlu'nun bu takım için ne denli önemli olduğunu görmüş olduk. O yokken takımın geçen seneden bir farkı kalmıyor. Fenerbahçe taraftarı yatsın kalksın Emre'ye bir şey olmasın diye dua etsin! Erol Bulut'u tebrik ediyorum. Gittiği her takımda önemli işler yapıyor. Bir gün mutlaka yolu Fenerbahçe'yle kesişecektir. Belki yarın belki yarından da yakın! ERMAN TOROĞLU: BÖYLE BADEM OLURSUN! Fenerbahçe'yi lig başladığından beri televizyondan izledim. Çünkü biz büyük takım maçlarını izleyerek yorum yapıyoruz. Türkiye'de naklen yayınlarda görüntüler saklandığı için kamuoyunu doğru dürüst bilgilendirme şansımız yok. Alanyaspor'u ilk defa 90 dakika lig maçında izledim. Şu ana kadar maç kaybetmeden lider durumdalar. Dün akşam gördüm ki bu onların anasının ak sütü gibi helalmiş! Fenerbahçe başkanı, yöneticileri ve teknik direktörü anlatıyor da anlatıyorlar… 'Biz tarihte bunu yaptık, geçmişte bunları yaşadık' diyor. Alanyaspor daha dünkü yavru! Ama dün akşam 90 dakikayı izliyorum taktik, fizik, oyun anlayışı, centilmenlik, tempo… Ne ararsan açık ara Fenerbahçe'den öndelerdi. İnanılır gibi değil. Maç 3-1 Alanyaspor'un lehine, son 20 dakika Fenerbahçe takımı hâlâ orta sahadan topu kaldırıp Alanya defansının üzerine top atıyorlar. Alanyasporlu oyuncular da bu topları leblebi gibi alıp önlerindeki arkadaşlarına indiriyorlar. Arkadaşlar! Artık büyük takım, küçük takım olayları kapanmaya başladı. Yayıncı kuruluş görüntüleri saklamasa bu aradaki fark çok daha fazla kapanacak. Ama nedendir bilinmez bu görüntüleri saklama olayı hâlâ büyükleri bir kademe önde tutuyor. Bakınız! Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray hâlâ tarihleriyle yaşıyorlar. Tamam büyük takımsınız, kimse hayır demiyor ama zaman değişti. Sizin oynadığınız zamanlarda televizyon bile yoktu. Sonra siyah beyaz televizyonlar çıktı. Şimdi renkli televizyonlar, internetler çıktı. Sevgili büyükler! Eski çamlar bardak oldu. Eğer federasyon, hukuk kurulu, tahkim kurulu, disiplin kurulu, hakem kurulu adaletli olurlarsa çok büyüğün artık esamesi okunmaz. Arkalarından itildikleri halde bu durumdalar. Devirler değişiyor arkadaşlar. Top oynayacaksın, yere sağlam bakacaksın. Büyüklerin 3, 4, 5'er milyon euro verdikleri adamları diğer takımlar 300, 400, 500 bin euro gibi paralara alıyorlar ve büyükleri 'badem' yapıyorlar. İşte böyle badem olursanız, sonunda adem olursunuz! GÜRCAN BİLGİÇ: VİRUS Devre bittiğinde topla oynama oranı 72'ye 28 Fenerbahçe lehine olsa bile, maç Alanyaspor'un istediği gibi oynanıyordu. Önde baskıyla rakibine oyun kurdurmuyor, ikinci bölgeyi geçtiklerinde de topun geçeceği bile aralık bırakmıyorlardı. Bunu aşmak adına fırsat anını beklerken, 1-0'ı bulduklarında, Erol Bulut'un maçı bitti sandık. Bu kez ipleri skoru alan ve artık riske girmek zorunda olmayan takım alacaktı. Olmadı. Samandıra'da, 'Hadi maça heyecan katalım' virüsü var. Üç-dört sezondur ortalanda geziniyor ve bulaşmadığı kaleci, defans oyuncusu da bırakmıyor. Baskı altındaki Zanka'ya pas kullanıp, geri gelen topu taça atan Altay'ın, kendi arkadaşını da bozarak, rakibe asistlediği kaç atışı sonrasında oyuna denge geldi. Alanyaspor, uzatmaların üçüncü dakikasında, 48'de beraberliği sağladı, 47'de de üstünlüğü ile geçirdi. Kendi ironisi içinde maç şekillenmeye başladı. Düşünün; Erol Bulut'un tek hücum planı pasla çıkmaya çalışan defans oyuncularına baskıydı. Bunun karşılığını da üç bireysel hata ile aldı. Fenerbahçe'nin bu maça, geçen üç haftadan yansıyan hiçbir özelliği yoktu. Milli Takımlardan dönen oyuncularının hepsinin neredeyse yok düzeyinde oynaması da ilginç. Kilidi açamamak, sadece Emre eksikliğinden kaynaklanıyorsa, işte o zaman gerçek sıkıntı başlar. Maçı Alanya mı kazandı, Fenerbahçe mi kaybetti, doğru analizi bu yorumları seçerek bulacağız. Üç puanı alanın emeğini saygı duyarak karşılamalıyız. Fenerbahçe adına, bu sarsak oyunun, beş kişilik defansın, üçünün ikramıyla yitirildiğini bir kenara koyalım. Ama Emre'nin sorumluluğunu alan Gustavo'nun ilk resmi maçında 'Ben nereye geldim' diye kendisine defalarca sorduğunu tahmin ediyorum. Bu ligi acı bir dersle öğrendi, Emre'nin neden büyük futbolcu olduğunu da anladı muhtemelen. ÖMER ÜRÜNDÜL: ALTAY İÇİN ÇOK ERKEN Alanya ilk devre takım halinde topun arkasına geçip iyi yerleşimli bir alan savunması uyguluyordu. Ani çıkışlarla da kontratak planlarını da işlerliğe koymak istiyordu. Fenerbahçe, 39'da attığı gole kadar 'al gülümver gülüm' futbolu sergiledi. Topa sahip olma oranları yüksek ama üçüncü bölgede en ufak bir etkinlik sağlayamayan, rakip defansı zorlamayan bir görüntü. Bu bölümde tek artı, rakibe hiç kontratak şansı vermemekti. İlk organize atakta da gol geldi. Vedat, bu hücum girişimine beklenen santrfor katkısını yapınca atak olgunlaştı ve Tolga golü attı. Bundan sonra beklenmeyen olaylar gündeme geldi. Zaten futbolun cazibesi de burada. Yenik durumdaki Alanya yüklenmeye başladı ve kaleci Altay bir yüksek topta büyük bir hata yaptı ama rakip bunu değerlendiremedi. Ancak çok kısa süre sonra Altay, ikinci büyük hatayı yapınca skora denge geldi ve devre bitti. Bu moral bozukluğuna bir de ikinci yarı başlar başlamaz Jailson'un hediyesi eklenince Fenerbahçe hiç pozisyon vermeden galip durumdayken toplam bir dakika içinde yenik duruma düştü. Ondan sonra oyun disiplininden kopuş, şuursuz baskı, rakip kontrataklarda yenen üçüncü gol ve rakibin 4'ü 5'i kaçırmaları ile maç noktalandı. Kruse'de fiziki düşüş var. İstediğini yapamadığından da aşırı sinirli. Deniz sahada yokları oynadı, Rodrigues vasattı. Gustavo kaliteli bir oyuncu. İlk maçında da hiç de yabancılık çekmedi. Gelelim en büyük problemlerden bir tanesine. Dün Jailson da büyük hatayla gol yedirdi, Ozan da... Ama Altay'ın yaptığı büyük hatalar var. Geleceği parlak ama ben yine şunu söylüyorum; çok genç ve deneyimsiz bir kaleci, hiçbir zaman büyük takımın direkt kalecisi olmaz. Altay'ın daha iki sene bir başka takımda pişmesi gerekirdi. AHMET ÇAKAR VAR UYUYOR... Uzun yıllardır Fenerbahçe, bireysel hatalardan bu kadar acemice goller yememişti. Çok mu iyi oynadılar, hayır. Belki ilk yarıda oyunu kontrol ettiler ama asla dikine çabuk oynamadılar. Fenerbahçe için birçok şey kötü giderken Rodrigues'in hareketliğiyle soldan gelip Tolga ile golü buldular. Aslında bu tür maçlarda üstelik top kontrolü sizdeyken öne geçmek çok büyük avantaj. Amaaaa... Genç bir çocuğu harcamak istemiyorum. Fakat Altay şu haliyle asla şampiyonluğa oynayacak Fenerbahçe'nin kalecisi olamaz. Harun da olamaz, Volkan'ın ölüsü bile bunlardan iyidir. Tam devre bitiyordu, Altay art arda hatalar yaptı, 'gelin atın' dedi. Alanya beraberliği buldu. İkinci yarı yine Fenerbahçe için komedi gibi goller vardı. Santra yapıldı, oyun başladı. Bu sefer Jailson ayağındaki topu rakibe verdi. Hem de ceza alanı içinde yaptı bu işi ve Alanya da golü buldu. Ardından sağ bek Ozan, topu kaptırdı, üçüncüyü de yediler. Ersun Yanal'ın şuna çok iyi karar vermesi lazım. Kaleci Altay gelecek vadedebilir ama şu an büyük risk. Ne Jailson ne de Zanka stoper falan değiller. İkisi de el bombası gibi. Hele hele Jailson, Başakşehir maçında da yaptığı hatadan gol geldi. Dün gece de maç onun dramatik ve komik hatası yüzünden gidiverdi. Halis Özkahya için iyi maç yönetti diyemem. Skora göre maç yönetti ve ben hâlâ VAR sisteminin bazı penaltı pozisyonlarında niye devreye girmediğini anlayamıyorum. 49'da Cisse çekilip düşürülüyor, bence penaltı. VAR uyuyor, Halis 'devam' diyor. İlk yarının son dakikasında Alanyaspor'u alenen arkasından itiliyor. Vida yapınca penaltı ama dün gece Halis ve VAR'dan yine tık yok. KURAL HATASI YOK Cisse'nin ikinci golünde gündeme getirilen kural hatası iddiaları ise doğru değil. Hern e kadar kaleci topu oyuna sokmadan önce rakip oyuncuların ceza alanının dışında bulunmaları gerekse de FIFA oyunun hızlanması açısından ilk topta kaleciye direkt müdahale yoksa oyunun devam ettirilmesine izin veriyor.

LİGLER

SÜPER LİG

ORGANİZASYONLAR

A SPOR PROGRAMLARI

CANLI TV YAYINLARI

CANLI RADYO YAYINLARI

Usta yazardan olay sözler: Böyle badem olursun!