Ümit Özat'tan Lig TV'nin beğenilerek izlenen programına çok özel açıklamalar... En iyi teknik adam: Fatih Terim. Çoğu insandan öğrenemediğimi 6 hafta kampta Fatih hocamdan öğrendim. En kötü teknik adam: Herkes eldeki imkan kadar başarısını gösterir. En unutamadığın golün: Gaziantepspor'e attığım gol. Galatasaray'a 6-0'lık maçta attığım 6.gol, Bursaspor'dayken Fenerbahçe'ye attığım frikik golü ve Şükrü Saracoğlu'nda Trabzonspor'a attığım gol. En unutamadığın maç: Fenerbahçe'deki jübile maçım ve hat-trick yaptığım Gaziantepspor maçı. En üzüldüğün maç: Denizli'de şampiyonluğu kaybettiğimiz maç ve Dinamo Kiev maçında taraftarların yuhalaması. En güzel asistin: 2-1 yendiğimiz Bursa maçında Tuncay Şanlı'ya attığım pas, Beşiktaş maçında Serhat Akın'a yaptığım asist ve Danimarka maçında Nihan Kahveci'ye attığım pas. En iyi oynadığın maç: Bir iki maç hariç oynadığım her kulüpte en üst seviyeyle oynadım. En kötü oynadığım maç: Diyarbakırspor maçı. 3-0 yenilmiştik. En çalışkan: Bülent Korkmaz, Servet Çetin, Pierre Van Hooijdonk ve ben... En şakacı: Tuncay Şanlı En yetenekli: Sergen Yalçın En yeteneksiz: Bizim Türkiye'de bütün oyuncuların yetenekleri kısıtlı... En iyi giyinen: Volkan Demirel En iyi giyinen: Volkan Demirel En iyi şarkı söyleyen: Servet Çetin ve ben Duşta en fazla kalan: Ben kalırdım. En bonkör: Futbolcuların çoğu bu konuda oldukça duyarlı. En cimri: Daum ayakkabıdan başka bir şeye para vermezdi. En doğrucu: Benimdir herhalde. Ayrıca Hasan Şaş ve Hakan Şükür. En yalancı: Fatih Akyel Seni en çok zorlayan: Ronaldo, Govou ve Malouda'ya karşı oynadım ama zorlanmadım bir tek Schalke 04 maçında Hamit Altıntop'a karşı oynadığım maçta zorlandım. Hiç zorlamayan: Rakibini ciddiye alırsan kimse seni zorlayamaz İdolün: Koeman, Carboni, Ogün Temizkanoğlu ve Ergün Pembe En etkilendiğin stat: Şükrü Saracoğlu ve Old Trafford En sevdiğin hakem: Serdar Tatlı En iyi kaleci: Rüştü Reçber ve Volkan Demirel En kötü kaleci: Leo Franco En gaddar: Lugano En yumuşak futbolcu: Futbolcunun yumuşağı yoktur hep kendini korur. Ankaragücü: Futbola orda başladım , hocalığa orda başladım Fenerbahçe'ye ilk golümü bu formayla attım. Ankara gücünün bendeki yeri çok ayrıdır. Daum: Gelişimimde çok önemli bir yere sahip Tuncay Şanlı: Avrupa'da daha iyi yerlerde olabilridi. Daha iyi takımlara gidebilirdi. Köln: Çok özlediğim bir yer. Bir hayali gerçekleştirdim. Fenerbahçe: Her zaman benim kalbimde, kimse onu oradan atamaz. Galatasaray'ın Uruguaylı file bekçisi Muslera, Quiz isimli programda samimi açıklamalarda bulundu. İşte Muslera'nın bilinmeyen yönleri... İdol: Oscar Cordoba. İdolüm çünkü saha içindeki duruşunu, kaleye hakimiyetini ve tekniğini çok beğeniyorum. Teknik direktör idolün : 2 tane Uruguaylı ismi söyleyebilirim. Bir tanesi Jorge Barrios. Diğeri Daniel Carreno şimdi Katar'ın teknik direktörü kendisi. Benim Uruguay'da 1. ligde oynamamda çok yardımları oldu. Kurtarış : Kariyerimde yaptığım en önemli ve en güzel kurtarış 2 tane var. Bir tanesi Fenerbahçe maçında Kuyt'a karşı, diğeri ise Mersin maçında. Bu ikisini söyleyebilirim. Süper güç : Elastik bir adam olmak isterdim. Gol : 2010 ve 2014 dünya Kupası'nın en iyi golleri seçildi zaten. Bu iki golde bana karşı atıldı. Biri Kolombiya diğeri Hollanda maçları. Konyaspor maçında frikikten yediğim gol yediğim en güzel goldü. Maç : Unutamadığım 2 maçtan bir tanesi 2010 Dünya Kupası'nda Gana'ya karşı. 2.'si 2011 yılında Copa Amerika'da Arjantin karşılaşması. Arjantin maçı kariyerimde oynadığım en iyi maçtı. Sevindiğin : En sevindiğim maç Dünya Kupası'ndaki Gana maçı. Ligde ise Fenerbahçe Stadında şampiyon olduğumuz maç. Üzüldüğün : 2010 Dünya Kupası'nda Almanya maçı. Türkiye'den ise bu sene oynadığımız Osmanlıspor karşılaşması. Yaptığım hatalardan dolayı çok üzülmüştüm. İyi oynadığın : Türkiye'de en iyi oynadığım maç bence Mersin idman yurdu maçıydı. Kötü oynadığın : Başakşehir maçı ve Galatasaray'a geldiğim ilk sene ilk maçım. Stat : En çok etkilendiğim iki stat var. Bizim kendi stadımız TT Arena ve Konya stadı En iyi teknik direktör : Tabii ki birçok iyi hoca ile çalıştım. Ama benim ilk geldiğim zaman özellikle adaptasyon döneminde bana inanılmaz yardımcı olan Fatih Terim'i söyleyebilirim. Golcü : En iyi golcü benim için her zaman Burak Yılmaz'dır. İyi kaleci : Daha önce olduğu gibi yine Cenk Gönen'i söyleyeceğim. Şimdi de benim arkadaşım beraber mücadele ediyoruz. Sevdiğin hakem : Bursaspor maçının da gözlemcisiydi kendisi. Saha içinde futbolculara davranışı ve yaklaşımıyla Türkiye'de en sevdiğim hakem Kamil Abitoğlu'dur. Yetenekli : Takımımızda çok yetenekli oyuncu var, çok yetenekli futbolcularla oynadım. Bir tanesini söylemek çok zor. Yeteneksiz : Yeteneksiz futbolcu yoktur. Çalışkan : Takım arkadaşlarımdan Chedjou'yu söyleyebilirim. Devamlı fitness'da. Devamlı çalışıyor. Yemek yiyen : Jem Karacan çok fazla yemek yiyor ama fiziği her zaman mükemmel. Cimri : En cimri kardeşim Albert Riera. Spesifik bir anım yok ama devamlı euro dolar kurlarını takip ederdi. Onların hesabını yapan devamlı yatırım yapmaya çalışan bir arkadaşımdı. Çok konuşan : Eboue'yi söyleyebilirim. Her zaman pozitif ve çok şakacı bir insandı ama devamlı konuşuyordu. Az konuşan : Az konuşan futbolcu Furkan. Daha sesini hiç duymadım Furkan'ın. Doğrucu : Ujfalusi'yi söyleyebilirim. Her zaman düşüncelerini içtenlikle dile getiren bir futbolcuydu. Abartan : Pablo Pintos. Kasımpaşa'da da oynadı. En abartan futbolcuya onu söyleyebilirim. Şık giyinen : 2 isim verebilirim. Hem Burak hem Ujfa. Ujfa hep tarz gelirdi sakallarına beraber bir tarz yapardı. Ama en şık olarak öncelik her zaman Burak'tır benim için. Kötü giyinen : Jose Rodriguez Gaddar : En gaddar futbolcu Felipe Melo ama bunu kimse yanlış anlamasın. Sahada en agresif ve bence saygı duyulması gereken bir oyuncu. En iyi golü yemelisiniz 'Bir gol yiyecekseniz en iyi golü yiyin, orada sizin de payınız olması gerektiğini düşünüyorum. En güzel gol yenildiğinde demek ki onu çıkaracak bir şey yok' Yumuşak : En yumuşak futbolcuya Milan Baros diyebilirim. Çünkü hiç faul yaptığını hatırlamıyorum. Lakap : Nando ve Fer Yemek : Asado. Asado Uruguay'da mangalda yaptığımız bir et. Kıymalı Yumurtalı pide. Film : Ace ventura Aktör : Jim Carrey Şarkıcı : Michael Jackson Para : İlk kazandığım para ile kıyafet aldım. Ama biraz daha büyüğü ile şuan hala annemlerin oturduğu evi almıştım. Meslek : Futbolcu olmasaydım doktor olurdum. Hangi uzmanlık alanı bilmiyorum ama doktor olmayı tercih ederdim. Futbol dışında : Futbol dışında zamanımı kız arkadaşım Patricia ile geçiriyorum. Evde dinlenerek film izleyerek geçiyor zamanım. Zorda kaldığın : Lazio'daki ilk senemde 5. Maç Milan'a karşı 5-1 kaybetmiştik.4 golde de hatam vardı. Ondan sonra hiçbir maç oynamadım 1 sene antrenmanlar yaparak geçirdim. O yüzden benim için inanılmaz. Eleştirilerin geldiği moral olarak çok bozuk olduğum bir dönemdi. Çizgi film : Tsubasa Tavsiye : Menajerim Fonseca'nın söylediği bir laf var. Her zaman önüne bak her zaman geleceği düşün der, geçmişten muhakkak ders alıyorsun ama her zaman ileriye bak derdi. En iyi aldığım tavsiye odur. Takip ettiğin spor dalları : Amerikan futbolu ve NBA Dünyada tuttuğun takım : Avrupa'dan Inter'i söyleyebilirim. Çünkü Alex orda Felipe orda Mancini var, tanıdığım birçok Arjantinliler de var. O yüzden Inter. Öğrendiğin Türkçe kelimeler: Diğerlerini söylemek istemiyorum çünkü kötü sözler var o yüzden sadece günaydın. Gol sevinci : Benim için en güzel gol sevinci Manisa'ya attığım gölden sonra yaptığım sevinçtir. Diğer golcülerin yaptıkları sevinçler beni pek ilgilendirmiyor. Ligde attığım ilk gol olduğu için en güzel sevinç oydu bence. Gururlandığını an: Kesinlikle Taffarel'le tanıştığım an en gururlandığımız andı. Onunla çalışmak da benim için gurur verici. Çünkü Güney Amerikalılar için Dünya Kupası'nı kazanmak orda oynamak bambaşka bir duygudur. Taffarel bunu başarmış bir insan. İnanılmaz iyi bir insan. Pişman olduğun : Pişman olmam, çünkü yaptığım şeylerden pişmanlık duymam. Denemeyi severim. O deneme sonunda iyi bir sonuç veya kötü bir sonuç da çıkabilir ama yaptığım şeylerden pişman olmam. İyi ki yapmışım : Evleneceğim kadın Patricia'yı tanımak benim en güzel yaptığım şeydir. Fenerbahçe'nin ve Milli Takım'ın yıldızı Volkan Demirel QUIZ programında Alex de Souza'dan Guiza'ya çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.. En unutamadığın yediğin gol: Galatasaray maçında Nonda'dan yediğim gol.. En unutamadığın kurtarış: Galatasaray maçında Keita'nın ceza sahasının içinden çektiği şut.. En unutamadığın maç: Şampiyonlar Ligi'ndeki Sevilla maçı.. En güzel asistin: Beşiktaş maçında Daniel Guiza'ya gönderdiğim pas... En anlamlı maç: Derbi maçların atmosferi her zaman daha anlamlı olur. Galatasaray ve Beşiktaş maçları bu anlamda çok önemlidir.. En kötü oynadığın maç: Kasımpaşa maçında kötü oynadım... İdolün: Engin İpekoğlu ve Rüştü Reçber. En iyi golcü: Semih Şentürk.. En beğendiğin futbolcu: Alex de Souza. En yetenekli futbolcu: Recep Niyaz. En yeteneksiz oyuncu: Josico. En tembel futbolcu: Ben.. En iyi teknik direktör: Çalıştığım bütün hocalar çok iyiydi ama Fatih Terim ,Aykut Kocaman Ersun Yanal ve Arthur Zico'nun yerleri bende çok ayrıdır... Lakabın: Dayı.. En gaddar futbolcu: İsmail Güldüren.. En abartan futbolcu: Necati Ateş ve Caner Erkin.. En çok konuşan: Caner Erkin. En cimri futbolcu: Yabancı oyuncular... Cristian Baroni, Andre Santos ve Bilica.. En bonkör: Takımdaki herkes çok bonkördür. Emre Belözoğlu..... Duşta En fazla kalan futbolcu: Reto Ziegler. En çok zorlayan futbolcu: Bana ters gelen futbolcu Umut Bulut'tur. Bir keresinde ceza sahasındayken ''Yeter artık'' koşma demiştim.. Galatasaray'ın eski futbolcularından Frank de Boer, sarı kırmızılılarda oynadığı dönemde takımın başında bulunan Fatih Terim hakkında şoke eden sözler sarf etti. Hollandalı teknik adam verdiği özel bir röportaj esnasında, 'Hiddink, Rijkaard, Advocaat bunlardan bir şeyler öğrendim. Fatih Terim'den de bir şeyler öğrendim. Futbolun nasıl öğrenmemesi gerektiğini öğrendim. O da bir nevi öğrenmek sayılır' diye konuştu. 'TAM ANLAMIYLA GERÇEK MEGOLAMAN' Frank de Boer, önceki yıllarda yaptığı bir açıklamada yine Fatih Terim'i hedef almıştı. De Boer, eski teknik direktörü için 'Kendisi futboldan çok dış görüntüsüyle ilgilenirdi. Benim hiçbir yerde görmediğim bir şeydi. Yarım sezonluk bir dönemde aynı kıyafetle diğer antrenmana çıktığını görmedim. Bu gerçekten inanılmazdı. Tam anlamıyla gerçek bir megolamandı' ifadelerini kullanmıştı. En unutamadığın maç: Ali Sami Yen'de 16 dakika beklediğimiz 3-0'lık şampiyonluk (Kayserispor) maçı En anlamlı maç: Fenerbahçe'ye karşı 5-1 kazandığımız Olimpiyat'taki kupa finali En iyi oynadığın maç: Anfield Road'da Liverpool'a karşı oynadığım maç ve 5-1 kazandığımız kupa finali maçı En kötü oynadığın maç: Kadıköy'deki 6-0 kaybettiğimiz maç En sevindiğin maç: Fenerbahçe derbileri... En çok üzüldüğün maç: 6-0'lık Fenerbahçe maçı En çok etkilendiğin stat: Ali Sami Yen İdölün: Jean Marie Pfaff En iyi teknik adam: Fatih Terim ve Lucescu En kötü teknik adam: Çok var... Teknik direktör idölün: Fatih Terim En iyi golcü: Aspiralla, Eto'o ,Ronaldo En iyi kaleci: Buffon ,Petr Cech En kötü kaleci: Bilmiyorum En sevdiğin hakem: Pierreluigi Collina En sevmediğin hakem: Çok var... En yetenekli: Hagi ,Maradonna, Messi , Ronaldo En yeteneksiz: Benim kardeşim En çalışkan: Batista, Ergün Pembe,Hasan Şaş , Bülent Korkmaz En çok zorlayan futbolcu: Javier Saviola En iyi şarkı söyleyen: Hasan Şaş En Kötü: Song En fazla yemek yiyen: Ergün Penbe En cimri: Çok var ama... Ayhan Akman En çok konuşan: Hasan Şaş En az konuşan: Caponne En abartan: Necati Ateş En şık: Tomas En kötü giyinen: Batista En gaddar: Abel Xavier Lakabın: Mondi En sevdiğin yemek: Kebap ve baklava En sevdiğin şehir: İstanbul En sevdiğin şarkıcı Shakira En sevdiğin aktör:Anthony Hopkins En sevdiğin film: Kuzuların sessizliği Kurtarış : Kariyerimde yaptığım en önemli ve en güzel kurtarış 2 tane var. Bir tanesi Fenerbahçe maçında Kuyt'a karşı, diğeri ise Mersin maçında. Bu ikisini söyleyebilirim. Gol : 2010 ve 2014 dünya Kupası'nın en iyi golleri seçildi zaten. Bu iki golde bana karşı atıldı. Biri Kolombiya diğeri Hollanda maçları. Konyaspor maçında frikikten yediğim gol yediğim en güzel goldü. Maç : Unutamadığım 2 maçtan bir tanesi 2010 Dünya Kupası'nda Gana'ya karşı. 2.'si 2011 yılında Copa Amerika'da Arjantin karşılaşması. Arjantin maçı kariyerimde oynadığım en iyi maçtı. Sevindiğin : En sevindiğim maç Dünya Kupası'ndaki Gana maçı. Ligde ise Fenerbahçe Stadında şampiyon olduğumuz maç. Üzüldüğün : 2010 Dünya Kupası'nda Almanya maçı. Türkiye'den ise bu sene oynadığımız Osmanlıspor karşılaşması. Yaptığım hatalardan dolayı çok üzülmüştüm. İyi oynadığın : Türkiye'de en iyi oynadığım maç bence Mersin idman yurdu maçıydı. Kötü oynadığın : Başakşehir maçı. Galatasaray'a geldiğim ilk sene ilk maçım. Stat : En çok etkilendiğim iki stat var. Bizim kendi stadımız TT Arena ve Konya stadı. İdol: Oscar Cordoba. İdolüm çünkü saha içindeki duruşunu, kaleye hakimiyetini ve tekniğini çok beğeniyorum. En iyi teknik direktör : Tabii ki birçok iyi hoca ile çalıştım. Ama benim ilk geldiğim zaman özellikle adaptasyon döneminde bana inanılmaz yardımcı olan Fatih Terim'i söyleyebilirim. Teknik direktör idolün : 2 tane Uruguaylı ismi söyleyebilirim. Bir tanesi Jorge Barrios. Diğeri Daniel Carreno şimdi Katar'ın teknik direktörü kendisi. Benim Uruguay'da 1. ligde oynamamda çok yardımları oldu. Golcü : En iyi golcü benim için her zaman Burak Yılmaz'dır. İyi kaleci : Daha önce olduğu gibi yine Cenk Gönen'i söyleyeceğim. Şimdi de benim arkadaşım beraber mücadele ediyoruz. Sevdiğin hakem : Bursaspor maçının da gözlemcisiydi kendisi. Saha içinde futbolculara davranışı ve yaklaşımıyla Türkiye'de en sevdiğim hakem Kamil Abitoğlu'dur. Yetenekli : Takımımızda çok yetenekli oyuncu var, çok yetenekli futbolcularla oynadım. Bir tanesini söylemek çok zor. Yeteneksiz : Yeteneksiz futbolcu yoktur. Çalışkan : Takım arkadaşlarımdan Chedjou'yu söyleyebilirim. Devamlı fitness'da. Devamlı çalışıyor. Yemek yiyen : Jem Karacan çok fazla yemek yiyor ama fiziği her zaman mükemmel. Cimri : En cimri kardeşim Albert Riera. Spesifik bir anım yok ama devamlı euro dolar kurlarını takip ederdi. Onların hesabını yapan devamlı yatırım yapmaya çalışan bir arkadaşımdı. Çok konuşan : Eboue'yi söyleyebilirim. Her zaman pozitif ve çok şakacı bir insandı ama devamlı konuşuyordu. Az konuşan : Az konuşan futbolcu Furkan. Daha sesini hiç duymadım Furkan'ın. Doğrucu : Ujfalusi'yi söyleyebilirim. Her zaman düşüncelerini içtenlikle dile getiren bir futbolcuydu. Abartan : Pablo Pintos. Kasımpaşa'da da oynadı. En abartan futbolcuya onu söyleyebilirim. Şık giyinen : 2 isim verebilirim. Hem Burak hem Ujfa. Ujfa hep tarz gelirdi sakallarına beraber bir tarz yapardı. Ama en şık olarak öncelik her zaman Burak'tır benim için. Kötü giyinen : Jose Rodriguez Gaddar : En gaddar futbolcu Felipe Melo ama bunu kimse yanlış anlamasın. Sahada en agresif ve bence saygı duyulması gereken bir oyuncu. Yumuşak : En yumuşak futbolcuya Milan Baros diyebilirim. Çünkü hiç faul yaptığını hatırlamıyorum. Lakap : Nando ve Fer Yemek : Asado. Asado Uruguay'da mangalda yaptığımız bir et. Kıymalı Yumurtalı pide. Film : Ace ventura Aktör : Jim Carrey Şarkıcı : Michael Jackson Para : İlk kazandığım para ile kıyafet aldım. Ama biraz daha büyüğü ile şuan hala annelerin oturduğu evi almıştım. Meslek : Futbolcu olmasaydım doktor olurdum. Hangi uzmanlık alanı bilmiyorum ama doktor olmayı tercih ederdim. Futbol dışında : Futbol dışında zamanımı kız arkadaşım Patricia ile geçiriyorum. Evde dinlenerek film izleyerek geçiyor zamanım. Zorda kaldığın : Lazio'daki ilk senemde 5. Maç Milan'a karşı 5-1 kaybetmiştik.4 golde de hatam vardı. Ondan sonra hiçbir maç oynamadım 1 sene antrenmanlar yaparak geçirdim. O yüzden benim için inanılmaz. Eleştirilerin geldiği moral olarak çok bozuk olduğum bir dönemdi. Çizgi film : Tsubasa Tavsiye : Menajerim Fonseca'nın söylediği bir laf var. Her zaman önüne bak her zaman geleceği düşün der, geçmişten muhakkak ders alıyorsun ama her zaman ileriye bak derdi. En iyi aldığım tavsiye odur. Spor Dalları : Amerikan futbolu ve NBA. Süper güç : Elastik bir adam olmak isterdim. Türkçe kelimeler: Diğerlerini söylemek istemiyorum çünkü kötü sözler var o yüzden sadece günaydın. Gol sevinci : Benim için en güzel gol sevinci Manisa'ya attığım gölden sonra yaptığım sevinçtir. Diğer golcülerin yaptıkları sevinçler beni pek ilgilendirmiyor. Ligde attığım ilk gol olduğu için en güzel sevinç oydu bence. Dünyada tuttuğun takım : Avrupa'dan Inter'i söyleyebilirim. Çünkü Alex orda Felipe orda Mancini var, tanıdığım birçok Arjantinliler de var. O yüzden Inter. Gururlandığını an: Kesinlikle Taffarel'le tanıştığım an en gururlandığımız andı. Onunla çalışmak da benim için gurur verici. Çünkü Güney Amerikalılar için Dünya Kupası'nı kazanmak orda oynamak bambaşka bir duygudur. Taffarel bunu başarmış bir insan. İnanılmaz iyi bir insan. Pişman olduğun : Pişman olmam, çünkü yaptığım şeylerden pişmanlık duymam. Denemeyi severim. O deneme sonunda iyi bir sonuç veya kötü bir sonuç da çıkabilir ama yaptığım şeylerden pişman olmam. İyi ki yapmışım : Evleneceğim kadın Patricia'yı tanımak benim en güzel yaptığım şeydir. Trabzonspor'un başarılı file bekçisi Onur Kıvrak, 'QUİZ' programına konuk oldu. Birbirinden ilginç sorulara eğlenceli yanıtlar veren Kaptan Onur Kıvrak kendisi hakkında bilinmeyenleri de yanıtladı.; İşte Onur Kıvrak'a Yöneltilen Sorular ve Onur Kıvrak'ın Cevapları:. En sevmediğin hakem? En sevmediğim hakem yok. Çünkü daha futbol yaşantım daha uzun. En yetenekli futbolcu? Yusuf Erdoğan diyebilirim. Selçuk İnan, Soner. Bunlar çok yetenekli futbolcular, kaliteli futbolcular. En çalışkan futbolcu? En çalışkan futbolcu Egemen Korkmaz. Gerçekten çok çalışıyordu. Umut Bulut, o da çok çalışıyordu. Antrenmanlardan önce sürekli fitnese girerdi. En tembel futbolcu? En tembel futbolcu Cale. Çok iyi niyetli bir arkadaşımızdı. Çok da seviyorduk kendisini. Ama gel gelelim çalışmayı sevmiyordu. En bonkör futbolcu? Olcan Adın diyebilirim. Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Tolga Zengin,Aykut Akgün, Mustafa Yumlu diyebilirim. Aslında genel anlamda futbolcular bonkördür. En cimri futbolcu? Bizim futbol hayatımız belirli bir yaşa kadar. En fazla 10-15 sene oynarsın. Bu cimrilik değil tutumluluktur. Bazı şeyleri tutacaksın ki futbol bittikten sonra rahat yaşayasın. O yüzden ben arkadaşlarıma cimri demek istemiyorum. Futbolcuların hepsi tutumludur. Hem bonkördür hem de tutumludur. En çok konuşan futbolcu? En çok konuşan Serkan Balcı. Serkan abi çok iyi bir insan, çok neşeli bir insan. En abartan futbolcu? En abartan futbolcu bana göre Batuhan. Sıradan bir olayı süsleyip anlatabiliyor. Dinlediğiniz zaman gerçekten böyle mi olmuş diyebiliyorsunuz. Ama başkasından duyduğunuz zaman öyle olmadığını anlıyorsunuz. Bence güzel bir yetenek herkeste o yetenek olmaz! En kötü giyinen futbolcu? Kardeşimi çok seviyorum kendisi benim canım ama Mustafa Yumlu. Ona söylüyorum ama o vardı onu giydim diyor. Kendisine pek fazla bakmaz o konuda. Bilmiyorum benim gördüğüm kadarıyla Mustafa Yumlu. Çok seviyorum kardeşimi ama kusura bakmasın. En gaddar futbolcu? Gaddar anlamında değil ama sağlamlık anlamında Glowacki. Maşallah kemik gibiydi. Lakabın? Antrenmanda kedi diyorlar. Taraftarlar arasında kelebek diyorlar. Hatta demiştim fazla kelebek demeyin. Kelebeğin ömrü kısa olur. Başka bir lakap bulun da uzun bir şey olsun. Epey uzun yaşayan şeyler var. Karga var ama o da bana uymaz. Şimdi kaptan diyorlar. Futboldan kazandığın ilk para ile ne aldın? Vallahi futboldan kazandığım ilk parayı anneme ve babama verdim. Onlar ne yaptı o parayı bilmiyorum. Çünkü yıllarca onlar bize verdi. Bize sormadılar ki parayı ne yapıyorsunuz diye. Bende onlara verdim ve sormadım parayı ne yaptınız diye. Futbolcu olmasaydın mesleğin ne olurdu? Kesinlikle araba tamircisi. Çünkü benim babam araba tamircisi ve her zaman bundan gurur duymuşumdur. O meslekle bizi büyüyttü bir yerlere getirdi. Hatta bazı yazlar Karşıyaka'ya transfer olmadan önce amatörde oynarken onun yanında çalışırdım. Kesinlikle futbolcu olmasaydım araba tamircisi olurdum. En sevdiğin çizgi film? Hala televizyonda görsem yine izliyorum, Tom ve Jerry.Onu izlediğin zaman çocukluğuna dönebiliyorsun. İnanılmaz keyifli. En sevdiğin film? 300 Spartalı. O filmi izlediğin zaman insan inandığı zaman neyi başarabileceğinin göstergesi o film. Öyle izlenmeli. Bende büyük bir hayranlık uyandırdı. Beşiktaş'ın genç yeteneği Oğuzhan Özyakup, Quiz progamında samimi açıklamalarda bulundu. İşte Oğuzhan'ın 'en'leri... En unutamadığın golün? Ordu deplasmanında sakat sakat çıkmıştım maça. Oradaki gol benim için önemliydi. Fazla golüm yok ama benim için hepsi iyiydi. En güzel asistin? İlk profesyonel maçım Arsenal'deydi. O maçta Yossi Benayoun'a çok iyi bir asist yapmıştım. Holosko'ya da Mersin maçında çok iyi bir asist yapmıştım, rakibin sağından atıp solundan geçmiştim. En unutamadığın maç? İnönü'ye veda maçımız olan Gençlerbirliği maçı… Atmosfer çok çok iyiydi. En sevindiğin maç? İnönü'de 3-2 kazandığımız Fenerbahçe maçıydı. Maça iyi başlamamıştık ve 2-2 olmuştu, sonradan oyuna dahil olmuştum o maçta. Son golden sonra santra yapmadan maç bitmişti. En çok etkilendiğin stat? İnönü Stadı… İnönü Stadı benim için çok değerli bir stat. Old Trafford ve Emirates statlarında da kadroda yer aldım ama İnönü benim için atmosfer olarak çok etkileyici bir stat. Her şeyi hissetmek için o sahada olman gerekiyor. İdolün? Zidane… Arsenal'de çok büyük futbolcularla idmana çıktım, Henry, Van Persie, Pires, Beckham, Fabregas gibi.. Ama idolüm hep Zidane'dı. En iyi teknik adam? Samet hoca, Bilic, Tolunay hoca… Her hocadan bir şey öğrendim. En kötü teknik adam? Ben Allah'a şükür çok iyi hocalarla çalıştım. Çok fazla yorum yapmak istemiyorum. En iyi kaleci? Cenk Gönen En sevdiğin hakem? Ümit Milli maçımızı yöneten Hüseyin Göçek. Bir pozisyonda kendisine itiraz etmiştim ve bana 'Seni çok seviyorum ama böyle yapma Oğuzhan' diye uyarmıştı. Maçtan sonra 'Oğuzhan senden Türkiye olarak çok şey bekliyoruz demişti' bana. En sevmediğin hakem? Bana kırmızı kart gösteren Barış Şimşek. Bir de ceza sınırındayken bir pozisyonda bana sarı kart göstermişti ve G.Birliği maçında cezalı duruma düşmüştüm. En yetenekli futbolcu Arsenal'de birlikte oynadığım Jack Wilshere vardı. Ve tabiki Manuel Fernandes En yeteneksiz futbolcu? Sivok diyeceğim çünkü kendini David Beckham olarak görüyor! Frikik kullanırken Beckham topun başında diyor ve vurunca yerden sola ya da sağa gidiyor top. Yüz şutundan biri gol olunca da bak 'Beckham gibi vurdum' diyor! En çalışkan futbolcu? Gökhan Süzen idmandan önce ve sonra çok çalışır. Sivok ve Holosko da öyle. Spor salonuna çok giderler. En tembel futbolcu? Kendimi söylemem gerekiyor ama sahada fazla tembelliğim yoktur. Evde tembelimdir ama! En iyi şarkı söyleyen? Uğur Boral. En kötü şarkı söyleyen? İsmail Köybaşı. En bonkör futbolcu Mustafa Pektemek. Bir yere gittiğimizde hep ağabeylik yapar. Bana hiç hesap ödetmez bir yere gittiğimizde. En doğrucu futbolcu? İbrahim Toraman her şeyi söyleyebilecek bir abimiz. Ersan abi ve Mustafa abi de öyle. Kötü oynadığım maçta 'kötü oynadın' derler, iyi oynadıysam 'iyi oynadın' derler En abartan futbolcu? Dentinho… Kendisine hafif bir müdahale geldiğinde hemen yere düşüyor. . En gaddar futbolcu? Servet Çetin. Çok sert bir futbolcu. Galatasaray'ın formda golcüsü Umut Bulut, Quiz programına konuk oldu. Milli futbolcu birbirinden ilginç sorulara çarpıcı cevaplar verdiği röportajında kendisi ile ilgili bilinmeyen bir çok konuya da açıklık getirdi. İşte Umut'a sorulan sorular, ve aldığı cevaplar.... Futboldan kazandığın ilk para ile ne aldın? Futboldan kazandığım ilk parayla, babamın borçları vardı onları kapattık. Aileme ve sevdiklerime hediyeler almıştım ama şuanda ne aldığımı hatırlamıyorum.. En sevdiğin şarkıcı? En sevdiğim şarkıcı, İbrahim Tatlıses. Yıllardır zaten bıkmadan dinlediğim en güzel parçalar, abimizindir.Serdar Ortaç ve Tarkan'ıda çok beğenirim. Bayanlardan da her zaman zevkle Sıla'yı dinlerim, onunda sesini çok beğenirim.. En sevdiğin aktör? En sevdiğim aktör, Allah rahmet eylesin çok sevdiğimiz, bütün Türk halkının hala dilinde olan Kemal Sunal ve Şener Şen. İkisini de çok seviyorum. Hala filmlerini izliyorum, arkadaşlarımla aramızda hala esprileri devam eder.. En sevdiğin film? En sevdiğim film, Gladyatör. Sinemada ilk izlediğimde, hayranlıkla izlediğim bir filmdi. Ondan sonra DVD'sini aldım. Evde ,uçakta, deplasmanlarda ve kamplarda devamlı izlediğim filmlerdendi. The Last Samurai de en sevdiğim filmlerden bir tanesi.. En sevdiğin hakem? En sevdiğim hakem, şuanda hakemliği bıraktı ama Bünyamin Hoca'yı severdim. Sahanın içinde bize kızardı, bizde ona kızardık ama yinede ben Bünyamin Hoca'yı severdim.. İdol teknik direktör? Teknik direktör idolüm, Fatih hoca'dan ve Şenol hoca'dan öğrendiklerimiz var. Öğrendiklerimizden kısmet olursa bizde onlar gibi yaptıklarını uygulamaya çalışırız. Tabi ki antrenör olmak gibi bir düşüncemiz var ama çok zor, yani kolay değil zor ama onlar gibi onların öğrettiklerini bizde ileride uygulayabilirsek güzel olur bizim için.. En iyi teknik adam? En iyi teknik adam, Fatih Hoca ve Şenol Güneş. Fatih Hocanın kariyerini zaten söylemeye gerek yok. Fatih hocayla çalışmak ve o anı yaşamak lazım, o zaman Fatih Hoca'yı özellikle futbolcular daha iyi anlıyor. Şenol Hoca'da takım için elinden geleni yapıp ve futbolcularla arasını iyi tutup takımın hep iyi olmasını ister. O da çalıştığım en iyi teknik direktörlerden bir tanesi.. Lakabın? Lakabım, özellikle Selçuk başta olmak üzere herkes 'golcü' der. Biz de elimizden geldiğince gol atmaya çalışıyoruz.. En gaddar futbolcu? En gaddar futbolcu, Ayman diyebiliriz. Biz Trabzon'da da beraber oynadık. Gençlerbirliğinde oynarken de karşılıklı oynadık. Antrenmanda da maçtada aynı şekilde hiç acımadan girerdi.. En yumuşak futbolcu? En yumuşak futbolcu, Ergün abiyi söyleyebilirim. Zaten kendisinin lakabı buz adamdı. Topu ayağına aldığında çok sakin oynayan, TV'den izlediğim az da olsa karşılıklı oynadığımız Ergün Abi için en yumuşak futbolcu diyebilirim.. En cimri futbolcu? En cimri futbolcu, cimri demeyelimde tutumlu dersek Yattara'yı söyleyebiliriz.. En bonkör futbolcu? En bonkör futbolcu, Tolga Zengin, Tolga, Selçuk, Burak, Gökhan Zan.. En kötü şarkı söyleyen futbolcu? En kötü şarkı söyleyen, Futbolcuların sesleri güzel değildir ama buna Serkan Balcı'yı söyleyebilirim.. En üzüldüğün maç? En çok üzüldüğüm maç, Eskişehir maçıydı. Çünkü, şampiyonluğa giderken en önemli maçımızdı. Eskişehir'de 0-0 berabere kalmıştık.O maç en üzüldüğüm maçtı. İki tane pozisyona girmiştim, bir tanesi penaltı noktasının oradan sol ayağımla vurdum, kalecinin üstüne gitti herhalde.Bir de son dakika kafa pozisyonum vardı. O pozisyonda dışarı gitti. Kötü bir maçtı bizim için.. En kötü oynadığın maç? En kötü oynadığım maç, Kayserispor maçıydı. 3-3 bitmişti içerideki maç. İlk yarının son dakikasıydı. Maç 1-1'di. O sıra altı pastan kaçırdığım bir gol vardı. Aslında, en kötü oynadığım maçlardan bir tanesi demeyelim ama o golleri kaçırdığım zaman, tabiki hem kendime inanamıyordum hem de üzülüyorduk. En anlamlı maç? En anlamlı maç, Trabzonspor-Fenerbahçe Türkiye kupası, 3-1 yendiğimiz maç.. En iyi kaleci? En iyi kaleci, Tolga Zengin. Buna tabiki Muslera'yı da söyleyebilirim. İkisi de çok iyi kaleciler. Tolga'nın çok kurtarışları vardı, biz şampiyonluğa giderken çok maçta kurtardı. Muslera, Karabük maçında Eskişehir maçında, çok net 6 pastan 2-3 top çıkardı.. En iyi anlaştığın futbolcular? En iyi anlaştığım futbolcular, Burak Yılmaz ve Gökhan Ünal. Çünkü ikisiylede hem Trabzon'da hem milli takımda beraber oynadık. Petrol ofisinden bu yana gelen bir arkadaşlığımız var , Gökhan'la da beraber. Onunla da güzel bir dostluğumuz var, hem saha içinde hem saha dışında. Burak'la da aynı şekilde.. En etkilendiğin stat? En etkilendiğim stat TT Arena Stadı diyebilirim. Çünkü gerçekten atmosferi, ambiansı çok güzel. Ambians taraftarla birleştiği zaman ortam çok güzel oluyor.. En tembel futbolcu? En tembel futbolcu için ,en tembel demeyelimde idman yapmayı birazcık sevmeyen Jaja'yı söyleyebiliriz.. Türk futbolunun efsane kalecisi Rüştü Reçber, Quiz programında 'en'lerini açıkladı. İdol olarak gördüğü kaleciyi açıklayan Rüştü, 'Çalıştığın en kötü teknik direktör kim' sorusuna ise ilginç bir cevap verdi.. Yediğin en güzel gol? Güzel goller yedik tabi ama bunların içerisinde en güzeli kanımca Bayer Leverkusen maçındaydı. Kadıköy'deki maçta Fenerbahçe'deyken çok güzel bir gol atmışlardı. Yani o gol unutulacak gol değildi.. En unutamadığın kurtarış? Çok kurtarışlarımız muhakkak vardır ama anlam bakımından ben cevaplıyım; Fatih Hoca tekrardan milli takımın başına geldiğinde bir Macaristan – Türkiye maçı vardı. 90. dakikada yanılmıyorsam bir frikik olmuştu. O frikikte çatala giden topa son anda parmak uçlarımla dokunmuştum ve direkten top kornere gitmişti. O şut maçın son dakikası olduğu için anlamlıydı benim için.. En unutamadığın maç? Brezilya – Türkiye maçı geliyor benim aklıma. 2002 Dünya Kupası yarı final maçı unutamadığımız bir maç.. En sevindiğin maç? Yine 2002 Dünya Kupası'ndaki Güney Kore maçıdır. Çünkü o maçtan sonra Dünya 3.'sü olmuştuk. . En çok etkilendiğin stat? Ben o statta eski haliyle de oynadım, yeni haliyle de oynadım. Manchester United'ın Old Trafford stadı etkileyici bir stat. Benim hafızamda kalan statlardan bir tanesi. Mesela 1,5 yıl gibi bir zaman kaldım Barcelona'da, onun stadı da çok etkileyici bir stattır. Bir etkileyici stat da Real Madrid'in stadıdır. O da çok etkileyici bir stattır.. En kötü teknik adam? Birçok teknik adamla çalıştık, bunların içerisinde iyileri de vardır, kötüleri de vardı. Buna kimse duygusal olarak bakmasın da ben Rijkaard diyorum.. En sevdiğin hakem? Çok taktir ettiğim çok iyi hakemlerimiz de var bizim. Ama mesela bir Collina vardır, muazzam saygı gösterir sana, konuşmasa bile mimikleriyle saygı gösterir. Ben çok severdim, sayardım çünkü hem kulüpler bazında hem milli takımlar bazında çok maçımızı yönetti. Ve bunun yanına da Türk hakemlerimizi eklemek mümkün. Metin Tokat benim için çok böyle güler yüzlü sevecen futbolcuyla iyi diyaloğa girmeye çalışan biriydi. Bünyamin Gezer de sert ve agresif görünürdü ama çok iyiydi. En sevmediğin hakem? O yok işte. Yok derken tabi ki her insan sevmek zorunda değildir. Ama bir hakemin sahada yapmış olduğu hatalarından dolayı sevip sevmemeniz gibi bir şey olmamalı. Her insan hata yapabilir ben dolayısıyla bire bir yakından tanımadığım bir insan için 'sevmedim, sevemiyorum' diyemem dolayısıyla hata yapan insanı da sevememek gibi bir şey olmaz. Hepsini seviyorum ben.. En yetenekli futbolcu? Bizden Sergen Yalçın vardı. Yani o yeteneğiyle Avrupa'da ya da dünyanın bir çok yerinde oynayabilecek yapıdaydı ama o onu bir türlü kullanamadı, sadece Türkiye sınırı içerisinde kaldı. Onu da zaman zaman verim sağlayarak geçiştirdi.. En tembel futbolcu? Çok futbolcuyla çalıştık ama antrenman seven vardı, sevmeyen vardı. Ama bence en çok sevmeyen futbolcu Milan Rapaic'ti. Maçta gerekli şeyi yapardı ama onu antrenmana çıkartmak zulüm gibi bir şeydi bir hoca için. En iyi şarkı söyleyen futbolcu? Ümit Davala vardı bizim hatta daha sonra bir single çıkardı yanlış hatırlamıyorsam. Türk Sanat Müziği'ni Tugay Kerimoğlu iyi söylerdi, Makber'i çok iyi söylerdi.. En kötü şarkı söyleyen futbolcu? Bizim Servet'i diyeceğim. Çok sever türküyü hatta biz ona 'Türkü Baba' derdik. Ama tabi işte yeteneği o kadardı. Söylerdi de ama iyi söyleyemezdi.. En fazla yemek yiyen futbolcu? Veli Kavlak. Bizler birer tabakla yetinirken Veli'miz iki, üç yapardı.. En bonkör futbolcu? Bonkör, eli açık çok arkadaşımız vardı. Bizim Yusuf vardır, Yusuf Şimşek, Tayfur Hoca vardır. Ben kendimi söylersem ayıp olur tabi. O yüzden söylemiyorum.. En cimri futbolcu? Fatih Akyel'in kulaklarını çınlatalım. Her yerde zaten sıyrılıp giderdi. Örnek vermeye gerek yok, onlar zaten hep yaşanan şeylerdi. Bunları yaşayan da Hasan Şaş ile bizim Ümit Özat'tır. Onlara da sorabilirsiniz yani bir araya geldiklerinde. En abartan futbolcu? Batuhan. Alex, Quiz programında 'en'lerini açıkladı. 'En yeteneksiz futbolcu kim?' sorusuna ilginç bir cevap veren Alex, Taffarel'e övgüler yağdırdı. İşte o cevaplar.... Oğlun Felipe'nin bir futbolcu olmasını ister miydin? Daha bunu söylemek için çok erken. Ama tabii ki bu kararı verecek kişi zaten kendisi. Eğer futbolcu olacak kadar yeteneği varsa, zaten hiç bir problem olmaz.. En sevdiğin çizgi film kahramanı: Winnie the Pooh. En çok onu seviyorum.. Futboldan ilk kazandığın para ile ne aldın? 1995 yılında kazandığım ilk para ile aileme ev aldım. Çünkü bence hayatta en kötü şeylerden biri, bütün bir ay o parayı bir başkasına vermek için çalışmak. Kalacağınız ev için bir başkasına para ödüyorsunuz ve bunu yapabilmek için çalışıyorsunuz. Ailemin daha fazla böyle bir durumda kalmaması için ilk kazandığım parayla onlara bir ev aldım.. En sevdiğin film: The Godfather. Lakabın: Bir sürü lakabım var. Koca kafa, koca ağız, koca dudak. Kimin söylediğine göre değişiyor.. En yumuşak futbolcu: En sakin futbolcu Galatasaray'dan Selçuk İnan. Çok iyi, kaliteli bir insan ve kaliteli bir oyuncu. Saha içerisinde hiçbir ters müdahalesi yok. Hiç kavga ettiğini görmedim. Faul yapsa bile mutlaka özür diliyor. Her şeyi kavgaya döken, hep kavga eden futbolcuların tam tersi.. En gaddar futbolcu: Hürriyet (Güçer)... Türkiye'de onun olduğu takıma karşı oynadığım her maçta vücudumda mutlaka en az 1-2 tane iz bırakır. Onunla girdiğimiz her mücadelenin izleri vücudumda bulunur. Toplamda yalnızca bu adamın vücudumda bıraktığı en az 7-8 kalıcı iz bulunuyor.. En abartan futbolcu: Serhat Akın. O her zaman bir şey anlatırken ben çok abarttığını düşünürüm. Örnek olarak, aldığı şeylerin fiyatlarını verebilirim. Bir şeyin fiyatını söylerken hep abartır. Mesela 100 liraya aldığı bir şeyi 150-200 liraya aldım diye anlatır. Yani ben ona pek inanmam, belki fiyat konusunda yanılıyor da olabilir, yanlış hatırlıyor olabilir ama genel olarak her şeyi abartarak anlatan bir isim.. En cimri futbolcu: Kesinlikle Lugano! Lugano kazandığ�� paranın abartısız %98'ini eminim ki saklayıp biriktirebiliyordur, çünkü neredeyse hiç para harcamıyor.. En iyi şarkı söyleyen futbolcu: Uğur Boral. Bir çok kez onu dinleme şansım oldu. 24 saat şarkı söylüyor. Şarkı söylemeyi çok seven biri ve aynı zamanda çok da iyi söylüyor.. Seni en çok zorlayan futbolcu: Türkiye'de beni zorlayan, markaj yapan çok fazla futbolcu var. Burada futbol güce ve markaja dayalı. Ama isim olarak vermek gerekirse, şu an aklıma gelen, hatırladığım bir isim yok.. En tembel futbolcu: Gökhan Gönül. Fizik olarak çok güçlü çok kaliteli bir futbolcu. 6 yıl aynı takımda birlikte çalıştık ama ben daha bir kez onun takımla birlikte yaptığımız antrenmanlar sonrası sahada kalıp da tek başına çalıştığını, ekstra bir çaba sarfettiğini görmedim. Kapasitesi oldukça fazla, biraz çalışsa bugün çok daha iyi bir oyuncu olabilirdi.. En iyi kaleci: Gördüğüm en iyi kaleci Taffarel'di. Ama birlikte oynadıklarım arasından Volkan'ı söyleyebilirim ve Palmeiras'ta birlikte oynadığım Marcos var. Volkan da çok kaliteli bir kaleci ama Taffarel gerçekten kusursuz, mükemmel diyebilirim.. En beğendiğin futbolcu: Şu anda Iniesta. Aslında Messi'yi de söyleyebilirim ama o zaten bir başka dünyada. Bizim gezegenimizde olan normal futbolcular arasından birisini söylemek gerekirse, Iniesta.. Teknik direktör idolün: Teknik direktör olarak idolüm, uzun zaman önce aramızdan ayrılan, birçok ekibi çalıştırmış olan Enio Andrade. Tanıdığın en iyi teknik adam: Luxemburgo. Her zaman detaylara önem veren biri. Olan biten her şeyle yakından ilgilenir. Bir teknik adam olmanın dışında bir öğretmen gibi. İyi motive ediyor, karşılaştığınız zorluklarda size yardımcı oluyor, size yol gösteriyor. Ben büyük teknik adamlarla çalıştım ama onun gibisini bir daha bulabileceğimi sanmıyorum.. İdolün: İdolüm Zico. Ben 35 yaşındayım. Bence benim yaşımdaki 10 oyuncudan 1'i mutlaka Zico'yu idolü olarak görüyordur. Flamengo takımının bir parçası oldu, 82 yılında milli takımın bir parçası oldu, kesinlikle mükemmeldi. 86'da yine milli takımdaydı. Dizinde bir problem olmasına rağmen bunu hiç sorun etmeden mükemmel bir performans sergiledi. Saha dışında, insan olarak, aile babası olarak her zaman kusursuz bir insan oldu. Burada 2 yıl Zico ile birlikte çalışma şansım oldu. Ona çok saygı duyuyorum. Her zaman bir idol olarak kalacak.. En çok etkilendiğin stat: Kadıköy beni oldukça etkiliyor. Taraftar mükemmel. Kendi sahamız dışındaysa en çok etkilendiğim stat İnönü. Orada atmosfer, her zaman çok güzel.. En üzüldüğün maç: Trabzon maçı. 10-15 gol pozisyonu yakaladık ama hiçbirini gole çeviremedik. Maç yenilgiyle sonuçlandı ve şampiyonluğu Kadıköy'de kaçırdık. En anlamlı maç: Fenerbahçe formasıyla çıktığım en anlamlı maç, yine CSKA maçıydı. O maç çok şey ifade ediyordu. O gün, takımın mutlaka yenmesi gerekiyordu. Geriye düştük, sonra maçı döndürdük ve kazanmayı başardık. Ben güzel bir gol attım. Fenerbahçe'nin gruptan çıkamayacağı bir durumu tersine çevirip gruptan çıkmayı başardık.. En iyi oynadığın maç: Hatırladığım kadarıyla İnönü'de oynadığımız, benim 3 gole imza attığım Beşiktaş derbisi, benim için en iyi geçen maçtı.. En sevindiğin maç: Beni en çok mutlu eden maç, Galatasaray ile Arena'da oynadığımız ilk maçtı. Bu maç benim için çok şey ifade ediyor. Oradaki ilk derbiydi. Önce yenik duruma düştük ama sonra bu maçı kazanmayı başardık..