Spor yazarları Fenerbahçe-Stuttgart maçını değerlendirdi

UEFA Avrupa Ligi'ndeki temsilcimiz Fenerbahçe, 3. hafta maçında Alman ekibi Stuttgart'ı 1-0 mağlup ederek puanını 6'ya yükseltti. Fotomaç Gazetesi yazarları, Fenerbahçe-Stuttgart maçını dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar...

MUSTAFA ÇULCU – JAKOB KEHLET DAĞILDI

Fenerbahçe tam bir tipik Alman disiplini ve sistemi ile oynayan Stuttgart'ın önde baskısını ilk 20 dakika kıramadı.
İyi pres yapıyorlar. Önde yaptıkları baskı esnasında geride çok alan bırakıyorlar. Fenerbahçe bunu fırsata çevirmekte zorlandı. Ne uzun topla ne de pas oyunu ile çıkmakta sistemi kuramadılar, oturtamadılar. Rakibin en büyük handikabı; duran toplarda adam paylaşımı ve savunma hataları...

Penaltı da böyle bir pozisyonda oldu.
İkinci yarı Fenerbahçe tümüyle topun arkasına geçti.
Danimarkalı hakem Jakob Kehlet 45 yaşında. Hakemliğinde son viraja girmiş bir isim. Geçtiğimiz sezon ülkemizde VAR hakemliği yaptı.
Ayrıca onu Uduokhai'nin ihraç olduğu Beşiktaş-Lousenne (0-1 maçından hatırlıyoruz. O maçtan sonra aradan 2 ay geçti ve bu ilk maçıydı. Genellikle Konferans Ligi'nde maç yöneten, atletik olmayan ve vasat olan Kehlet için bu maç çok ağır geldi.
Kaldıramadı. Yetersiz kaldı.

El Khannous'un ikili mücadelede Alvarez'e yaptığı faulde gösterdiği sarı kart sınırda, borderline. VAR karışmaz ve hakemde sarı da kaldı! Fenerbahçe lehine verilen penaltı net doğru karar.
İkinci yarı Kerem'in penaltı arayışları cılız. Devam kararı doğru. Fenerbahçe lehine 60'ta verdiği penaltı doğruydu ama başlangıcı VAR'dan ofsayt çıktı.
Teknolojiye inanmak zorundayız.
66. dakikada Stuttgart lehine verdiği penaltı külliyen yanlış. VAR müdahalesi ile iptal kararı doğru.
Jakob Kehlet dağıldı. Nerede dün geceki Michael Oliver'ın performansı, nerede Jakob Kehlet!

EMRE BOL – KOŞMAYI ÖĞRETTİ

Stuttgart takımı BundesLiga'da iyi işler yapıyor. Bu açıdan bakıldığında fiziksel açıdan yetersiz olan Fenerbahçe için ürkütücü bir karşılaşmaydı. Tabi kâğıt üzerinde… Tedesco'ya olan desteğim ilk başlarda bazı gruplar tarafından tepki çekmişti. Şimdi ise ne kadar haklı olduğumu umarım anlamışlardır.

Tedesco takımı hem taktik olarak geliştirirken hem de fiziksel olarak yukarı çıkarıyor. Her maça farklı planlar yapmasına ayrıca saygı duyuyorum.
Dün gece Stuttgard'a topu bırakıp kontrayla çıkmayı planlamıştı. Bunu yapabilmek için elinde kullanabileceğin sadece Kerem ve Nene var. En-Nesyri hızlı hücum edebilecek bir oyuncu değil. Ayrıca top ayağına geldiğinde ne yapacağına hem geç karar veriyor hem de yanlış! Bu onun tecrübesindeki bir oyuncu için büyük eksiklik. Zira bu yaştan sonra gelişecek hali yok. Fenerbahçeli oyuncuların neredeyse hepsi top rakipteyken topun arkasındaydı.

En büyük sıkıntı ligde de yaşanan kondisyon problemiydi. Bu yüzden ikinci yarılardan korkar olduk. Neyseki tam gücünde olmasada enerjiyi ekonomik kullanınca çok sıkıntı yaşanmadı.
Edson Alvarez ve İsmail Yüksek hakikaten iyi ikili oldu. Tedesco'nun Fred'i kesmesine şaşmamalı. UEFA Avrupa Ligi'nin en iyi takımlarından birini yenmek hem değerli hem de başka hayaller kurduruyor. İnanın bu kadro kalitesiyle kupayı almak hiç zor değil. Tedesco'nun yeniden koşmayı öğrettiği bu takım sanki yüzleri güldürecek.

GÜRCAN BİLGİÇ – VE BARIŞTILAR

Uzun zaman sonra maç öncesi konuşulanlarla maç sırasında yaşananların birbirini tuttuğunu gördük… Tedesco, Stuttgart'ın analizini 'Topa sahip olmayı seviyorlar' diye yaptı… O da gerçekleşti. Fenerbahçe rakibini mümkün olduğunca ikinci bölgede tutarak kalesine darbeli getirdi, süratli oyuncularını boş alanda topla buluşturmaya çalıştı, bunun semeresini de hem elde ettiği pozisyonlar hem de değerli bir galibiyetle aldı.

Avrupa Ligi'nde kazanarak devam etmek kadar önemlisi pazar günkü lig maçı sonrasında taraftarla tekrar barışmaktı. Tribünler dolunca oyuncular da buna mücadeleyle karşılık verdi. Rakibin baskı yapacağını biliyorlar, aynı zamanda da hata yapacağının da farkındalardı. Direkt ataklarda golle burun buruna geldikleri anları da baskıdan elde ettikleri fırsatlarla yakaladılar.
Oyun daha kolaylaşabilir, maçın sonu daha az stresli yaşanabilirdi;
Danimarkalı hakem doğru bir gününde olsaydı…

Alvarez'e yapılan faulde kırmızı çıkmadığı gibi En-Nesyri'nin düşürülmesinde de kırmızı vermemek için faulü ters çaldı. Kritik anlarda çaldığı düdüklerle Stuttgart'ı baskıdan kurtardı. Verdiği penaltı VAR olmasa geceyi kabus yapacaktı. Yani her kulvarda hakemi de yenmek için oynayan bir Fenerbahçe takımı var.

3'lü oynayan Stuttgart'a karşı ana fikir Kerem'i topla buluşturmaktı.
Bunda da başarılı oldular. Almanların temposuna yine hızla geri koşarak karşılık da verdiler. Bu kez yanlarında taraftarları da vardı. Fenerbahçe'nin '12 Numarası' maçı iyi yaşadı, oyuncularına akıttıkları terin karşılığını verdi.
Fenerbahçe'yi "Tamamlanmış ama yapılanmamış" bir takım olarak tarif edebiliriz. Tedesco taşları yeni yeni yerine oturtuyor, oyuncularının neyi ne kadar yapabileceğini yeni yeni öğreniyor.

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.