EMRE BOL - LOOSER'LAR!
Olmuyor, olmuyor, olmuyor... Fenerbahçe yıllardır önem derecesi yüksek maçları kazanamıyor. Bu aslında sadece futbolun doğrularıyla açıklanamaz. Travmatik bir durum olduğu muhakkak. Ve inanın transferle filan çözülecek gibi değil! Emre Belözoğlu'nun yaptığı gole yönelik değişikliklerin hepsi yanlıştı. Sahada fazla hücumcuyla olmak çok gol atacağın anlamına gelmiyor.
Özellikle Szalai-Gustavo değişikliğine anlam veremedim. Szalai'nin oyundan çıkışıyla ligin en iyi kontra yapan takımı olan Sivasspor'un ekmeğine yağ sürüldü. Hangi takımın ayağına bu kadar iyi bir fırsat gelir? Her şampiyonluk gittiğinde sorumlu aramaktan sıkıldık artık. Futbolcular kaliteli, paralarını tıkır tıkır alıyorlar. Rakibinin kaybettiği haftada sen de kaybediyorsun. Bu olacak iş mi Allah aşkına?
Ne öndeyken ne de geriden gelirken şampiyonluk stresini kaldıramıyorsun. Böyle mi büyük takım oyuncusu olacaksınız? Sadece iyi oyuncu olmakla büyük takım oyuncusu olunmuyor işte! Büyük takımın looser topçuları! Bundan sonra yapılacak tek şey var. Bu looser'ları takımdan temizlemek! Yoksa gelecek yıl da aynı tabloyla karşı karşıya gelirsiniz. Benden söylemesi...
GÜRCAN BİLGİÇ - USTA VE ÇÖMEZLER
Zirvedeki çekişmede ilk gol haberi Galatasaray'dan geldi, ikincisi Karagümrük'ten. Birdenbire nehirler ters akmaya başladı. Kadıköy'de İrfan Can'ın kaçırdığı gol sırasında, arka adalesini tutmasıyla birlikte, akıntıya karşı gitmeye çalışanlara Fenerbahçe de eklendi. İki kere gelen Sivasspor, bir tanesinde fileleri bulunca, bir kez daha son hafta şampiyonluk kaybetmekten kurtuldular.
Galatasaray yenilgisiyle inanç erezyonu geçirip, paniğin ziline basan Beşiktaş'ın, kırılma maçında kazanacak oyuna sahip olmasına rağmen, kaliteyi üretememesi yenilgiyi getirdi. Aboubakar'ın eksikliğine, doğru anda, doğru vuruşu yapacak oyuncuyla topu sadece bir kere bir araya getirebildiler.
Karagümrük'ün klasik oyunu içinde ters kanada atılan uzun toplarla pozisyonlarını bulduğunu ekleyelim. 10 kişi kaldıktan sonra galibiyet golünü de buldular. Fenerbahçe'nin de yenilgisi benzer nedenlerle. Heyecan ve coşkuya, sakinliği ve aklı eklemedikleri sürece, çözüm bulmayı bırakın, sorunları yaratırsınız. Gökhan'ı da, Caner'i de geride tutup, rakibin kontrasına önlem almak akıllıca. Ama golleri yerleşmiş defansa yedi Fenerbahçe. İkinci yarı pasdan vazgeçip, uzun toplara döndüklerinde zaten sonucu kabullenmişler, karşı koyacak oyun gücünü de yitirmişlerdi.
Bir rüyanın, ellerinde tutabilecekleri şampiyonluğun yine kenarındaydılar. Bu kez son maçta değil, bir öncesinde rüyadan uyandılar. Son hafta iki rakipleri yenilecek, onlar kazanacak mucizeyi yaşayacaklar. Kısacası; geçmiş olsun… Üç penaltı kullandığı maçta, Denizlispor karşısında farkı açmak için son dakikaları bekledi Galatasaray. Beşiktaş'ı yakalaması için en az dört farklı kazanması lazım, çünkü rakibi de kazanmak için atmak zorunda. Puan hesabı, gol sayısı, VAR kararları… Gerilimi yönetmeyi bilen Fatih Terim, kendi gençlerini "çömez çıkarmak" üzere…
REHA KAPSAL - SEZONUN ÖZETİ
Ligimizde her hafta şampiyonluk yarışını birbirine ikram eden zirve görüntüsü bu hafta da hız kesmeden devam etti. Bunun nedeni ligimizdeki oyunların hem ağır hem de genelde yaşlı oyuncuların yer alması ve antrenörün elinin değdiği yapısal sıkıntılarını aşmış güçlü oyunları oynayan takımların azlığı. Ortaya çıkan olumsuzluğun en temel nedeni buydu. F.Bahçe'nin oyun başlangıcı iyi olmasına rağmen hatta bu bölümde Pelkas ve Ozan'la gol kaçırdılar.
Saha içindeki Emre Belözoğlu'ndan önceki ve onunla beraber olunan dönemlerde temel uygulamalardaki eksiklik ortadan kalkmadığı gibi ne kadar da Belözoğlu dokunuşları doğru yapsa da bu süreçte puanlar da alınsa saha için düzeninin biraz tahmin etmiş olsa da genel sıkıntılar, bir final maçı da olsa oynadığın oyunun içinde eksiklerin top rakipteyken çözememişsen faturasını ağır ödersin.
1-F.Bahçe, haftalardır hücumdan savunmaya doğru geçemediği gibi geniş alanda yakalanan, topu en geç geri kazanan ve bununla beraber de takım boyu uzun bir takım görüntüsünde. Kayode ve Gradel gibi iki atletik oyuncu bu zaafiyeti çok iyi değerlendirdi.
2-Caner gibi savunmada problemli, rakibin atak yapmasına karşılık veremeyen ve bununla büyük beklentiyle alınan Gökhan da yaşı itibariyle yüksek tempolu oyunlar oynayamıyor. Hücumla savunma arasında çok sıkışık kalınıyor. Caner'in bu kadar orta yaptığı oyunlar günümüz oyunlarında olmadığı gibi bundan 10 sene öncenin takımlarının ana planı olarak kullandığı taktik anlayışıydı.
3-Geçen hafta 30. dakika Mert Hakan oyundan alınmışsa bu hafta ilk oyuncu değişikliğinde Mert Hakan'ın girmesi doğru değildi. Geçen hafta oyunu bozan oyuncu, bu hafta kurtarıcı olarak oyuna alınıyorsa burada taktik anlamda sorgulama yapılmalı. Mert Hakan teknik kapasitesi yüksek, yerden oyun tekniği güçlü oyuncu değil. Emre Belözoğlu, onu transfer ettirmiş olabilir ama ilk hamle oyuncusu olarak girmesi doğru değil.
4-İlk yarı yapılan Szalai, İrfan Can değişikliği yerine Gustavo, Mert Hakan yanlıştı. Buraya alınacak iki oyuncu Serdar Aziz ve Samuel'dir. Değişiklikler de doğru değildi.
5-F.Bahçe özellikle bu oyunda iki bölüm halinde oynayan, 5 kişi savunmada 5 kişi hücumda, bir takım görüntüsündeydi. Oyun dengesi ve tutarsızlığının en büyük nedeni bu.
6-Oyuncuların görüntüsü böyle bir final maçı oynayan sarı-lacivertli takımın olmazsa olmazı olmamalı. Olmazı nasıl oldurmalı yapılmazı nasıl yapmalı. Sahada nasıl maharet üretip geriye düşse bile kafaları öne eğmeden gol ve goller atacak enerjiyi ve oyun karakterini sahaya koyması gerekiyordu.
7-Emre Belözoğlu geldikten sonra tabii ki katkısı oldu. Önemli bir kariyeri var, yabancı dil biliyor. Entelektüel bir insan mutlaka bu işte başarılı olmak isteyecektir. Yalnız antrenörlük bununla eşdeğer değil. Bunlar tabii ki olmalı ama oyun görüşü taktiksel bilgi, oyuna müdahaleler formasyon anlamında olması gerek. Tabii ki takıma eli değdi ama bunlar yüzeyseldi. Derinlemesine fark yaratacak detaylar üzerinde fazlaca çalışılmış, tekrarlanmış, kafa yorulmuş taktikselliğin daha üst seviyesinde yer edinmesi ve bunu takıma uygulaması için daha fazla kendini geliştirme ihtiyacı var. Bu iş ülkemizde yalnız onun için değil herkes için 3-5 maçlık sonuç değil, daha uzun vadeli sonuç önemlidir. 'Bu, bunun benzeri konuları F.Bahçe yönetiminin dersler çıkartıp sezonun özetini iyi çıkarmaları gerekir'
8-Sezon başı yapılan yanlış santrfor transferinin devre arası planında yer almaması sarı-lacivertli ekibini en büyük hatasıydı.
