Spor yazarları Sivasspor-Galatasaray maçını yorumladı!

SERKAN KORKMAZ - AKILLARDA KALIR!

Galatasaray Sivas'ta sezonun en iyi ilk yarı performanslarından birini sahneledi. Okan Buruk, Torreira'nın yoklugunda, Midtsjö'yü yedek bırakmış Berkan ile sahaya çıkmıştı.

Rakibinin usta ayakları, Oliviera, Mertens ve Gomis'i durdurmakta zorlanan Sivasspor eksik oyuncularını mumla arıyordu. İlk yarıda Buruk'un talebeleri rakipten çok zeminle mücadele etti. Mertens'in şık golüyle öne geçmeyi başaran Galatasaray Kerem de arkadaşlarının dansına ayak uydurabilse farklı şekilde soyunma odasına gidebilirdi.

Genç futbolculara ve Seferovic'e, zorlu zemine rağmen Sivasspor savunmasını yıpratan Gomis ve Mertens'i örnek gösteriyorum. Yaşları ilerlemiş iki büyük kariyerli oyuncu sadece parayla motive olamaz.

Her iki yıldızın da hala tutkuyla ve hırsla sergiledikleri performans takdire şayan. Sivasspor ilk düdükten itibaren ikinci yarıyı domine etmiş ve bir karabolde de beraberlik golünü bulmuştu. VAR kararıyla iptal edilen golde gerekçeyi anlamadım. Endirekt serbest vuruşun sebebi faul müydü, ofsayt mıydı fikir edinemedim. Uzunca bir süre sosyal medyadaki yorumlara baktım, tanıdığım uzmanlara danıştım; nafile…

Spiker Murat Yenersoy (beğendiğim anlatıcılardan biridir) gerekçesinin "ofsayt" olduğunu belirtti. MHK'nın bu pozisyona dair bir açıklama yapması bence şart. Tartışmalı iptal kararının ardından maç tabiri caizse "sel rejiminde" aktı.

72. dakikada Midtsjö ile Oliveira değişikliği ev sahibinin hızını bir nebze olsun kesmeyi başardı. Fakat Sivasspor'da Sabi'a isimli müthiş bir topçu vardı. İsrailli oyuncu sezonun en güzel asistlerinden birine imza atarak takım arkadaşı Erdoğan'ı beraberlik golüyle buluşturdu.

İkinci yarıdaki kötü futbolla mağlubiyeti hak eden Galatasaraylılar "beraberlik iyi" diye düşünürken 90+5'teki Barış Alper'in golüyle üç puanı ve liderliği kurtardı.

Abdülkerim'in muazzam pasını konuşmak isterdim ama bu maçtan akılda kalan tek şey iptal edilen gol olacak. İlk yarıdaki altı dakikayı da ekleyince 115 dakika oynanmış bu maç yıllarca konuşulacak.

ERMAN TOROĞLU - ASSOLİSTLER

Bu pirinç çok su kaldırır... Hangi pirinç; hakem grubunun pirinci. Baldo deseniz olmaz, Kızılcahamam pirinci deseniz olmaz. Onlar kaliteli pirinçler. Peki neden olmaz? Çünkü bu hakem grubunu, yılanın derisi gibi tamamen söküp atmazsanız ve yeni grup yapmazsanız bu ilelebet gider.

Yıllardır üstüne basa basa söylüyorum, 'söylüyorum' demeyi de hiç sevmem ama baktım olmadı sakal bıraktım, sakaldan sonra hakemler daha kötü oldu. Tıraş yapmıyorlar mübarekler kökünden kesiyorlar.

Düşünün kaç gün evvel rakibin burnuna bir kafa, hakem attırmadı sarı kart, dün bir gol... Tabiri caizse bir deli kuyuya taş atar da 40 kişi çıkaramaz ya biz serviste 30 kişi çıkaramadık.

Hakem endirekt veriyor. Endirekt demek ya ofsayt demek ya temassız ihlal demek. Pozisyonda iki şık da yok. Bunu bilen iki kişi. Biri VAR diğeri sahadaki kişi. Bir şey söyleyeyim mi, bu hakem operasyonunda o operasyonu kimler durdurduysa altını çizerek söylüyorum assolistler onlar olacaklar bu sene.

Bakın zemin ağır, bahsetmiyoruz. Böyle bir zeminde bakla bile yetişmez. O takım bu takımı yenmiş hikaye. Ama şunu net söyleyebilirim; Galatasaray uzun yıllar bu galibiyetin altında kalıp ezilecektir. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Çünkü rakipleri bu maçı unutamazlar.

NET PENALTIYI VERMEDİ

Sivas-Galatasaray maçını seyrettikten sonra Beşiktaş-Adana Demirspor karşılaşması havası alınmış gazoz gibi geldi. İki taraf da top oynamaya çalıştılar. İki taraf da sanki galip gelmiş gibi oynadılar ama önde olan taraf Beşiktaş'tı.

Adana Demirspor açık top oynadı. Beşiktaş bundan daha rahat faydalanabilirdi ama faydalanamadı. Siyah-beyazlılar defansta da rakiplerine bayağı pozisyon verdiler. Şunu yazmadan geçemeyeceğim; Welington'un koluyla yaptığı hareket net penaltıydı. Kolunu ve vücudunu kullanarak topu kesti. Benzer bir pozisyonu yine Beşiktaş kalecisi Mert, ceza alanının dışında yaptı. Hakem kırmızı gösteremedi.

REHA KAPSAL - ZAMAN VE SABIR

Galatasaray, liderliği tekrar yakalamak için gittiği Sivas deplasmanında iklimsel olarak hava çok kötü olmamasına rağmen saha zeminiyle daha fazla uğraştı. Özellikle ilk devrede teknik becerisi, kalitesiyle Sivassporlu oyuncuları fazla yanına yaklaştırmadan, ikili mücadelelere hiç girmeden az temasla oyun oynayarak attığı golün haricinde 3-4 net pozisyon kaçırdı. Son vuruşlarda bu beceriyi göstermiş olsaydı sarı-kırmızılılar, ilk devre maçın ilk devre büyük olasılıkla fişini çekmişlerdi.

Sahanın belki de en kötüsü hakem Ekrem Özdamar ve VAR hakemi Özgüç Türkalp'ti. İptal ettikleri Sivasspor golünün nedenini kimse anlayamadığı gibi bence kendileri de anlayamadılar. Bundan sonraki süreçte Okan hocanın biraz daha erken hamleler yapması gerekirdi.

Özellikle ilk 45 dakikada etkili olamayan Gomis'in yerine, Barış Alper gibi hücum edebilecek hızlı, atletik bu oyuncuyu değerlendirebilirdi. Oliveira'nın maç temposu ve ritmi olmadığından Midtsjö tercihinin de daha önce olması gerekirdi. Maçın son bölümünde tekrar momentumu yakalayan sarı-kırmızılılar golü bulduğu gibi ondan sonraki süreçte de çok rahat üçüncü golü de bulabilirlerdi.

Maçın geneline baktığımızda çok zor geçmesi beklenen Sivasspor gibi fizik kalitesi, disiplini iyi olan ve son sıralardan kurtulmak isteyen bir takıma karşı özellikle oynanan ilk 45 dakikalık oyun sezonun şu ana kadarki en iyi oyunuydu.

90 dakikalık bölümde de 3 puanı sarı-kırmızılılar fazlasıyla hakettiler. Hakemlerin verdiği karar tabii ki tartışmasız yanlış ama oyuna baktığımızda Icardi gibi bir santrforun olmayışı, Torreira'nın kart cezalısı, Oliveira'nın maç ritmini tam yakalayamamasına rağmen her hafta gelişen kaliteli oyunu var.

Okan hocanın yeni oluşan bu kadro için zaman ve sabıra ihtiyacı vardı. Bu süreci doğru geçiren G.Saray artık oturmuş, stabil, sürdürülebilir ve güçlü bir oyuna sahip.