Spor yazarları Fenerbahçe - Athletic Bilbao maçını değerlendirdi!
Son dakika spor haberi: Temsilcimiz Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nin 6. hafta maçında evinde Athletic Bilbao'yu konuk etti. Mücadele İspanyol ekibi Athletic Bilbao'nun 2-0'lık üstünlüğü ile sonuçlandı. Maç sonunda Fotomaç Gazetesi yazarları karşılaşamayı dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar...
Başından sonuna kadar kaos içinde yaşandı maç. Samet Akaydın'ın rakibe yaptığı asisti ile birlikte, maç tribünler için bitti. Bilbao yerine Samet rakip oldu seyredenlere. Kazanılması gereken maç, oyuncular için bir anda "saklanılan" dakikalar haline dönüştü. "Beni de protesto ederler" diye düşündüğünde bir futbolcu, yapacağını da yapamaz hale gelir. Daha kadrolar açıklandığında "Samet'in ne işi var" diyen sayısı o kadar fazlaydı ki… "Özel biri"nin bu kararındaki "özellik" herkesin merakıydı.
Oyuncunun "sarsak" özelliği, taraftar tarafındaki sabıkaları falan hesabında olamamış Mourinho'nun. "Büyük hoca"nın böylesine "küçük" detaya takılmadığını gördük. "İstifa" isyanı her taraftarın hakkıdır. İki derbiyi de kaybeden takımı olması bir yana, "bu maçı kazanacağım" mesajı veren bir takım dili de yok ortada. Mourinho, "Van Bronckhorst'a yaptığınızı bana yapmayın" dedi. Ancak şimdi özellikle sabrı kalmayan taraftar karşısında sorumluluğu almalı.
İstediği her oyuncuyu aldılar, her imkanı sağladılar, geçmiş maçlardaki benzer durumlara rağmen kimse tek kelime etmedi. Hala Fenerbahçe'nin ruhunu anlamış değil. Kendi hesapları içinde hala "defans kültüründen" bahsedebiliyor. Bakın; buradaki hassas nokta, Fenerbahçe'nin takım olarak agresifliği ortaya koyamaması, baskıyı doğru yapamaması, tempo yaratamaması, mağlup olduğu devreyi "üç faulle" bitirmesi. Special One'ın artık karşısında en güçlü rakip var; Fenerbahçe taraftarı…
EMRE BOL - ŞAPKAYI ÖNÜNE ALMA ZAMANI
Maçın hemen başında Samet'in saçma bir pasıyla geriye düşen Fenerbahçe'de aslında stoper sıkıntısının ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Sezon başından beri kadro kalitesinin yetersiz olduğunu söylemeye çalışıyorum. Athletic Bilbao ekibi topu rakibe veren, geçiş oyununu çok iyi oynayan bir takım.
Böyle rakipler karşısında kahramanlara ihtiyaç vardır. Lakin Fenerbahçe takımında kahraman olma karakterine sahip oyuncu yoktu dünkü maçta! Bazıları En- Nesyri'ye kızıyor, neden gol atamıyor diye... Yahu arkadaş; dünyanın en iyi santrforunu getirsen onu besleyemedikten sonra ne yazar? Adama doğru düzgün top gelmiyor ki, atıp atamadığını görelim! Biraz Osayi, biraz Mert biraz da Maximin'in bir şeyler yapmaya çalışması dışında herhangi bir direnç göremedik.
Mourinho'nun maçtan önce TRT'ye yaptığı açıklama aslında onun kafasında Avrupa'da ilk 8 olmadığının bir göstergesi... Komutan inanmazsa asker nasıl inanacak? Artık onun da şapkasını önüne alıp düşünmesinin zamanı geldi. Kadro yetersizse, kalite anlamında düşükse çıkıp söylemesi lazım. Çünkü bu işin böyle gitmeyeceğini artık aşikar. Keza böyle devam ederse ne Avrupa'da başarı ne de sezon sonunda şampiyonluk gelir... Yönetimle Mourinho'nun bir araya gelip acilen gerekli yerlere gerekli takviyelerin yapılması gerekiyor. Başarı için bu şart. Yoksa yine sezon sonu hüsran yaşanır.
MUSTAFA ÇULCU - ÖRNEK HAKEMLİK YAPTI
Fenerbahçe iyi başlamıştı fakat Samet'in bireysel hatasından topu kapan Guruzeta takım arkadaşı İnaki Williams'a verdiği pasla takımını öne geçirdi. Guruzeta benzer şekilde 28. dakikada Djiku'dan kaptığı topla yine tehlike oluşturdu Livakoviç önledi. Fenerbahçe savunmada ciddi top kayıpları ve pas hataları yaptı. Mert'in bölgesinden Williams ile 2. golü buldular. Williams'ı faullerle durdurmaya çalışan yetersiz kalan Mert, çift sarı karttan ihraç oldu.
Mourinho panikledi çift forvet dahil her şeyi denedi ama sonucu değiştiremedi. Hakem İrfan Peltjo, Bosna Hersek'in ilklere imza atan spor elçisi bir hakem. Çok koşan, kartlarını cesurca kullanan, evrensel kuralları uygulamasıyla, akademik yorumlarıyla dikkat çeken son dönemde UEFA'nın en gözde, en formda Elit hakemlerinden.
Daha maçın 7. dakikasında da Alvarez'e gösterdiği sarı kartla yönetim karakterini ortaya koydu. Basit temaslarda oyunu devam ettirerek tempo kazandırdı. Yönetim becerilerini çok etkili kullandı. Mert Müldür'e gösterdiği sarı kart ve ikinci sarıdan kırmızı kart net doğruydu. Diğer kartları doğruydu. Kriz yönetiminde otoriter tavrı, sakinliği ve her iki kaptanı çağırarak sözlü ikazıyla "Buranın patronu benim" dedi. Örnek hakemlik yaptı.