
ZEKİ UZUNDURUKAN (FOTOMAÇ)
2000 ruhunu yakalamışlar
Galatasaray'ın bu sezonki en büyük transferlerinden birisi Tolga Ciğerci oldu. Rakamlar, ortaya konan futbol ve goller bunun en büyük göstergesi... Geçen sezona çok iyi başlayan, ardından geçirdiği sakatlıktan sonra bir türlü toparlanamadığı için yerden yere vurulan Tolga Ciğerci bu sezon geride kalan 3 maçta pırıl pırıl parladı...
Riekerink'in ve ardından Tudor'un Tolga için yönetime sunduğu raporlarda şunların yazıldığı belirtiliyordu:
"Oyunun sadece savunma yönünü düşünüyor. Üçüncü bölgeye gitmeyi aklından geçirmiyor!" Demek ki Tudor, sezon öncesi Tolga üzerinde çok durmuş ve onun hücumsal etkinliğini keşfetmiş. Belki de Tolga bile bu kadar golcü özelliğinin olduğunu bilmiyordu.
Onu keşfeden Tudor oldu.
Sonrasında gol atmanın zevkine varan Tolga, rakip ceza sahasında gol koklamaya başladı.
Dün gece de Gomis'in indirdiği topa, usta bir forvet becerisi ile vurup topu ağlara gönderdi. 3'te 4 yaptı Tolga. Sadece gol atmakla kalmıyor, çok da iyi oynuyor ve her maç üzerine koyarak gidiyor.
Galatasaray, muhteşem taraftarının desteğini arkasına alarak başladığı maçta, geride kalan 2 maça göre rakip kalede daha az göründü ilk yarıda.
Bunda Samet Aybaba'nın rakip analizi ön plana çıkmıştı. Çünkü Aybaba'nın Sivasspor'u; Galatasaray'ın pas bağlantılarını bozup; Kone, Emre ve Leandrinho gibi çabuk adamları ile Galatasaray kalesinde tehlike yarattı. Golden önce Kone ile Serdar Aziz'in ikili mücadelesinde Ali Palabıyık faülü verdi.
Ama ya vermese ne olurdu! Serdar bu çalımı yemeyecek.
Gol canavarına dönüştü
Galatasaray golü bulduktan sonra bu sezon bizi alıştırdığı o tahrip gücü yüksek futbolunu oynamaya başladı. İkinci yarıda tempo çok daha yüksekti. 55'te Gomis'in kafa golünde santimlerle bir ofsayt vardı, yardımcı hakem iyi gördü.
Ancak Gomis'in bu pozisyondan sonraki sevinci yine muhteşemdi.
Belhanda'nın yakaladığı bir pozisyon var ki, üç Sivassporlu oyuncunun içinden jet gibi geçip, füze gibi vurdu; ağları bulsa, haftanın golü olurdu.
Kim derdi ki, maçın ikinci yarısında da Tolga Ciğerci bir gol daha atacak ve adeta bir gol canavarına dönüşecek.
Evet aynen öyle oldu dün gece.
Belhanda, soldan Linnes'i kaçırdı.
Linnes'te ceza sahası dışındaki Tolga'yı gördü. Attıkça kendisine olan güveni tavan olan Tolga Ciğerci, uzaktan şahane bir gol daha atarak, maçın kahramanı oldu. Helal olsun Tolga'ya!
Milyon euro'luk forvetlerin tel tel döküldüğü ligimizde golleri sıralıyor ve takımını sırtlıyor! Dün yaklaşık 50 bin Galatasaray taraftarı, oyundan çıkarken Tolga'yı ayakta alkışladı. Galatasaray, Gomis'in penaltı golü sonrasında taraftarı ile mutluluğun resmini çizdi.
2000 ruhunu sonunda yakaladı Galatasaray...
Takım inanmış, taraftar inanmış.
Emin adımlarla mutlu sona koşuyor Galatasaray....

ERTEM ŞENER (FOTOMAÇ)
Aslan değil sırtlan
Öyle tribünler vardı ki dün akşam pazar görünümlü bir cuma gecesi yaşadık. Hatta sanki bir derbi maçı vardı. Galatasaray, Beşiktaş ya da Fenerbahçe ile oynuyor gibiydi. Tribünler de böyleydi, maça başlayan Galatasaray da.
Kulübede Tudor da maçı yöneten Ali Palabıyık da. Hatta top toplayan çocuklar da.
Samet Aybaba özlemiş derbi havasını.
Tadını çıkardı derbi görünümlü havanın.
N'diaye, Melo gibi Galatasaray taraftarını arkasına alıp oynuyor bu da ona ayrı bir güç katıyor. Belhanda elinde 150 anahtar ile tek bir evin anahtarını arayan emlakçı gibi kilidi açmaya çalışıyordu. Öyle ki 25 dakika geride kaldığında Galatasaray gol bulamamış ' Eee hadi ama' diye homurdanmalar başlamıştı tribünlerde. Aslanların en büyük özelliği sabah 9'dan akşam 17'ye kadar uyurlar. Ava gece çıkarlar. O gündüz uzun süren uyku inanılmaz acıktırır Aslanları. Afrika'da 50 gün kaldım Kenya'da ve bunu bizzat gözlerimle gördüm.
İşte Gomis'te ilk yarım saatte avını arayan aslan gibiydi. Her ceylanın peşinden koşan Aslan'a dönüştü. Çünkü maçın başında 45 bin kişi öyle destek verdi ki Gomis'e. Açlıktan midesi delinmiş gibiydi Gomis'in.
Ceylan değil timsah
Dakikalar geçtikçe Sivasspor ceylan değil timsaha dönüştü. Timsah gibi suyun altına saklandı. Timsah, avcıdan, Aslan Gomis'ten kaçtı ama fırsat aradı. 'Belki doyan ben olurum' dedi , ava giden avlanır misalini denedi. Mariano bugün premier ligde üst düzey her takımda oynar bu performansıyla. Belli ki Tudor Tolga'ya bu sezon demiş ki 'git savunmanı rakip 18 içinde yap bulursan da araya sıkıştır bir iki tane'. Yaptı da yapıyor da yapacakta. Sırtlan gibi. Hiç acımıyor. Canlı canlı parçalıyor Tolga. Aslan değil sırtlan sanki! Ciğerini söküyor avının, rakibinin. Bu Tudor'un taktiksel başarısıdır. Negredo 0, Soldado 0, Van Persie 0, Tolga Ciğerci 4 gol! Tolga'nın 3 haftadır üst üste gol atması tekrarlanan doğa olayları gibi oldu; güneşin doğuşu, güneşin batışı, Tolga'nın golleri. Gomis ya katı savunmayla ya ofsayt taktiği ile durdurulur.
Samet Aybaba ' Benim onu durduracak adamım daha dünyaya gelmedi.
En azından ofsayt taktiği ile durdurayım' demiş. Galatasaray'a Galatasaray gibi oynayan takımlar ya kazanacak ya farklı yenilgiler alacak bu sezon. Galatasaray maçları eskiden bitmezdi. 90 dakika sanki 900 dakika kadar uzundu. Bu sezon 90 dakika 9 dakikada bitiyor! Geçen sezon Galatasaray gol kaçırdığı zamanlarda nadir gelişen ataklarında taraftarı sinir hastası oluyordu.
Bu sezon ise gol kaçırınca bile hoşuna gidiyor Galatasaraylıların. Bir ara Muslera o kadar sıkıldı ki kalesinde 'Yeter be beni de oyuna alın. Ben de oynayacağım' dedi ve orta sahada ön libero görevine soyundu.
Haklıydı ama kadroda herkes görevini yapınca eskisi gibi olmuyor Muslera için.
Lükse bakın! Fernando bir makinanın en önemli parçası gibi. Olmazsa olmaz.
Yedek kulübesi Feghouli katılana kadar zayıf ayrıca takviye hala şart! Unutmadan sırtlan Tolga'ya bir uyarı 'kendine bir gol sevinci bul, şart oldu'. Serdar Aziz'in iki haftadır kaş, göz demeden topa girmesi, her topa kafasını sokması Galatasaray'ı bu sezon anlatan en önemli görüntü. Düşünsenize sorunsuz, disiplinli, çalışkan Sneijder ve Podolski şu takımda Belhanda ile Rodrigues'in yerinde olsalardı?

SERKAN KORKMAZ (FOTOMAÇ)
İyi oyun, 3 puan
Kazanmak önemli. İyi oynamak önemli. İyi oynayarak kazanmak en önemlisi...
Galatasaray yepyeni bir takım daha, ligin başında iyi oynayarak kazanıyor.
Bu dikkate alınması gereken bir şey. Gerçi dün Seyrantepe'de bundan da fazlası vardı.
Irkçılık söylemi mağduru Gomis'e verilen destek ve tıklım tıklım dolu tribünler... Goller Gomis'ten beklenirken Tolga Ciğerci'den geldi.
Tolga sanıyorum performansındaki yükseliş ile Türk futbol tarihinde hep anılacak kadar önemli bir çıkışın sahibi. Doğrusunu söylemek gerekirse bu sezonki Tolga Ciğerci, Belhanda'dan falan çok daha önemli bir transfer gibi adeta.
Belhanda ile ilgili soru işaretlerim devam ediyor. Sadece bir sezon değil bir maç içinde bile istikrarlı bir performans gösterecek mi? Merak ediyorum.
Serdar Aziz bir hayli aksıyor.
Tudor'un yerinde olsam 65. dakikada kaşı açıldığında bir de Ahmet Çalık'ı denerdim.
Kaptanı tebrik ederim
Maçın ilk yarısında zaman zaman tempolu bir Galatasaray, zaman zaman da telaşlı bir Galatasaray vardı. Takım bir arada oynadıkça giderek göze daha hoş gelen telaşsız bir oyun sahneleyeceğine eminim.
Takımın Selçuk oynarken penaltıcısı mı anlamadım ama Selçuk penaltıyı bıraktıysa canı gönülden Galatasaray kaptanını tebrik ederim.
Bu penaltı ile Gomis takım içinde gol krallığında Tolga Ciğerci'yi zorlayacak.
Sahada bu Galatasaray'ı izleyince insan gerçekten üzülüyor. Bu takım Avrupa'da devam edebilseydi çok güzel işler yapardı.
Taraftarı alkışlamak lazım, tribünleri doldurdular. Bu sezon dikkatimi çeken bir konu da tribünler Galatasaray gol kaçırınca bile aşırı tepki vermiyor.
Çünkü Galatasaray öyle bir güven veriyor ki kaçırsalar bile ilerleyen dakikalarda golü bulacağının güvenini veriyor.
.

RIDVAN DİLMEN (SABAH)
Mutfağa bile göndermiyorlar
Çok tempolu, önemli bir maç oldu. Bir mutfağa gidip iki lokma alayım dedirtmediler
Oyunun sonunda iki isyan vardı dikkat çekici.. Çıkan Tolga, "Niye çıkıyorum, daha çok atardım" diyor, Yasin pas vermeyince, Rodrigues arzusundan, hırsından çıldırıyor. Sivas takımına haksızlık yapmayalım. Karşısında kim olsa sindirirdi Galatasaray... Zaman zaman kontrataklar da buldular fakat şu var, insanlar 0-0'dayken bile maçı Galatasaray'ın kazanacağını düşünüyor. Eveleme geveleme yok. Dün basın toplantısında Vardar'ın hocasının analizi çok önemliydi. Yana yana oynamak yok. Bu oyun formatı Tolga'yı öne çıkardı. Penaltı yok, frikik yok, 4 golü var. 0-0 gitse Selçuk atardı penaltıyı ama Gomis'e verdiler 2-0 diye. Büyük kulüpler nasıl başlarsa, öyle giderler. Galatasaray bu yılın seyirci rekorunu kırmıştır. Tudor, Dursun Bey ve bu takım, taraftarı stada getirdi. Avrupa kupalarından elenmiş bir takımın taraftarı olarak üstelik... Müthiş bir coşku, istek var çünkü.
Galatasaray'da 11 değişmiyor, haftaya nasıl çıkacağını biliyoruz. Kulübe de iyi denecek düzeyde. Daha Feghouli gelecek. Freni boşalmış kamyon demek doğru... Geçen sene iyi oynayan var mıydı? Parçalı bulutlu Podolski belki. Bu sene ise kötü oynayan bulamazsın.