
Galatasaray'ı tabii ki takip ediyorum. Hatta burada bir kanal cumartesi günleri ligden bir maçı veriyor. Onun dışında, internet ortamında değişik kanallardan takip ediyorum. Bu sezona kötü start verdi. Devre arasında bazı değişikliklerle beraber Galatasaray tekrar şampiyonluk için mücadele etmeye başladı. Şansı da gittikçe artmaya başladı. Galatasaray yine en büyük aday.

Muslera ile çalıştığım için ben de çok mutlu oldum. Çünkü saha içinde ve dışında karakterli ve kaliteli bir insan. Çok profesyonel bir oyuncu. Onun büyüklüğü kendisinden ve giydiği formaya saygısından geliyor. Galatasaray'a her zaman daha fazlasını vermeye çalıştı. Galatasaray'da sembol isimlerden biri artık. Takım kaptanlarından birisi. Bunu da hak ediyor. İşine olan saygısı onu büyütüyor ve bir yerlere getiriyor. Başarılı olması beni de gururlandırıyor.

Bir oyuncu büyük kulüpte oynadığı için büyük olur diye düşünülemez. Bu yanlış. Futbolcu her kulüpte büyük olabilir. Zaten Galatasaray büyük bir kulüp. Asıl mesele Galatasaray'ın ona hangi duyguyu verdiği... Bu onu nasıl etkiliyor. Bunu ben kendi hayatımda da çok yaşadım. İlla adı büyük olan, rakamlar olarak büyük gözüken kulüpler değil. Camiası, taraftarı duygusu büyük olan kulüpler bence önemli.

Ben de oynadığım zamanlarda hep bunu aradım. Oynadığım kulüplerde de bunu hissettim. Galatasaray bunu verebilen bir camia. Muslera bunu hissettiği için çok mutlu. Adapte olmuş durumda. Başka kulüplere gidip adapte olmayan, mutlu olmayan çok oyuncu var. Kendini Galatasaray'da büyük ve mutlu hissetmesi önemli.