Spor yazarları "Dört Büyükler"deki son durumu değerlendirdi! Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor...
- Diğer Galerileri
- Yayın Tarihi: 29.09.2020 - 14:47
Soru: Ligde 3 hafta geride kaldı. Derbide kazanan olmadı, Beşiktaş fark yedi, Trabzonspor kendine geldi. Bu hafta için yorumunuz nedir?
Fatih Doğan: Beşiktaş, Konya karşısında tanınmaz haldeydi. Hem kadro kalitesi hem maliyet açısından çok daha iyi bir Beşiktaş, Konya'dan tarihi bir fark yedi. 2 golü Vida'nın hediye etmesi de sonucu açıklamaz.
Beşiktaş'ın ruhu yok. Sanki takım ruhu, Covid-19'a yakalanmış ve 14 gündür istirahate çekilmiş. Sergen Yalçın döndükten sonra takım kendine gelir, toparlanır diyordum. Kulübede de fark oluşturmadı. Orada, ilişkilerde bir arıza var. Beşiktaş önce motivasyonunu yükseltmeli, arkası gelir. Yönetimin de yeni bir iletişim stratejisine ihtiyacı var.
İskender Günen: İki kez Şampiyonlar Ligi'ne giden bir takım için bugün gelinen nokta gerçekten içler acısı. Oyuncuların konsantrasyon eksikliği bu sonucu yaratan en büyük neden.
Özellikle savunmada yapılan bireysel hatalar sonucu belirleyen en büyük etken. Kornerden gelen birinci gol, ardından Vida gibi takımın çok şey beklediği savunma oyuncusunun amatör çerçevede yaptığı büyük hatalar farklı skorun ortaya çıkmasına neden oldu.
YALÇIN ÇOK ÇALIŞMALI
Gürcan Bilgiç: Beşiktaş "intikam" kovalıyor. Kadro dışı bırakmakla oyuncuları daha iyi hale getiremezsiniz. Sergen Yalçın çok çalışmak zorunda.
Beşiktaş taraftarı bir anda takımın da yönetimin de Sergen hocanın da karşısına geçti. "Hayal kırıklığı" tamam da bu kulüp buhrandan çıkmak için kampanya yaptı, kaçı katıldı-katkı sağladı? Para yoksa, iyi oyuncu yok. Kaliten yoksa, istikrar da olmaz.
Levent Tüzemen: Beşiktaş'ta sular durulmuyor. Yönetimin sürekli indirim istemesi, yüksek ücretli oyuncuların psikolojisine zarar veriyor. Vida bu baskıdan olumsuz etkilenmiş olacak ki kendisine yakışmayacak bir oyun tarzıyla resmen Beşiktaş'ı Konya'da mağlup ettirdi. Bir futbolcu profesyoneldir.
Sorunlarını sahada değil masada çözmelidir. Vida'nın hareketini amatör bir futbolcu bile yapmaz. Bu kadar kolay kart görülmez. Vida, Beşiktaş'ın savunmadaki vidasıydı. Kötü oyunu ve sorumsuzluğuyla o vidayı söküp attı.
Ali Gültiken: Beşiktaş'ın durumu takımın içinde oluşan atmosferle alakalı gibi duruyor. Oyunun bu kadar erken kopması, oyuncuların reaksiyon verememesi, çok daha üzücü olan bu durumun saha içinde kabullenilmiş görüntüsü normal değil... Tabii durumu sonuç üzerinden okumak ayrı, Beşiktaş'ın genel durumu üzerinden okumak farklı bir şey.
Değişim sancısı, istenen transferlerin yapılamaması ve sahadaki görüntüye baktığımızda aldığımız mesajdaki gibi gönderilmek istenen oyuncularla ilgili konuların neticelendirilememesi bu sonucu meydana getirdi.
YÖNETIM EFSANEYE İYİ KADRO YAPAMADI
Bülent Timurlenk: Kadroyu yenileyen Fenerbahçe derbiye geçen sezondan 4 futbolcuyla çıkarken, Beşiktaş'ın durumu ıskalanıyor. Sergen Yalçın'ın Konya 11'inde geçen sezonun ideal 11'inden sadece Vida ve Ljajic vardı ki onların da performansları tartışmalı.
Beşiktaş yönetimi, efsane futbolcusuna iyi kadro yapamadı. Genç kaleci, Gökhan-Caner'in gittiği 3'ü yeni savunma dörtlüsü. Bir sezon sonra dönen Dorukhan, 3 numaralı golcü Güven… Kornerden kontratak yenen gol, bireysel hatalar... Konya elbette affetmedi.
Geçen sezon Abdullah Avcı'ya "Diaby, Boyd ve Lens'i ver, Visca'yı al deseler" hoca kabul eder, Beşiktaş'taki ömrü uzardı. Şimdi Lens ve Umut'un kadro dışı kalması Beşiktaş'ın gücüne güç katmayacak. Aboubakar ve Gökhan Töre 11'e yerleştiğinde Beşiktaş bir seviye yukarı çıkar ama bu yarışta "Çok iddialıyım" demeye yeter mi?
YENİ F.BAHÇE DERBİDE GÜVENOYU ALDI
Gürcan Bilgiç: Derbilerin klasiği artık yenilmemek oldu. İki taraf da tedbirler ile oynuyor. Korku dağları sardı maçları bunlar. Fatih hoca "defans oynamadım" diyor ama 70'de iki ön liberoya dönüverdi. Yaptığı doğru bir hamleyi neden eleştiri gibi algılıyor, onu da anlamadım.
Sonuçta Fenerbahçe'nin ve Erol Bulut'un önü açıldı. Yeni Fenerbahçe güvenoyunu aldı. Ceza alanına top getirmede 19'a 6 Fenerbahçe önde. Galatasaray defans yapmak zorunda kaldı. Maç trafiği, bu 'çekingenliğin' nedeni olmamalı. Hajduk on biri bambaşkaydı çünkü. Terim bu 90 dakikayı 'alınacak dersler' arasına koymalı.
Levent Tüzemen: F.Bahçe derbiyi kaybetse ufak krizler yaşayabilirdi. Dikkatli ve akıllı oynadılar. F.Bahçe'nin 3 şeye ihtiyacı var; 1-Kadro istikrarı, 2-Birbiriyle oynama alışkanlığı, 3-Rekabet. Erol Bulut için önündeki en büyük sorun, geniş kadrodaki tüm oyuncular ilk 11'de oynayabilecek olmalıdır.
"GENİŞ KADRO YÖNETİLME KONUSU SORUN YARATABİLİR"
Eğer oyuncular arasında Erol hoca formayı adaletli dağıtamaz, rekabeti körükleyemezse geniş kadro yönetilme konusunda sorun yaratabilir.
İskender Günen: F.Bahçe derbide dirençli bir takım görüntüsündeydi. Savunmanın geçen yıla göre daha uyumlu olduğu görüldü. Orta alanda Erol Bulut, Gustavo ve Sosa'yı savunmanın önünde ve Ozan'ı daha önde sahaya sürdü. En önemli sorun, hücumda uyumsuzluk devam etmekte.
Bülent Timurlenk: Türk futbolunun problemi takım savunması. Trabzon geçen sezon böyle şampiyonluğu kaybetmişken şimdi Bulut'un, G.Saray'ın hücum silahlarını imha etmesi ya da G.Saray'ın rakibine net pozisyon vermemesi bir stratejinin tezahürü. Derbiler 6 puanlık maçlar.
Elbette kazanmak istersiniz ama lig tarihi derbileri kazanıp şampiyon olamayanların hikayesiyle dolu. Fenerbahçe son iki sezonda 21 yenilgi almış bir takım, Bulut geçen sezon 8 maçlık galibiyet serisi yakalayan Terim'in oturttuğu takım savunmasının benzerini kurma peşinde.
BELHANDA'NIN SORUMSUZLUĞU HORTLADI
Tüzemen: G.Saray derbiyi kazanacak pozisyonları buldu ama son vuruşlarda beceriksizdi. Terim'i kazanamadı diye eleştirmek kasıtlı bir davranış olur. G.Saray, 15 günde 5. maçına çıktı. Bazı maçlar öncesi 2 gün dinlenebildi, diğerlerinde de 3 gün dinlendi.
Bu 5 maçın ikisini deplasmanda oynadı. Şu anda G.Saray gibi 3 günde 1 maç oynayan başka bir takım yok. Ayrıca Başakşehir ve F.Bahçe gibi gövdeli iki maça 2'şer gün dinlenerek çıktı. Futbolcularda zihinsel ve fiziksel yorgunluklar yaşanması doğaldır. Çünkü Başakşehir ve F.Bahçe maçları hedef maçlardır. Kaldı ki G.Saray'ın F.Bahçe'ye bir tane pozisyon vermediğini görüyoruz.
Maçı tersten okuyup 'G.Saray kötü oynadı, F.Bahçe rakibinden daha iyi oynadı' demek hayalcilik olur. F.Bahçe'nin oyunu G.Saray'ı oynatmamak üzerine kuruluydu. G.Saray, şu anda Türkiye'nin en istikrarlı kadrosuna sahip takım. Oyuncuların birbirleriyle oynama alışkanlığı konusunda sorunu yok.
Rangers ve Kasımpaşa maçından sonra lige verilecek ara G.Saray için güçlenme adına bir fırsat olacaktır. Derbide Belhanda'nın sorumsuzluğunun hortlaması, dinlenmiş Arda'nın etkisiz oyunu hayal kırıklığı yarattı.