Galatasaray Sivasspor maçı sonrası o isme büyük övgü! "Acemiliğini hissetirmedi"

Spor Toto Süper Lig'in 35. hafta karşılaşmasında Galatasaray sahasında Demir Grup Sivasspor ile kozlarını paylaştı. Mücadeleyi sarı-kırmızılılar 2-0 kazanırken, Fotomaç Gazetesi yazarları çarpıcı ifadelerle bu maçı değerlendirdi. İşte o yazılar... | Galatasaray haberleri (GS spor haberi)

LEVENT TÜZEMEN – ICARDI VE TORREIARE ÇOK BAŞKA

Galatasaray'ın şampiyonluğu ilan etmesi için Ankaragücü maçını yenmesi yetecek. Ancak Galatasaray taraftarı şampiyonluğa öyle inanmış ki tribünlerde ve localarda mahşeri bir kalabalık vardı. Eğer kurallar izin verseydi basamakları bile G.Saray yönetimi çok rahat doldururdu.

Maçı izlerken sarı kırmızılılarda iki adam müthiş bir keyif verdi. İcardi tam bir golcü olduğunu kanıtladı. İkinci golden sonra tribünleri ayağa kaldırıp 'Aşkın Olayım' şarkısını taraftarlarıyla birlikte söyledi. Kiralık bir golcünün böylesine aidiyet duygusunu sahaya yansıtması taraftar tarafından baş tacı edilmesi her oyuncuda görülebilecek bir karakter değildir.

Başkan Özbek, Erden Timur'a ''Bu İcardi'yi Galatasaray'a al'' talimatını vermelidir. Çünkü İcardi şampiyonluğa oynayacak bir takım için çalışkanlığı, mütevaziliği ve efendiliğiyle biçilmiş biridir. Torreira satılmamalıdır. Bir adam sahada 5 kişilik oynar mı? Tekmeye kafa uzatıyor, rakibin bacak arasından topu kapıyor, aklıyla topa hükmediyor, takımı yönetiyor. Galatasaray son yıllarda Torreira gibi genç, kaliteli ve yürekten oynayan bir ön libero bulamadı.

Uruguaylının yürekli oyunu, çalışkanlığı, İcardi'nin hırsı tüm arkadaşlarını maçta tuttu. Galatasaraylı taraftarlar ve futbolcular için şampiyonluk artık çok yaklaştı. Özel not: İlk yarıda yine hatalı pas yapan Muslera'nın kendisini eleştiren Oliveira'ya tepki göstermesi ve kaptanlık bandını çıkararak içeri girmesi kariyerine ve kalitesine yakışmadı. İkinci olay da klasik tribün davetine katılmayıp doğrudan soyunma odasına gitti. Yönetim ve Okan Buruk bu duruma el koymalıdır.

ERMAN TOROĞLU – İNANMIŞ ÇOCUKLAR

Maçın geneline net olarak şunu yazarız; Galatasaraylı futbolcular şampiyonluk olayına inanmışlar, iyi oynamak filan hepsi hikaye. Her pozisyonda 3-4 kişi ile rakibe ve topa basıyorlar.
Ve tam sahada bu bazen 7-8 kişiyle oluyor.
Rakip de bu baskıyı yiyince ne yapıyor, doğru pas yapacak arkadaşını bulamayınca ileri doğru vuruyor.

Zaten Galatasaray'ın da istediği bu. Her ileri vuruşta bir sarı-kırmızılı oyuncu kafayı vurup oyuna hakim oluyor.
Hiçbir an berabere de devam etseler, galip de olsalar defans güvenliğini bırakmıyorlar.
Galatasaray takımında rakibe ve topa basmayan oyuncu yok.
Buna Icardi ve Kerem dahil. Böyle olunca da başarıya doğru gidiyorlar.

Yalnız ortada Torreira diye bir adam var.
Adam, sahanın her yerinden rakibe karşı çıkıyor. Rakip için korku filmi gibi.
Daha da enteresanı kendisi sinirlenmiyor, rakibi sinirlendiriyor. Hakemden sarı kart alma riskini almıyor.
Her takıma hazım bir adam. Aldığını sonuna kadar hak ettiriyor.

Okan, oyuncu değişikliğinde 8-10 dakika geç kaldı.
Sivaslılar değişikliği yapınca hareketlenir gibi oldu ama Galatasaray'da oyundan düşenler vardı. Sonunda onları aldı.
Sivasspor'un sakatı çok, iyi tamam da; 5 tane yabancı oyuncu yedek kulübesinde oturuyor.
Bunları alıyorsan, oynayacaklar.
Yani fuzuli para vermişler.

Galatasaray için bir maç kaldı. Bu da onlar için büyük avantaj.
Hakem kötü maç yönetmedi ama ilk yarıda VAR çağırabilir.
Robin'in kartının kırmızı olma şansı vardı.
Bu maçın enteresan bir olayı daha var. MHK Başkanı Lale Orta'nın telkin edip, 'Bu hakemi üzmeyelim' dediği adam yine gözlemci (İsmet Arzuman) ama görevini yapan Erol Ersoy maç alamıyor.
Bu İsmet Arzuman, Hasan Doğan zamanında bu işlerden el çektirilmişti.

SERKAN KORKMAZ – ICARDI VE TORREIRA

Galatasaray maçın ilk yarısında sezonun en az şut çektikleri ilk 45 dakikasını geride bırakmıştı. İlk yarıyı sadece beş şutla geçen Okan hocanın talebeleri son haftalardaki bireysel performanslardan çok da farklı değildi. Ligin birbirlerine en çok asist yapan ikilisi Kerem ve Icardi yine güzel bir gole imza atmalarına rağmen, birbirlerine pas verme işini biraz abartmaları takımlarını rahatlatacak ikinci golü bir miktar geciktirdi.

İkinci yarının ilk 10 dakikası geride kaldıktan sonra Rıza hoca bir hamle daha yaparak iki oyuncusunu daha sahaya sürdü. Çıkan oyunculardan birinin Gradel olmasının pek çok Galatasaraylı'yı rahatlattığına, pek çok Fenerbahçeli'yi kızdırdığına eminim ama ispatlayamam.

Artık Okan Buruk'un da bir hamle yapması elzemdi. Derken Icardi'nin kafa golü geldi. Golün unutulmazlığı güzelliğinden çok kapattığı köşeden yiyen kaleci Ali'nin şaşkınlığından ileri geliyor. Boey'in güzel asistini de es geçmemek lazım. Okan hocanın beklenen oyuncu değişiklikleri golün hemen ardından geldi (Oliveira ve Rashica çıktı, Midtsjö ve Barış girdi).
Kazımcan acemiliğini yine hiç hissettirmedi.

On beş dikişle oynayan Nelsson'u takdir etmemek mümkün değil. 2-0 ile birlikte Galatasaray üç puanı hanesine yazdırmak için yarım saat daha sabredip son düdüğü beklemeye koyulabilirdi. Tribünler mutluluktan adeta delirmişti. Sezonun en önemli maçlarından Fenerbahçe derbisine sayılı günler kala, taraftar tüm stadı inleten gür sesinde, şampiyonluğa yakın olma erincinden daha fazlasını haykırıyordu tüm dünyaya sanki; "bizim Icardi'miz var, sizin yok"… Ek; bence Torreira'ları da yok.

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.