Başkanlıktaki 20 yılını değerlendiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu 20 yılın yaşananlarına baktığımda, gece gündüz sadece 'Fenerbahçe' diyen o ilk günkü heyecanımın hiç eksilmeden hayatımda var olmasının en büyük sebebinin, Fenerbahçeli olmanın hissettirdiği o muhteşem mücadele duygusu olduğunu görüyorum. Kalbinde Fenerbahçe sevgisi olan herkesin çok iyi bildiği bu duygu, bizi en farklı düşündüğümüz noktalarda bile bir arada tutan, her daim her türlü zorluğa karşı tek yumruk olarak direnmemizi sağlayan duygudur. Yoktan var ettiğimiz tüm yenilikler, olmaz denileni oldurduğumuz tüm olaylar ve kuruluşumuzdan bu yana var olan değerlerimizin vazgeçilmezliği, hepimizin sarsılmaz ortak Fenerbahçelilik karakteri, bu duygunun bize yaşattıklarıdır. Fenerbahçe Kulübü Başkanı olarak görev yaptığım 20 yılımın özeti bu duygudur."
"Bizler, milyonların bir araya gelerek, sarı-lacivert armada birleştiği kocaman bir aileyiz." diyen Aziz Yıldırım, "Bu kutsal görevimin başlangıcından bu güne benimle yol alan ve mücadelemize emek vermiş tüm yöneticilere, yüksek divan kurulu üyelerimize, tüm branşların teknik ve idari ekiplerine, ülkemize ve camiamıza büyük gururlar yaşatan tüm sporcularımıza, fikirleri ve değerlendirmeleri ile Fenerbahçe'nin geleceğinde söz sahibi olan tüm üyelerimize, gece-gündüz demeden çalışan tüm kulüp çalışanları ile Fenerbahçe sevgisini ve asırlık armamızın başarısını her şeyin üzerinde tutan; 3 Temmuz döneminde Metris'te ve sonraki süreçte bizleri yalnız bırakmayan; Anıtkabir'de, Bağdat Caddesi'nde, Topuk Yaylası'nda, Köprü'de, Silivri'de, Çağlayan'da ve haksızlığa karşı Fenerbahçe için mücadele ettiğimiz her yerde tek ses, tek yürek haykıran taraftarlarımıza; 2011 yılındaki Manisa maçında direnişin en güzel örneklerinden birini sergileyen on binlerce kadın taraftarlarımıza; kendimin de mensubu olmaktan gurur duyduğum büyük Fenerbahçe camiasına teşekkür ederim." değerlendirmesinde bulundu.