Spor yazarları Trabzonspor-Kasımpaşa maçını değerlendirdi

NECMİ PEREKLİ - OLDU MU ŞİMDİ! Rakip Kasımpaşa oyunun ilk on beş dakikasında Trabzonspor'u adeta ablukaya aldı. Bilinmez bir sebeptir ki bordo- mavili ekipten bir kişi dahi ki orta sahaya özellikle söylüyorum; ne topa ne de rakibe bir tek müdahalede dahi bulunmadı. Bu oyun tarzı Kasımpaşa'ya ilk golü getirdi. Bu takıma ve bu transferlere bu Newton ne yapacak? Bu işi bilen bir tek Allah'ın kulu buna cevap versin. Bir de iki haftadır Trabzonspor teknik sorumlusu Newton'un varlığı ile kalması konusu tartışılıp bu taraftarın önüne atılıyor. Yönetim bu şekilde kendini Newton'un arkasına alarak güya eleştiri ve saldırı oklarından kendilerini koruyorlar. Nafile saklanmayın bu takımın bu durumlara düşmesinin tek ve ilk sorumlusu bu kulübün yönetimidir. Fakat bu maç hakkında futbolun temaşa gücü açısından baktığımızda yedi gollü fevkalade mücadeleli ve heyecanlı geçen bir maç. Trabzonspor için fevkalade olumsuz sinyaller veren bir sonuç. Futbolda maçın ağırlığını ve kalitesini her zamanların futbolunda orta saha kalitesi ve kapasitesi belirler. Gelin görün ki Trabzonspor'da böyle bir ağırlık ortaya koyacak ne bir ekip oyunu ve ruhu ne de bireysel yeterlilikte olan takımı sırtlayabilecek vasıfta birisi vardı. 'MUTLAKA 1. SINIF BİR ELEMANLA AYAĞA KALDIRILMASI GEREKİR' Forvet hattına gelince... Bu blokun mutlaka birinci sınıf bir eleman ile tekrar ayağa kaldırılması gerekir. Zira rakibi korkutacak, tereddütte düşürecek bir oyuncunun olmadığı malum. Eğer siz bu takımla ilk sıralara oynamak istiyorsanız bu iş, bu ekiple olmaz. Orta saha ve forvet arasındaki bağlantı konusunda Trabzonspor doku kaybı yaşıyor. Bu aradaki iletişimin mutlaka bir şekilde organize edilmesi gerekir. Kendilerinden yerli futbolcular olarak çok şey beklenen kaleci Uğurcan ve Abdulkadir Ömür bu yılın performansı ile gelecekleri konusunda tehlike sinyalleri vermektedir. ZEKİ UZUNDURUKAN - BU NASIL HOCA! Trabzonspor, Newton yönetiminde başarısızlıkta tarih yazıyor resmen! Maç boyunca sahada enerjisi düşük, ne yaptığını bilmeyen, bloklar arasındaki bağlantısı kopuk, oyunun boyunun çok uzun olduğu bir Trabzonspor izledik. Ne taktiği ne de oyun disiplini var Trabzonspor'un. Trabzonspor orta sahası, ne hücuma katkı yapabiliyor, ne de savunmaya... Kasımpaşa ise oyun hakimiyetini harika bir golle süsleyerek, hep maçın içinde oldu ve oyunu hep üstün götürdü. Trabzonspor, ilk yarıda genç yıldızı Serkan Asan ile şık bir gol buldu. Sağ bek Serkan, sol ayağı ile attı golünü. Sonraki dakikalarda kısa süreliğine de olsa geçen sezonki günlerinden kesitler sunan Nwakaeme art arda attığı 2 golle skoru bir anda 3-1'e getirdi. Ama Kamil Ahmet'in büyük hatasını affetmeyen Yusuf Erdoğan, Trabzonspor açısından kolaya dönüşen maçı yine zora çevirdi. 'TRABZONSPOR'UN SAHADA BİR OYUN LİDERİ YOK' İkinci yarıya Trabzonspor yine telaşlı, tedirgin ve dağınık başladı. Kasımpaşa'nın kazandığı penaltıyı Uğurcan müthiş çıkardı. Trabzonspor'un haftalardır yazıyoruz, sahada bir oyun lideri, bir oyun aklı yok. Orta alanı çok yumuşak. Flavio, Kamil Ahmet ve Baker, dirençli oyuncular değil. Baskı yedikleri zaman dağılıyorlar. Bütün yük Victor Hugo ve Edgar'ın omuzlarına biniyor. Newton maçları kenardan film gibi izliyor. Kasımpaşa'nın maç boyunca özellikle kenarlardan getirdiği hızlı toplar, Trabzonspor kalesinde birer tehlikeye dönüştü. Bu pozisyonlarda Uğurcan etkili kurtarışlar yaptı. Hatta bu sezon en çok kurtarış yaptığı maçı oynadı genç kaleci. Abdülkadir Ömür neden bu kadar etkisiz sahada? Newton, 'Acaba yanlış yerde mi oynatıyorum' diye; Abdülkadir de 'Ben neden bu kadar düşüşteyim' diyerek kendilerini sorgulamalı... Trabzonspor maç boyunca çok pas hatası yapıyor, final pasları yerini bulmuyor. Basit top kayıpları rakipler için etkili pozisyonlara dönüşüyor. Trabzonspor, kötü oynadığı maçı 'kazanayım da sonrasına bakarız' mantığı ile girdiği son dakikalarda Edgar'ın kendi kalesine attığı gol ve sonrasında Koita'nın sayılarına engel olamadı; hayal kırıklıklarına bir yenisini daha ekledi. Trabzonspor, bu kötü futbolla zirve yarışından çok erken kopar. Böylesine kötü gidişlerde fatura en başta hocalara kesilir. Haftalardır söylüyorum Newton'la bu iş olmaz diye... Zaten kenardaki duruşu ile hiç güven vermiyordu, dün de vermedi. Sabır sabır da nereye kadar sabır! 8 net kurtarış yapan, 1 penaltı kurtaran Uğurcan; kalesinde 4 de gol gördü. Varın gerisini siz düşünün! Trabzonspor, dünkü maça hocasız çıksa, daha iyi oynar ve daha iyi sonuç alırdı. Geçen sezon hakemlerin bile durdurmakta zorlandığı Trabzonspor'u, bu sezon Newton durdurmayı ve yakmayı başardı! REHA KAPSAL - BİLDİĞİMİZ GİBİ Trabzonspor kötü başladığı lig serüveninde Kasımpaşa'yı yenip hem moral kazanmak hem de toparlanmak istiyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Trabzonspor'un oyun sıkıntısı geçtiğimiz sezonlardaki gibi devam ediyor. Takım halinde organize olamayan, savunma ve hücuma akıl koyamayan ve bununla ilgili planları da olmayan bordo-mavililer oyunu iki kişi üzerinden çözmeye çalışıyor. Uğurcan ve Nwakaeme ile yalnızca bireysellikle günlük, anlık performanslarla ancak maçın bir bölümünü çözersiniz. Karşılaşmanın geneli için takım halinde planlanmış oyunların olması gerekir. Şampiyonluğa oynayan bir takımın oyun hafızası olur. Bu hafıza oyuna gireni, çıkanıyla bir bütünlük arz eder. Eğer transferde belirli bir sirkülasyon yapıyorsanız, herkes gelenlerin kalitesine ve seviyesine bakar. Geçtiğimiz sezon ikinci olan takıma gelen oyuncular Trabzonspor gibi büyük bir camiada hedefe gidecekse, hedef de şampiyonluksa o zaman yapılan yanlış seçimler alınan kötü sonuçlarla beraber sorgulanır. Bunun kalite eksikliğinden tesadüf olmadığı ortaya çıkar. Bir takımın kadro derinliği olmayabilir ama en azından 13-14 sınıf oyuncusu olur. Trabzon'da böyle bir görüntü de yok oyuncu profili de. Buna teknik adam yetersizliği de eklenince sonuç 7 maçta 5 puan oluyor. Trabzon'da çalışacak bir hoca hele yabancı antrenörse mutlaka geçmişte yaptıklarına bakılır ve yapabilecekleri sorgulanır. Daha önce tek başına hiçbir takımı çalıştırmamış ve sadece yardımcı antrenörlük yapan biriyle sezona girmek hataların en büyüğüydü. Bordo-mavililer geçen seneki gibi oyun içinde gelgit yaşıyor. Oyunu tutamıyorlar, ileri giden savunmaya dönemiyor, savunmaya yardıma gelen hücuma çıkamıyor. Oyun tutarsızlığı ve plansızlığı özellikle top rakipteyken hem bireysel hem de takım halinde geçtiğimiz sezonlar gibi hala devam ediyor. Bunun sonucunda da son iki sezonda olduğu gibi bu sene de Trabzonspor öne geçtiği maçlarda Süper Lig'in en fazla puan kaybeden takımı. Bordo-mavililer top rakipteyken güçlü savunma yapamayan ve bu yönde de geçtiğimiz sezonlar gibi değişim ve gelişim sağlamayan bir görüntü içinde. Kısaca 'Trabzonspor bildiğimiz gibi.'