Usta yorumcudan şok sözler! "Kötü oyunun tek sorumlusu Fatih Terim'dir"

SERKAN KORKMAZ - MUSLERA OLMASAYDI Dün akşam taraftarın maç öncesinde tribüne çağırmadığı Balhanda maçın en iyilerinden biriydi. Bunu çok kritik bir penaltıyı gole çevirdiği için söylemiyorum. Özellikle top rakipteyken mücadelesi kendi performansının gidişatına isyandı. Yine de Galatasaray'ın kendi evindeki bir maçtan sonra ne Belhanda'ya ne başka oyuncuya maçın en iyisiydi diyemiyorum. 'Çünkü yine muazzam bir Muslera izledik.' Kullanmayı en sevdiği kalıplardan birisi 'sonuçtan bağımsız konuşmak' gerekirse; Galatasaray'ın bir türlü iyi yolda olduğunu söyleyemiyorum. Dün akşam taraftarın en çok mutlu olduğu an, 2 ayı aşkın süredir formasıyla göremedii Falcao'nun girdiği andı. Kolombiyalı yıldız uzun bir aradan sonra taraftarıyla buluştu. Bunun üzerine daha azlasını söylemek isterdim ama yok. Halil Umut Meler kötü bir yönetim göstermedi ama özellikle bazı kararlarında (mesela sarı kart gösterirken) fazlasıyla sert mizaçlı buldum. Halil hoca bence bu konu üzerine çalışmalı. Ligin ilk 10 haftasındaki Alanya'nın Galatasaray'ı İstanbul'da çok da zonlanmadan yenebileceğini rahatlıkla söylerdim. Erol Bulut'un kaliteli ve bir dönem oynadığı futbolla beğeni toplayan takımı dün akşam G.Saray'a kök söktürse de bence düşüşte. Belhanda'yı oynattığı için kızdığımız Terim'e bu kez belki bir tebrik göndermek lazım. Bu tercih taraftar-takım kimyasını bütün sezonu olumsuz etkilecek derecede riskliydi. Bir soru ile bitirelim: G.Saraylılar dün akşam kalede Muslera olmasa nasıl bir sabaha uyanırlardı acaba? REHA KAPSAL - MACUN Galatasaray'ın geçen hafta Trabzon deplasmanında aldığı bir puanın moraliyle Alanya'ya karşı oyun başlangıcı; yüksek tempo ve coşkuluydu. Bunun sonucunda Belhanda'nın kullandığı penaltıyla gol de buldu. Sarı-kırmızılılar, ilk yarı oyunun hakimiydi, topa sahip oldu, zaman zaman tempoyu yükseltti, zaman zaman da düşürdü. İlk yarının bitimine 5 dakika kala Alanya'nın oyunu, ikinci devre için bir doneydi Galatasaray adına. Konuk ekip, ikinci 45'te ilk yarının sonunda verdiği mesaj gibi oynadı: Daha fazla öne çıktı, daha fazla ofansif riskler aldı, bastı yaptı ve gol bulmak düşüncesiyle oynadı. Galatasaray ikinci devre, ilk yarı gibi ayarlayamadığından topa sahip olduğunda aktif dinlenmeyi yapamadı. İlk yarının tersi bir oyun çıkmaya başladı. İlk yarı topa sahip olup, rakip yarı sahada oynayan, dönen topları alan ve geriye çok fazla koşmayan bir oyundan; daha fazla geriye koşan, ikinci topları kazanamayan ve aşırı pas hatası yüzünden ikinci yarı Alanya'ya pozisyonlar veren bir oyun vardı Galatasaray adına. Alanyaspor'un baskı yapıp, kendi yarı alanını boşaltarak orta alana kadar çıktığı ikinci yarıdaki bölümlerde; sarı-kırmızılılar ne geçiş oyunu oynadı, ne de kontra atak yapabildi. Galatasaray, istek, arzu, coşkusu, mücadelesiyle ve ilk devredeki bölüm bölüm iyi oyunuyla 3 puanı aldı. Muslera, ligin en az gol yiyen kalecisi... Bunu sağlayan ne savunma dörtlüsü ne de takım savunması, kendi kalitesi ve performansı. Uruguaylı file bekçisi, maç içinde öyle toplar çıkardı ki, camlara sürülen 'macun' gibi uzadı, takımının 3 puan almasını sağladı. LEVENT TÜZEMEN - KISA VE ENTER Fatih Terim'in Brugge maçıyla yakaladığı ezber kadro, son dakikada gol yiyerek galibiyeti kaçırmıştı. Terim'in kadroya inancı Trabzon'da 1 puan getirdi, Alanya önünde de ezber kadro dengeli, uyumlu ve birbiri ile oynama alışkanlığı olan bir görüntü sergiledi. Türkiye'nin hücuma en iyi çıkan takımlarından Alanya'ya karşı G.Saray, akıllı savunma yapmaya çalıştı. Oyun olarak belki çok etkili değillerdi ama tüm oyuncular fikstür avantajını kazanma adına coşkulu, istekli ve mücadele gücü yüksek bir oyun ortaya koydu. Oyunun hemen başında Adem'in kıl payı ofsayt poziyonunda sayılmayan golü G.Saraylı oyuncuların maçı kazanmak istediklerinin habercisiydi. Alanyaspor, G.Saray kalesine kanatlardan etkili geldi ancak bu pozisyonlar Mariano, Lemina, Seri ve Ömer Bayram'ın hücuma çıkarken kaybettikleri topların eseriydi. Seri'nin mükemmel uzun ortasına koşan Mariano'nun indirdiği topu N'Sakala'nın eliyle kesmesi haklı bir penaltıydı. Maç öncesi seyircilerin çağırmadığı Belhanda mükemmel bir vuruşla golü attı. Terim, Feghouli ve Falcao gelinceye kadar bu kadroda ısrar edecektir. G.Saraylı oyuncular ikinci yarıya önde başlamalarına rağmen 'eyvah gol yemeyelim' psikolojisinden kurtulamayarak mücadele sergilediler. Lemina, Seri, Ömer, Nzonzi topla buluştuklarında ayakları titriyordu. Türk Telekom'da skor avantajlarından sonra hele hele son dakikalarda yenilen goller G.Saraylı oyuncuların Alanya karşısında da tedirgin telaşlı ve panik içinde hareket etmelerine neden oldu. Kulübeden oyunu yönetecek hamle oyuncu olmaması Terim'in de elini kolunu bağladı. Geldiği günden beri G.Saray tarihine geçen Muslera kaptanlığın ötesinde sakin ve dikkatli davranarak arkadaşlarının panik havasıyla rakibe sundukları pozisyonlara tek başına dalgakıran oldu. Zirvede kalmak adına bu maçı kazanmak G.Saray için çok önemliydi. ERMAN TOROĞLU - TERİM'İN AYIBI Futbol bazı gerçekleri adamın suratına tokat gibi vurur. Bu sene Galatasaray'ı seyrediyoruz. Maçlardan sonra Fatih Terim çıkıyor. Yani; Galatasaray Teknik Direktörü. Futbolcularından bahsediyor, iyi oynamadıklarından bahsediyor, ocak ayı diyor, diyor da diyor... Ama ben de tek kelime şunu söylüyorum: Fatih Terim, bu takım çalıştırılmamış. Bu takımın fiziği iyi değil. Dayanıklılığı iyi değil. Öyle olunca da takımın kimyası meydana çıkmıyor. Bunun sorumlusu da tek başına sensin! Alanyaspor takımı, senin takımını 40 dakika bir boksörün kum torbasını dövdüğü gibi dövdü. Dövdü de ne oldu? Kalede öyle bir adam vardı ki; ahtapot mu diyeyim, örümcek mi diyeyim, panter mi diyeyim... İnanamıyorum. Uzun yıllar böyle bir şey görmedim. Bir kaleci vardı, onun için tek bir cümle yazacağım: Bir takımdan fazlası.... Galatasaraylı futbolcular, Muslera'nın bu inanılmaz kurtarışlarını gördükten sonra bile, yahu kardeşim bu kaleci neler yapıyor biz hala utanmıyoruz, deyip, Alanyaspor'a karşı direnç gösteremediler. Neden? Çünkü bu direnci gösterecek güçleri yok. Bunun bir tek sorumlusu vardır. O da tek başına Fatih Terim'dir. Çok net. Bunun arkasından artık çıkıp da bana yok o oynamadı, bu oynamadı, bu sakat demesinler. Sen önce sağlamları sahaya iyi hazırla. Zaten sen iyi antrenman yaptırmadığın için belli ki senin futbolcuların kartondan askerler gibi sahada aciz halde, zavallı şekilde mücadele ediyorlar. Muslera dün gece böyle bir oyun oynuyorsa bu Fatih Terim'in ayıbıdır. Fatih hoca çok çabuk antrenmanlara ve sahaya dönmelisin. Futbol acımasızdır. Yarın bir gün bu tribünler seni inanılmaz derecede protesto ederler. Dün gece Alanyaspor'a yazık oldu. Verdiği emeklere yazık oldu.Futbol olarak her şeyi yaptılar. Ama karşılarında bir ahtapot vardı. Her bacağınla gelen topları çıkardı. Helal olsun Alanya'ya. Yazıklar olsun bu Galatasaray'a.