Galatasaraylı yıldız için flaş sözler! "Allah yönetime sabır versin"
- Galatasaray Galerileri
- Yayın Tarihi: 10.01.2021 - 08:39
LEVENT TÜZEMEN - KONSANTRASYON
Fatih Terim cezası bitip kulübeye dönünce oyuncular da ciddiyete büründü. Skorun büyüklüğünden çok, Galatasaraylı oyuncuların kazanma coşkusu, disiplin, yardımlaşması göze çarptı. Arda'nın lider kimliğiyle Galatasaray'ı nasıl yönettiği ve başta Belhanda olmak üzere arkadaşlarını nasıl verimli hale getirdiğini izledik.
Galatasaray'ın hücumlarında ve attığı gollerde Arda top tutuşu, çevre kontrolü, sakinliği ve isabetli paslarıyla başroldeydi. Emre Taşdemir'in etkili hücumlarında, Belhanda'nın 3. golünde Arda'nın topun şiddetini ayarlayarak verdiği dengeli paslar önemliydi. Oğulcan-Akbaba ikilisi Arda'nın yönetiminde daha dikkatli, kontrollü ve etkili oynadı.
Şu gerçek; Emre Taşdemir etkili bindirmeler dışında topu akıllı kullanışıyla, yaptığı doğru ortalarla Saracchi'nin çok önünde görünüyor. Emre bu fırsatı iyi kullanıp daha iyi çalışmalı.
Diagne'nin bu zamana etkili koşular yaptığını, orta alana sık gelip top aldığını görmedim. Oyun kurucu rolüne bile soyunan Diagne 27. saniyede kaliteli bir vuruşla attığı golün yanında mücadeleleri kazandı ve savunmaya yardım bile etti.
Marcao'nun dönüşü Donk'u ve savunmayı toparladığı gibi Galatasaray'ın geriden başlattığı oyun anlayışını yeniden kazanmasını sağladı. Terim kulübede Arda da oyunda olmayınca 3 gole imza atan Belhanda kontrolü kaybediyor ve sorumluluk almıyor. Özellikle Arda sahada söylemleriyle ve tavırlarıyla Belhanda'ya değer verdiğini gösterip Faslı oyuncunun sadece oyunu düşünmesini sağlıyor.
Galatasaray'ın enerji santrali olan Taylan çok verimli oynadı çünkü Akbaba, Oğulcan, Diagne ve Belhanda'dan destek aldı. Galatasaray maç boyu ciddiyeti, disiplini ve yardımlaşmayı öne çıkarıp "Takım oyunu" oynadı. Terim artık kulübede olmalı, provokasyonlara karşı dikkatli olmalı. Öfkelenmemeli ve Galatasaray'ı yönetmeye odaklanmalı.
SERKAN KORKMAZ - ZAMANLAMA
Fatih Terim'in maç önü demeci çok şaşırtıcıydı. Hocayı çok uzun süredir çok yakın takip ederim ama ilk kez ağzından "Maç inşallah lehimize biter" diye bir temenni cümlesi duyuyorum. Aslında bu cümleyi tek başına gördüğünüzde "Ne var yahu bunda" demiş olabilirsiniz. Bu temenninin öncesinde "şapkadan tavşan çıkarma" ifadesiyle öyle bir yoksunluk vurgusu yaptı ki hoca, doğrusu çok şaşırdım.
İfadelerinin genelinden çıkardığım sonuç; "Terim - TFF" ve/veya "Terim - Galatasaray Yönetimi" fay hatlarında büyük bir gerilim var. Sanırım "büyük bir cisim yaklaşıyor".
Terim, dünkü maça hayli ilginç bir takımla başladı. Emre Akbaba (derli topluydu), Şener (Linnes'ten daha kötü oynaması zaten mümkün değildi) ve Emre Taşdemir (çok beğendiğimi bir kez daha vurgulayayım) sahadaydılar. Savunmanın ortasındaysa Donk ve Marcao (bence "ideal" ikili) vardı. Luyindama ve Babel'in kulübede olmasına şaşıranlar hiç de az sayıda değildi. Gelelim "maçın yıldızı" olan kişiye...
Galatasaray camiası, "Belhanda" isimli bir futbolcu ile ağır bir sınav veriyor adeta. Günlerdir süren, "sözleşmesi uzasın mı, uzamasın mı" diye devam eden bir tartışmanın tam ortasında, bir anda sergilediği performansa bakın hele. Allah, yönetime sabır versin; sezon sonu bitecek olan sözleşmeyi uzatsalar bir türlü, uzatmasalar başka türlü... Dürüstçe ifade edeyim; ben olsam uzatmazdım.
Bu kanaatimi en olmadık anda söylediğimin farkındayım. İlk golüne kadar sahada adeta yoktu. Fakat o goller nedir öyle arkadaş; her biri, diğerinden daha özeldi ve seyirlik açıdan çok güzellerdi... Bir maçla, sezonlardır süren kanaatimi değiştirmem çok zor ama herkesin kafasını çok karıştırdı.
G.Saray, son yedi maçta sadece bir kez yenilmiş, son maçında Hatay'ı üç golle yenmiş bir G.Birliği'ne tarihi fark attı. Bakalım (an itibarıyla) sezonun en derli toplu takımı karşısında derbide neler yapacak? Dolmabahçe'deki maç, sonunda kupa kaldırılacak bir maç kadar heyecan verici.
REHA KAPSAL - GENELE YAYMALI!
Galatasaray maça o kadar hızlı başladı ki Diagne'den sonra Belhanda da ikinci dakikada golü atsaydı maç daha orada bitebilirdi. İlk yarı G.Saray 4-0'la soyunma odasına girerken attığı kadar da kaçırdı. Oyunu ilk yarı ön alan baskısıyla domine ederek, rakibi döndürmeden, coşkulu, hızlı, dikine oynayarak saha içinde de hücum organizasyonlarını doğru biçimde gerçekleştirdiler. Orta sahada Belhanda hücum daha fazla katkı verdi. Skoru çok rahat almasını bildiler.
Kaptan Arda'nın sahada olması G.Saray adına çok önemli. Saha içinde liderlik yapan, arkadaşlarını yönlendiren görüntüsü örnek teşkil ediyor. G.Saray savunmanın iki kenar bekini Emre ve Şener'i tüm hücum organizasyonlarının içine sokmasını bildi. Burada özellikle Arda ve Oğulcan, half space'e (iç koridor) topsuz girerek bu alanlara iki bek oyuncusuna hücuma çıkma kanalı yarattı.
Özellikle sol tarafta Emre Taşdemir, çok iyi bir şekilde kanadını kullanarak G.Saray hücumlarını genişlettiğinde çizgi oyunlarında çok etkili oldu. Konya deplasmanındaki mağlubiyetten daha çok saha içinde reaksiyon vermeyen görüntü, 3 gün sonra Fatih Terim'in de dönmesiyle saha içinde disiplinli görüntüye dönüşmüştü.
Özellikle ilk yarıda G.Saray savunmasının arkasına ve arasına atılan toplarda G.Birliği pozisyonlar buldu. G.Saray adına çoğu şeyin olumlu geçtiği maçta rakibe verilen pozisyonlara da çare de bulmak lazım. Maçı iyi oynayarak kazanırken de eksikleri görmek gerekir.
Belhanda, oynadığı oyunla maçın yıldızıydı. Belhanda'nın geldiği günden beri en büyük sıkıntısı oyunun genelini değil bir bölümünü oynaması. Belhanda'nın, sezonluk olarak da başarılı performans gösterdiği maçların sayısı az ve bu oyunu sezon geneline yüzde olarak yayamıyor. 'Belhanda gibi beklentinin yüksek olduğu bir oyuncunun performans sürekliliğinin daha yüksek seviyelerde olması yani bunu genele yayması gerekiyor.'