Spor yazarları - Denizlispor - Beşiktaş maçını değerlendirdi
- Beşiktaş Galerileri
- Yayın Tarihi: 27.10.2020 - 08:44
- Güncelleme Tarihi: 27.10.2020 - 17:26
SİNAN VARDAR - OH BE!
Beşiktaş puan durumunda kötü bir yerde çıktığı Denizlispor maçında aldığı 3 puanla taraftarlarını uzun bir aradan sonra mutlu etti. Belli ki 3 haftalık ara Beşiktaş'a ilaç gibi gelmiş. Mücadelenin sonlarında Beşiktaşlılar biraz gerildi ama 3 puan çok önemliydi; 'Oh be!''...
Siyah-Beyazlı takımın özellikle fizik kapasitesini beğendim. Tabii Sergen Yalçın'ın takıma dokunuşlarını es geçmeyelim. Atiba ileri çıkışlarıyla hücuma büyük renk kattı. Aboubakar'la Atiba'nın uyumu müthişti. Zaten ilk golde de öyle bir paslaşma yaptılar ki Denizlisporlu savunma oyuncularının başı döndü.
Bazı hücum organizasyonlarında Atiba ileri çıkarken Larin'in orta sahada ani rakip atakları için pusuda beklemesini de Sergen Yalçın'ın yeni oyun anlayışını işaret ediyordu.
Yeni transferler Rosier ve Ghezzal de takıma hava katmış. İki oyuncunun da ilk maçı olmasına rağmen takıma adaptasyonları Beşiktaş'ın gücüne güç katmış. Özellikle Ghezzal ince ara paslarıyla zaman zaman 10 numara gibi oynadı. Dorukhan da iki sezon önceki gibi orta sahada savaşınca Beşiktaş'ı izlemek keyifli hale geldi.
Beşiktaş dün galibiyetle yeniden hayat buldu. Eğer takım bu yolda ilerlerse zirve yarışına da ortak olabilir. Josef de Souza'ya verilen kırmızı kartta Josef 'fol yok yumurta yok' bir pozisyonda neden böyle bir sertliğe başvurdu anlam veremedim. Tabii hakem Alper Ulusoy'ın dünkü kolay maçı bile çığrından çıkartma çabası hoş değildi.
Tabii Beşiktaş savunması özellikle maçın son anlarında yine panik havasına girdi. Savunmanın arkasına atılan toplarda Welinton ve Vida yine seyirci... Kaleci Ersin ise 2 gol yemesine kalesinde güven verdi.
Denizlispor transferde çok para harcayıp, bunun karşılığını alamayan bir ekip görümündeydi. İlk 45 dakika Beşiktaş ceza sahasına bile giremediler. Beşiktaş'ın son 25 dakikada 10 kişi kaldığı mücadelnin son dakikalardaki çabaları 2 gol getirdi ama bu geç uyanıştı.
REHA KAPSAL - ROL MODEL
Beşiktaş'ın hem milli maç hem de 'bay' haftasıyla beraber 21 günlük bir süreçten sonra saha içinde nasıl bir reaksiyon vereceği merak konusuydu. Bu sürede görüldü ki oyuncular futbolu özlemişler. Saha içinde istekli, coşkuluydular.
Geride kalan haftalara göre daha derli toplu görüntü verdiler. Orta sahanın merkezinde Josef atılıncaya kadar Dorukhan ile savunma önünde ikinci hattı çok doğru oluşturdu. Önlerinde de ofansif orta saha Atiba oynadı. Bu üçlünün uyumuyla maçı kendi lehine çevirmesini bildiler.
Tabi ki Aboubakar'ın yoruluncaya kadar saha içinde hareketli oyunu, pas durağı oluşturması, hücum hattında bütün oyun opsiyonlarını Beşiktaş'ın onun üzerinden değerlendirmesine ve Aboubakar'ın saha içine akıl koymasına da neden oldu.
Denizlispor belki ligin en dirençsiz takımlarından biri olabilir. Ama Beşiktaş'ın kazanması birlikteliğin ve oyuna ortak akıl koymasının eseriydi. Takım savunmasıyla ilgili ligin başında zaafiyet yaşayan siyah-beyazlılarda savunma önüne Josef'in gelmesiyle oradaki direnç de arttı.
Yeri geldiğinde Vida ve Velinton baskıda top çıkaramadığında Josef aralarına girip topun orta sahaya taşınmasına da yardım etti. Top rakipteyken kenar ortalarında defansın arasına girmesiyle 5'li daha güvenli bir savunma hattı oluştu.
Deplasmanda alınan üç puan, sezon başı istenen performansı ortaya koyamayan Beşiktaş için moral ve toparlanma açıından çok önemliydi.
Tabi ki Atiba'ya her zamanki gibi ayrı bir parantez açmalıyız. 37 yaşında bir oyuncu Aboubakar'ın arkasında hücum hattına yakın bir oyun oynadı. Hem de kusursuz bir şekilde. Böyle gerçek profesyonellere, sahada oyuncuları iten, liderlik yapan neredeyse kaleci hariç tüm pozisyonlarda aklı ve oyun bilgisiyle oynayan örnek oyunculara her takımın ihtiyacı var.
Atiba bu özellikleriyle ülkedeki tüm oyunculara 'rol model' oldu.
Beşistaş'ı Josef atılmadan önce ve atıldıktan sonra değerlindirmek gerekir. On kişi kalmasına rağmen böyle savunma hataları yapıp 2 gol de yememesi gerekir. Josef'in çıkışı takım savunmasını da ciddi anlamda zaafiyete uğramasına neden oldu.
Sergen Yalçın'dan daha önce özellikle hücum hattı için dokunuşların, oyuncu değişikliklerinin gelmesi gerekirdi.
TURGAY DEMİR - RÜHA KABUS
Bedelli askerlik gibi bir dinlenmenin ardından Beşiktaş deplasmanda zor da olsa kazandı. Zor da olsa derken, kendileri kolaylayıp, kendileri zorlaştırdılar… Maçın ötesini, berisini yorumlarız elbet ama önce yeni Kartal Ghezzal'dan gazel okuyalım… Bakmayın sağ kanat oynadığına, solu müthiş.
Beşiktaş'ın son yıllarda transfer ettiği en iyi kanat oyuncusu olmaya aday. Takıma alıştıkça "Solunda kalan" kaleyi sık sık yoklaması mümkün. Duran toplarda da işi yapar. Bir Talisca tadı vermeyecek belki ama Lens'ten sonra çölde vaha gibi gelecektir.
Roiser tipik bir sağ bek. Savunması yeterli gibi, ön tarafa da cesaretli çıkıyor. Asist yapması önemli.
Geçelim maça. Trabzon deplasmanında, takım olarak iyi oynayıp farklı kazanan Beşiktaş, Denizli'de aynı şeyi yaparken yine takım halinde ön plana çıktı.
Savunma çok zorlanmadığı için (Son bölüm hariç) Welintton sık sık ileri çıkma şans buldu. Orta sahada Atiba ve Josef bölgenin hakimiydiler… Denizlisporlu savunma oyuncuları Aboubakar, Larin ve Ghezzal'a uğraşırken ilk gol, onların desteğiyle Atiba'dan geldi.
Zor görünen maç bu golle kolaylaştı. Fark üçe çıkınca Beşiktaş işi rolantiye aldı ve 10 kişi kaldıktan sonra kalesinde yine goller gördü. Bir kişi eksilmek Beşiktaş'ı bu kadar bozmamalıydı ama bozdu.
N'Sakala'nın gereksiz hareketin de hakem beyaz noktayı gösterse rüya kabusa dönebilirdi… Sonuç olarak kazanmak önemli. Bu galibiyet beraberinde takıma özgüven de kazandıracaktır. HAKEM: Josef de Souza'ya gösterilen kırmızı kart doğru karardı. Verilen penaltı da öyle. Denizli'ye verilmeyen penaltı ise yanlış karardı, tabii bana göre.