Spor yazarları Ümraniyespor - Galatasaray maçını değerlendirdi

Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 3. haftasında Atatürk Olimpiyat Stadı'nda Ümraniyespor ile karşı karşıya geldi. Mücadeleyi sarı-kırmızılılar, Gomis'in son anlarda attığı golle 1-0 kazandı. Bu karşılaşmayı spor yazarları dikkat çeken sözlerle değerlendirdi. İşte spor yazarlarının Ümraniyespor - Galatasaray maçı yazı yazıları...

LEVENT TÜZEMEN - CAN SİMİDİ

İki deplasman maçında attığı gollerle Galatasaray'a 6 puan kazandıran Gomis adeta "Can simidi"ne benziyor. Büyük tecrübe Gomis'i artık teknik heyet de yönetim de gönderemez. Galatasaray'ın sadece ligde oynayacağını düşünürsek vücudunu iyi kullanan ve topa vuruş kalitesi mükemmel olan Gomis bu ligde hala çok iş yapar.

Galatasaray keşke Avusturya kampından dönmeseydi. Seferovic, Oliveira, Kerem, Yunus gibi ön plana çıkan ve ligi damga vurması gereken oyuncular düşük performanslarıyla şaşırtıyor. Kafası dalgın olan Kerem "Küskün" gibi oynuyor.

Adana'da Balotelli'ye inanılmaz asistler yapan, müthiş gollere imza atan Yunus belki çok çalışıyor ama ayaklarına pranga vurulmuş gibi aynı gollük vuruşları yapamıyor. Frikik ustası Oliveira alışılmış sert ve isabetli vuruşları yapamadı ama Mertens oyuna girdikten sonra Galatasaray pas dağınıklığını düzeltti.

Halı saha pozisyonlarına benzer mesafede topla buluşan Seferovic'in gol yapması gereken yerde Emre Akbaba'yı pas vermesini "Akıl tutulması" olarak görüyorum. Seferovic'in yerinde Gomis olsaydı Galatasaray erken golle maça başlar ve strese girmezdi.

Galatasaraylı oyuncular bireysel becerileriyle oynuyor. Neden? Çünkü Galatasaray'ın belirli bir oyun anlayışı yok. Oyuncular sistemsizlikten fazla pas hatası yapıyor, çok top kaybıyla oynuyor. Büyük takım bu kadar arıza yapamaz.

Ayrıca Okan hoca Kerem-Yunus ezberini bozmalı. Çünkü bu iki oyuncu maç içinde rakibin ezberini dağıtacak kanat değişikliği yapmayı akıl edemiyor. Kerem ile Yunus yerlerini garanti görmemeli ve Okan hoca da bu ikiliyi rekabete sokmalı.

SERKAN KORKMAZ - ORKESTRA!?

Galatasaray dün akşamki karşılaşmada, turne öncesi ilk provası için toplanan bir müzisyen grubu gibiydi. Kaliteli virtüözler, bir orkestranın ahengiyle keyif üretmekten hayli uzaktı.

Bu kadar hazırlık maçı ve iki resmi maçtan sonra bu görüntü endişe vericiydi. Maçın dördüncü dakikasında Seferovic, ofsayttaki Emre Akbaba'ya pas vermek yerine şut çekmeliydi, çekmedi. Bu pozisyondan sekiz dakika sonraki ilk gol şansındaysa Kerem, önü kapalıyken, müsait durumdaki Seferovic'e pas vermeliydi, vermedi.

İlk 20 dakika geride kaldığında en ciddi tehlikeyi Del Valle'yle ev sahibi takım yaşatmıştı. İlk devrenin yarısı bitmişti ama Galatasaray'ın rakip kaleyi tutan şutu yoktu.

Tribündeki ve ekran başındaki sarı-kırmızıları heyecanlandıran harika bir plaseyle Yunus Akgün oldu. İlk yarım saat bittiğinde Oliviera zayıf bir şutla ilk isabeti yakalayan isimdi. İlk yarının son düdüğüne kadar Serkan Kıtıntılı'nın zorlanmadan tuttuğu birkaç deneme daha yaptı Galatasaray.

Okan hoca bir şeyler yapmalıydı keza geri dörtlüsü 45 dakikada 26 top kaybı yapmıştı. Kadıköy'de üç gol atan Ümraniye biraz vites büyütürse kazanabilecek kadar tehditkardı.

İkinci yarıya Akbaba - Mertens değişikliğiyle hızlı başladı sarı-kırmızılar. Önce Seferovic'e direk, sonra Boey'e kaleci Serkan izin vermedi. Oyun üstünlüğü Okan hocaya geçmişti.

Beklenen gol, beklenen kişiden geldi ve Galatasaray rahat bir nefes aldı. Keza bu maçta da puan kaybedilse etkisi uzun sürecek bir travma kaçınılmazdı. Teknik heyet, takımın kondisyonu hakkında ne düşünüyor çok merak ediyorum.

ZEKİ UZUNDURUKAN - KURTARICI

Seferovic, daha maçın başında Ümraniyespor kalecisi Serkan Kırıntılı ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü atsa, Galatasaray için şampiyonluk seferinin fitilini de ateşlemiş olacaktı. Bu kadar üst düzey bir golcü, nasıl bomboş pozisyonda kaleye vurmak yerine pas atmayı tercih eder; kaldı ki o pozisyonda pas attığı takım arkadaşı Emre de markajdaydı.

Galatasaray'da yeniler ile eski oyuncular arasında bir uyumsuzluk vardı maç boyunca. Oliveira-Yunus; Kerem-Seferovic, Abdülkerim-Nelsson; Torreira- Emre Akbaba... Bu oyuncular arasında bir ezber oluşursa, yani bir takım bütünlüğü ortaya çıkarsa Galatasaray çok rahat gole gider. Bunun için de Galatasaray'ın 6-7 maça ihtiyacı var.

İlk yarıda bir türlü beklenen golün gelmeyişi, telaşlı bir oyuna götürdü Galatasaray'ı. Tehlike hunisine giren her hücumcu, pas atmak yerine kaleye vurmayı tercih etti. Yaklaşık 2 sezondur devam eden pozisyon bencilliği devam ediyor sarı-kırmızılı takımda...

İlk yarıda Seferovic'in dışında Kerem, Yunus ve Oliveira pozisyonları cömertçe harcadı. Oysa ilk 45'te bencillik yapılması gereken tek pozisyon Seferovic'inkiydi. O da pası tercih etti.

Ümraniyespor'un en etkili ismi Del Valle ise Galatasaray ceza sahasında adeta cirit attı, çok rahat pozisyona girdi. Oyunun ilk bölümünün; gel-gitlerin yaşandığı bir hikayesi oldu. Bu hikayeden çıt çıkmadı.

Galatasaray; birinci bölgeden ikinci bölgeye geçişte sorun yaşıyor, hızlı çıkışlar yapamadığı için pas oyununda da sorunlar ortaya çıkıyor ve çok top kaybı ile oynuyor. Okan hoca, 2. yarıya Emre Akbaba'nın yerine Mertens'i oyuna alarak başladı.

İlk yarıda net bir pozisyonu tercih hatası nedeniyle kaçıran Seferovic, 2. yarının başında da 1 metreden topu çerçeve ile buluşturamadı. Mertens'in girişi ile olgun ataklar geliştirmeye başlayan Galatasaray, oyunu da tek kaleye çevirdi.

Beklenen gol bir türlü gelmeyince en büyük hücum silahını çıkardı Okan hoca ve Kerem'in yerine Emre Kılınç hamlesini yaptı. Her şey bir yana, Mertens çok klas bir futbolcu. İzlemesi büyük keyif. Sahada duruşu, pasları, bilek hareketleri ve yapay zeka ile yarışabilecek üst düzey oyun becerisi ile çok maç kazandırır Galatasaray'a.

Antalyaspor deplasmanında son dakika golü ile Galatasaray'a hayat veren Gomis, kurtarıcı olarak oyuna girdi dün akşam. Dedik ya kurtarıcı! Yine üzerine düşeni yaptı Fransız forvet.

Sahaya adım attıktan sadece 8 dakika sonra hem Olimpiyat Stadı'ndaki hem de ekran başındaki sarı-kırmızılı taraftarlara bir kez daha mutluluk çığlıkları attırdı.

Okan hoca bütün silahlarını sahaya sürerek, altın değerinde üç puanı hanesine yazdırmayı başardı. Her maç böyle kazanılır mı, kazanılmaz. Bu yüzden sarı-kırmızılılar, en kısa sürede özlenen 'takım' olma hüviyetine acilen ulaşmalı.

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.