Yazarlar Beşiktaş-Lyon maçını yorumladı

Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’ne penaltılarla veda ederken, usta isimler bu zorlu karşılaşmayı değerlendirdi

Murat ÖZBOSTAN: Gurur duy hocam!
Harika bir maç oldu. 120 dakika biz spor servisi olarak hop oturup, hop kalktık.. Tribünler de hiç oturmadı, hatta nefes alamadı desek yeri. Eminim ki evindeki insanlar da tarihe geçen bir maça tanıklık ettiler. Sonuca üzülsek de Beşiktaş'a bu sevinci bu heyecanı bize yaşattığı için teşekkür etmeliyiz. Topun bir Beşiktaş kalesinde, bir de Lyon kalesine gittiği o kadar çok an vardı ki.. Golü kim atacak diye nefesler tutuldu. İlk maçta büyük bir hata yaparak Beşiktaş'ın yenilmesine neden olan kaleci Fabri, olağanüstü kurtarışlar yaptı.. 2000'de Arsenal'i dize getiren, Henry'nin o unutulmaz kafa vuruşunu çıkaran Taffarel'i andırdı bazı anlarda. Hele ikinci uzatmada Ghezzal'in vurduğu topu çıkarışı… Bir de bu kurtarışlardan bir tanesini penaltılar sırasında yapabilse bu iş bitmişti.. Çok yaklaşmıştık.. Canımız yandı açıkçası.. Penaltı atışları sırasında ilk tur sonrası Tosiç ve Mitroviç'in yerine kimler penaltı atabilirdi diye sorası geliyor insanın.. Elbette maçtan sonra konuşmak kolay ama baskı altında ezildiklerini o kadar hissettik ki… Herhalde kimse atmak isteyince bu iki isim bu şansı kullandı. Şunu da kabul etmek gerekir ki karşıdaki takımın hücum kalitesi Avrupa devlerini dahi kıskandıracak seviyede. Beşiktaşlılar terinin son damlasına kadar harika bir savaş verdi ama karşıda "hak etmedi" diyemeyeceğimiz, çok iyi top oynayan bir takım var. Lyon, bence yarı finale kalan diğer üç takımdan da daha iyi. Şenol hoca da maçtan bir gün önce aynen şu sözleri söylüyordu, "Sonuç ne olursa olsun oyuncularımla gurur duyacağım." Gurur duy hocam, biz gerçekten duyuyoruz çünkü. Bu sene olmaz, öbür sene olur. Galatasaray 1999'da Athletic Bilbao'dan bir beraberlik koparamadığı için hem grup liderliğini, hem de Şampiyonlar Ligi çeyrek finalini kaçırmıştı. Çok üzülmüştük. Aynı takım bize bir yıl sonra UEFA Kupası'nı getirdi. Şimdi üzülüyoruz, belki de seneye kupa gelecek. Belli mi olur?

Metin TEKİN: Yaşattığın keyif için teşekkürler
Harika bir maçtı... Sadece 90 dakika değil, 120 dakikası, hatta penaltıları... Pozisyon ve heyecan dolu bir mücadele yaşandı dün Vodafone Arena'da. Savunmaların, orta sahaların değil sadece hücumcuların maçıydı...
Ben bu maç için tekniği, taktiği değil sadece yaşadığım büyük heyecanımı anlatabilirim. Bazen bir maç seyredersiniz, hiç pozisyon izleme şansınız olmaz. Ama dün gece sayısını unuttuğumuz kadar çok gol pozisyonuna girdi iki takım da... Lyon da Beşiktaş da şahane oynadı... Kaçırdıklarımız kadar Fabri'nin kurtardıkları da vardı. Eminim ki sadece Beşiktaşlılar değil, ekran başındaki tüm futbolseverler de yerlerine oturamadan izlemiştir bu mücadeleyi. Ben hala bu yazıyı yazdırırken Mitrovic'in penaltıyı gole çevirdiği, Lyon'un kaçırdığı hayalindeyim...
Yarı finale bu kadar yaklaşmışken, bu kadar elimizdeyken bunu kaybetmek, gerçekten büyük hayal kırıklığı ama takım gücü olarak bakıldığında Beşiktaş gerekeni fazlasıyla yaptı. Evet ilk maçı kaybetti, belki de çok arayacağı şekilde kaybetti ama ikinci maçı da normal sürede 2-1 önde bitirip, maçı uzutmalara taşıyan bir Beşiktaş vardı. Belki Beşiktaş yarı finali göremeden elendi ama takım kalitesi ve oyun gücü olarak baktığımızda kupayı alacak takım kadar hak ettiğini söyleyebiliriz.
Bu maçın buraya gelişindeki oyuncu performanslarından bahsedersek iki tane öne çıkan isim vardı. Biri Talisca diğeri de Fabri'ydi. Günlerce ilk maçtaki hatasından bahsedilen Fabri, öyle toplar çıkardı ki dün gece o hatayı aklımıza bile getirmedik. Böylesine maçları seyretmek kolay olmuyor.
Maç öncesi UEFA'nın Lyon'da yaşanan olaylar nedeniyle açıkladığı cezanın gerginliği vardı. Ama sahada öylesine bir heyecan yaşandı ki taraftar sadece futbol coşkusuna katıldı. Onlar da sahadaki oyun gibi hiç futbolun dışına çıkmadılar.
Maç öncesi UEFA'nın Lyon'da yaşanan olaylar nedeniyle açıkladığı cezanın gerginliği vardı. Ama sahada öylesine bir heyecan yaşandı ki taraftar sadece futbol coşkusuna katıldı. Onlar da sahadaki oyun gibi hiç futbolun dışına çıkmadılar.

Erman TOROĞLU: Helal olsun
Beşiktaş'ın bu turda oynadığı iki maça bakın o kadar çok yorum yapabilirsiniz ki. Hepsi doğru olur. Bardağa dolu taraftan baksanız farklı, boş taraftan baksanız farklı. Oradaki maçta Fabri yaktı, buradaki maçta Fabri kurtardı. Oradaki maçta hakem iyiydi, buradaki maçta da hakem iyiydi. Oradaki maçta rakip takımın başkanı son derece ahlaksızca bir organizasyona girişti başarılı oldu. UEFA da bu ahlaksızlığa çanak tuttu. Buradaki maçta Beşiktaş'ı kilitlemeye kalktı. Ama şunu düşünemediler. O ahlaksız başkan onları yaptırmasa, UEFA da bunları yapmasa dün akşam belki de böyle bir Beşiktaş görmeyeceklerdi. Belki de çok rahat turu geçebileceklerdi. Ama Türk insanını, Türk toplumunu tahrik edersen karşında böyle bir seyirci grubu ve onun baskısıyla böyle bir futbolcu grubu bulursun.
Peki tur hangi takıma yakındı? Hiç kimse ne Fransız takımına, ne de Beşiktaş'a yakındı diyemez. Dün akşam tamamen bir Rus ruleti oynandı. Maç bitmedi tur ikisine de gelirdi. Uzatmalarda da tur ikisine gelirdi. Penaltılarda da tur ikisine gelirdi. Peki iki maçta da bakalım, kimi idam edelim? Bir tek ahlaksız var. Rakip takımın başkanı.
Beşiktaş seyircisi dün gece güzel bir ders verdi. Ama bu dersten bir kısım ahlaksız Fransızlar ve o ahlaksız kulüp başkanı ders aldı mı bilemem. Ama Beşiktaş seyircisi çok doğru bir iş yaptı. Çünkü UEFA, bombayı Beşiktaş'ın kucağına koydu bir gün evvel. En ufak bir şey olsaydı bırakın bu maçı hükmen mağlubiyetini, seneye büyük ihtimalle şampiyon olacak Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi yolunu kapatacaklardı. Beşiktaş takımında şu kötü, bu iyi deme şansım yok. Hepsi kapasiteleri nispetinde sonuna kadar mücadele ettiler. Yukarıda Allah var bu kadarını beklemiyordum. Ama dedim ya tahrik Beşiktaş takımını inanılmaz derecede ateşlemiş. Harika bir maç oldu. Şu anda Türkiye'yi Beşiktaş'tan başka bir takımın bu tarz mücadele ve futbolla Avrupa'da temsil edeceğini zannetmiyorum. Galatasaray'ı ve Fenerbahçe'yi gördükten sonra bu Beşiktaş'a şapka çıkarmamak imkansız. Ne demişler? Galiptir bu yolda mağlup. Bir tek şey diyebilirim; Teşekkürler Beşiktaş. Şunu da unutmayalım. Oradaki hakem de iyiydi, buradaki hakem de. Seyretsinler Türk hakemleri, özellikle seyretsin Cenk Tosun. O fizikle en ufak bir darbeyle yerlerde sürün "Ah" de, "Vah" de... Hakem seni sallamasın. Sonra yerden kalk depar at. Yakışıyor mu sana Cenk Tosun. Her şeyden önce soyadına saygılı ol. Beşiktaş'ın çok hareketli, top tutan, rakibi rahatsız eden kendi takımını hücuma çıkaracak bir santrfora kesinlikle ihtiyacı var. Cenk bizim çocuğumuz tamam da kapasitesi bu kadar. Aboubakar'ı alıyorsun. Bu maçta oynasa tur kesin gelecek. Ama onun da herhalde beynindeki tellerden birkaçı eksik ki kafa atıp üç maç ceza alıyor. Çok keyifli bir mücadele izledik. Fransız takımının başkanı hariç herkesi tebrik ederim.

Rıdvan DİLMEN: Şenol hoca haklıymış!
Rezil Lyon taraftarı dışında Avrupa'da ses getirecek iki maç oynadı iki takım... Böyle eleneceksin ya da eleyeceksin. İki maç boyunca bir kez geriye düştü, toplamda üç kez öne geçti Beşiktaş ama maalesef elendi. İki takım teknik direktörünü de kutlamak lazım, iki takımın oyuncularını kutlamak lazım. Hatta bir adım öteye gideyim, iki maçın hakemlerini de fazlasıyla kutluyorum.
Oyuncu olarak Talisca'yı bir cebe koymak gerek. Bir de Lacazette'i ayırıyorum. Beşiktaş taraftarının hem coşkusuna, hem sükûnetine hem de maç sonu sevgi gösterisine şapka çıkarıyorum. Lyon takımı için ilk maçta 'eh' dedim ama dün itibariyle baya iyi bir takım olarak gördüm. Şenol Güneş'in "Keşke Lyon yerine Manchester United çıksın" demesini baştan yadırgamıştım ama haklı görüyorum artık.
Sürekli hücumu düşünen, pas yapabilen, güvenli bir takım Lyon. İyi de futbolcuları var. İlk maçın yıldızı Tolisso dün yine bölüm bölüm iyi oynadı. İlk maçta hatalar yapan Fabri ikinci maçta çok iyi oynadı ama gerçekten ekranları başında milyonlarca insan, tribünlerdeki dua eden taraftarlar bir ara aklıma Kopenhag'daki finali getirdi. Finalde ikinci direkte kesilen topta Henry'nin vurduğu kafayı Taffarel'in çıkarışı geldi aklıma. "Allahım geliyor kupa" dedim.
TEKNİK TAKTİK YORUM YOK
Teknik taktik çok yorum yapmak istemiyorum ama Lyon teknik direktörü ilk maçın aksine Fekir gibi yetenekli oyuncuyu kesmiş -ki oyuna girince etkisizdi-, orta sahayı iki tane savunmanın önüne Gonalons'la Tousart'la yaptı. Forvet arkasında da Tolisso'yu kullandı. Dünya yıldızı olabilecek Tolisso ve Lacazette ile uzun süre bir arada oynatabilirlerse çok iyi takım olurlar.
ABOUBAKAR LAZIMDI!
Beşiktaş'ın oyunun son bölümünde cezası olan golcü Aboubakar'a çok ihtiyacı vardı. Yorulmuştu Cenk ve top ileride kalmadı. Ama ne yapalım, Fabri'den Cenk'e, Şenol hocaya, taraftara kadar 7 gün içinde bizi hop oturup hop kaldırdılar, heyecanlandırdılar.
FATİH DOĞAN: Final gibi veda
24 yıllık meslek yaşamımda canlı olarak ne böyle bir maç izledim, ne de şahit oldum. 120 dakikayı aşan muhteşem bir mücadele... Hiç durmayan bir tempo, karşılıklı onlarca atak, direkte patlayan toplar ve tavan yapan adrenalin... Penaltılara kalan muhteşem bir çeyrek final. Ne yalan söyleyeyim Mitroviç ilk yarı hata üstüne hata yaptıkça ilk maçtaki yenilen basit gollere ve Marcelo'nun yokluğuna çok ah geçirmiştim. Güzel oyun, futbolcu ve savunma zafiyetlerini unutturdu. Talisca'nın golleri ve takımın mücadelesi Lyon adına Lacazette, Diakhaby, Jallet'in önderliğindeki etkili oyunu bile gölgede bıraktı. Genesio yıldızı Fekir'i sağ açığa sokunca Şenol Güneş sakat Adriano'yu çıkarıp Beck'i sol bekte karşısına koyarak hamleyi kesti. Futbol resitaline dönüşen oyunda Necip ve Beck direnci artırdı. Sahadaki yürek, tribündeki muhteşem destek maçı penaltılarla taçlandırdı. Helal olsun Beşiktaş. Canın sağ olsun Tosiç, canın sağ olsun Kartal...

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.